Roma Dönemi İtalyasında Şaraplar Yunanistan’dan İthal Ediliyordu

İtalya yüzyıllardır şarapları ile meşhur bir ülke olsa da, 2,500 sene önce tüm şaraplar Yunanistan’dan ithal ediliyordu. Wroclaw Üniversitesi Tarih Enstitüsü’nden Dr. Paulina Komar, Romalıların kendilerine ait birçok şarap bağı mevcutken, neden Akdeniz’in doğu kıyılarından şarap ithal edildiğini araştırıyor.

Projenin yazarı, Batumi Arkeoloji Müzesi’nde Akdeniz’in doğu kıyılarından gelme amforalarla beraberken [Görsel M. Marciniak]

Projenin yazarı, Batumi Arkeoloji Müzesi’nde Akdeniz’in doğu kıyılarından gelme amforalarla beraberken [Görsel M. Marciniak]

Ortalama bir Romalı günde ortalama bir litre şarap tüketiyordu, bu da içeceğin üretiminin ve dağıtımının antik ekonomi için önemli olduğu anlamına geliyor. Yıllar boyunca Roma Cumhuriyeti ve İmparatorluğu’nda şarap tüketimi konusu ilgi uyandırdı. Fakat şimdiye kadar, Yunanistan bölgesinden ithal edilen şaraplara çok az ilgi gösterildi. Dr. Komar ise bu boşluğu doldurmaya niyetli. “Antik Roma’da Yunanistan şarapları: tüketim, dağıtım, sosyal ve ekonomik yönler” adlı projesi FUGA yarışmasında, Ulusal Bilim Merkezi’nden fon kazandı. Jagiellonian Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nde araştırmasına devam edecek olan araştırmacı, “Konuya disiplinler arası bir yaklaşım önerdim. Roma’da Yunan şaraplarının tüketimine dair bütün muhtemel kaynaklara bakmak isterim” diye ekledi.

Araştırmacı öncelikli olarak antik edebi eserleri ele alacak – bu eserler bizlere şarabın tadı, rengi ve kokusunu anlatıyor. İkinci olarak, araştırmacı antik zamanlardaki başlıca şarap, zeytinyağı ve balık gibi çeşitli maddelerin nakli için kullanılan amforalara ve seramik kaplara detaylı bir gözle bakacak. Şekilleri ve damgaları, kapların üretim yerlerini gösteriyor. İçeceğin nakli için kullanılan bütün seramik konteynerlerdeki Yunan şarap amforalarının yüzdesi bizlere tüketim boyutlarını tahmin imkânı sunacak. Bu da, İtalyan yarımadası sakinlerinin ne kadar Yunan şarabı içmiş olduğunu araştırmacıya söyleyecek. Amfora üzerine boyanmış olan ibreler, tüccarlar