2021 Haziran Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Haberi

Haziran ayında Türkiye’de ve dünyada yapılmış en ilginç ve önemli arkeolojik keşifleri bu listede derledik.

10- Mısır’da Bir Çiftçi, Firavuna Ait 2.600 Yıllık Stel Keşfetti

Mısır’da İsmailiye yakınlarındaki bir çiftçi, MÖ 589 – 570 yıllarında hüküm süren firavun Apries tarafından dikilmiş 2.600 yıllık bir stel ortaya çıkardı.

C Mısır eski eserler bakanlığı

Stelin tepesinde kanatlı bir güneş diski (bazen güneş tanrısı Ra ile ilişkilendirilen bir disk) ile firavun Apries’in bir kabartması ve bunun altında 15 satırlık hiyeroglif yazısı var. Stelin üzerindeki hiyerogliflerin tercümesi için çalışmalar sürüyor. Eski Eserler Yüksek Konseyi genel sekreteri Mostafa Waziri, stelin Apries’in Mısır’ın doğusunda üstlendiği bir askeri harekatla ilgili göründüğünü söylüyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

9- Sibirya Mağarasında Üç İnsan Türü Aynı Zamanlarda Yaşamış

Denisova Mağarası’ndaki tortu örneklerinden elde edilen antik DNA, son 300.000 yılda üç farklı insan grubunun iskan geçmişini ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, Denisova Mağarası’nın Güney Odasında yoğun olarak fosfatlanmış tortulardan tortu DNA örnekleri topluyor. C: Richard ‘Bert’ Roberts, University of Wollongong

Denisova Mağarası’nın topraklarında yapılan kapsamlı bir DNA analizi, mağaranın modern insanlara da ev sahipliği yaptığını ortaya koyuyor. Yeterince erken dönemde buradaki modern insanlar, bir zamanlar orada Denisovalılar ve Neandertallerle birlikte yaşamış olabilirler.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

8- Eski Genomlar, Neandertal Aile Gruplarını Ortaya Koyuyor

Araştırmacılar, çoğu 100 yıldan kısa bir süre içinde aynı mağarada barınan bu baba ve kızının ve 12 akrabasının genomlarını analiz etti.

Bir Sibirya mağarasından alınan antik DNA, bilinen ilk baba-kız Neandertal çiftini ortaya çıkardı. C: Tom Björklund

49.000 yıldan daha uzun bir süre önce bir Neandertal ailesi, Sibirya’nın Altay Dağları’nda bizon, kızıl geyik ve yabani atların dolaştığı bir nehir vadisine bakan yüksek bir mağarada kamp kurmuştu. Kalıntılardan elde edilen yeni genomlar, bilinen Neandertal genomlarının sayısını neredeyse ikiye katlıyor ve neslinin tükenmeye doğru gittiği bir zamanda, menzillerinin doğu ucundaki Neandertal popülasyonuna bir bakış sunuyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

7- Ağzında İspinoz Kuşuyla Gömülmüş Kızın Gizemi İnceleniyor

Arkeologlar, yüzlerce yıl önce ağzında en az bir ispinoz kuşunun kafasıyla gömülü bulunan kızın gizemini çözmeye çalışıyor.

Ağzında bir ispinoz kuşuyla gömülen bu kızın mezarı bir mağarada bulundu. Bu keşif aslında 1960’larda yapıldı, fakat mezar günümüze kadar hiç detaylı incelenmemişti. C: Varşova Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi Arşivleri

İskelet, arkeolog Waldemar Chmielewski tarafından güney Polonya’daki Tunel Wielki mağarasında 1967 ve 68 yıllarında gerçekleştirilen kazılarda bulunmasına rağmen şimdiye kadar detaylı incelenmemişti. Yeni yapılan radyokarbon tarihlendirmesi kızın yaklaşık 300 yıl önce öldüğünü ortaya çıkardı. Ancak Orta Çağ sonrasında ağzına bir kuş kafası yerleştirilip bir mağaraya gömülmüş bu çocuk olağandışı bir buluntu ve Avrupa’da aynı dӧnemden bir benzeri daha görülmedi.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

6- Zincirlenmiş İskelet, Roma Britanya’sındaki Köleliği Yansıtıyor

İngiltere’de MS 226 ve 427 yılları arasında köleleştirilmiş bir adam, ayak bileklerinde ağır demir pranga ve bir asma kilitle gömülmüş.

Roma İmparatorluğu’nda köleliğin fiziksel kanıtları nadiren keşfedilir. C: Londra Arkeoloji Müzesi

Rutland’da öldüğünde 20’li yaşlarının sonlarında veya 30’lu yaşlarının ortalarında olduğu düşünülen bu adam, Britanya’da Roma hakimiyetinden kalma bu biçiminde zincirlenmiş bilinen ilk kişi. Kölelik Roma İmparatorluğu boyunca yaygın olsa da, buluntu, Roma Britanya’sında tanımlanan kilitlenebilir ayak bileği prangaları takan bir adamın gömülmesine ilişkin ilk örnek ve bu, hayattayken kötü muamele görmüş ve istismar edilmiş olabileceğini düşündürüyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

5- 2.300 Yıllık Çömlek, Birçok Kişiyi Hedefleyen Bir Lanet İçeriyordu

Parçalara ayrılmış bir tavuğun kemiklerini içeren 2.300 yıllık bir çömlek, muhtemelen antik Atina’daki 55 kişiyi felç etmek ve öldürmek amacıyla kullanılan bir lanetin parçasıydı.

Lanet çömleğinin üzerinde 55’ten fazla isim yazılıydı. Günümüzde bunların hiçbiri okunabilir durumda değil. C: Athenian Agora excavations

Keşif, insanların şehirde “laneti” nasıl kullanmaya çalıştıklarına dair yeni kanıtlar ortaya çıkarıyor. Çömlek; Agora’nın ticari binası altında ve bir zamanlar antik zanaatkarlar tarafından kullanılan yerde, bir sikke ile birlikte bulundu. MÖ 300 civarında laneti oluşturan insanlar, aynı zamanda kabın bir ucundan diğer ucuna büyük demir bir çivi çakmış.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

4- Son Buzul Çağı, Doğu Asya’daki İnsanları Yok Etti

Son Buzul Çağı’nda Doğu Asya’da yaşanan nüfus değişimi, aynı zamanda ilginç bir şekilde Avrupa’da olanları yansıtıyor.

Çin’deki Tianyuan Mağarası’nda bulunan bu 40,000 yıllık alt çene kemiğinden elde edilen DNA, antik Doğu Asya’da birden fazla modern insan topluluğunun yaşadığı fikrini destekliyor. C: Shaoguang Zhang (Omurgalı Paleontolojisi ve Paleoantropoloji Enstitüsü)

Günümüzden yaklaşık 40.000 yıl önce Doğu Asya’ya yerleşen ilk modern insanlardan bazıları, Çin’in kuzey platolarında binlerce yıl boyunca yaşamış, kızıl geyik avlayıp belki de Neandertaller ve diğer arkaik insanlarla karşılaşmışlardı. Fakat Son Buzul Çağı’nın bitiminden önce yok oldular. Bugünden 19.000 yıl öncesine baktığımızda ise aynı bölgeye başka bir modern insan grubunun geldiği anlaşıldı. Antik genomlar üzerinde yapılan yeni çalışmanın sonuçlarına göre bu insanlar, günümüzde Doğu Asya’da yaşayanların avcı-toplayıcı atalarıydı. Araştırmacılara göre bu grup Kuzeydoğu Asya’daki ilk modern insanların yerini aldı.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

3- Arkeologlar Dağ Geçidinde Bulunan Donmuş Ahşap Kutuyu Açtı

Norveç’te bir dağ geçidi boyunca buzulların erimesi, yüzlerce eski eserin keşfedilmesine neden oldu. Bu eşyalardan biri de kapağı hala sıkıca yerinde olan ahşap bir kutuydu ve şimdi ise bu ahşap kutu açıldı.

Norveç’in Breheimen Ulusal Parkı’ndaki Lendbreen buzul parçasında bulunan tahta kutu. C: The Glacier Archaeology Program Innlandet

Balmumu parçaları. Evet, tahta kutuda eski bir mum vardı. Altın değil, mücevher değil, büyü kitabı değil – sadece balmumu. Bu eser ve oldukça iyi korunmuş kutusu, ilginç bir hikaye anlatıyor – bir dağ geçidi boyunca yapılan yıllık yürüyüşlerle ilgisi olan bir kişi.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

2- ‘Ejderha Adam’, En Yakın Akrabalarımızdan Biri Olabilir

Çin’de keşfedilen eski bir kafatası, Homo longi veya Ejderha Adam olarak adlandırılan daha önce bilinmeyen bir insan türüne ait olabilir.

Ejderha Adam’ın canlandırması. C: Chuang Zhao

Çin’deki araştırmacılar, tamamen yeni bir insan türüne ait olabilecek eski bir kafatası ortaya çıkardılar. Ekip, bunun Neandertaller ve Homo erectus gibi bilinen eski insan türleri arasında en yakın evrimsel akrabamız olduğunu iddia ediyor. “Ejderha Adam” lakaplı örnek, en az 146.000 yıl önce Doğu Asya’da yaşamış bir insan grubunu temsil ediyor. 

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

1- İsrail’de Yeni Bir Antik İnsan Türü Keşfedildi

İsrail’de, 100.000 yıldan daha uzun bir süre önce türümüzle birlikte yaşamış, daha önce bilinmeyen bir insan türü keşfedildi.

İsrail’de Ramla yakınlarında bulunan kafatası parçası ve çene kemiği. C: Tel Aviv University

Ramla kenti yakınlarında ortaya çıkarılan kalıntıların, çok eski bir insan grubunun “son kurtulanlarından” birini temsil ettiğine inanılıyor. Buluntular, 140.000 ila 120.000 yıl önce yaşamış bir bireye ait kısmi bir kafatası ve çeneden oluşuyor. Ekip üyeleri, bireyin yüz binlerce yıl önce bölgeden yayılmış olabilecek ve Avrupa’da Neandertallere ve Asya’daki muadillerine yol açmış olabilecek daha eski bir türden türediğini düşünüyor. Bilim insanları yeni keşfedilen soya “Nesher Ramla Homo tipi” adını verdiler.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

BONUS

Topkapı Sarayı’ndaki Eserlerin Camiye Taşınacağı İddia Edildi

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login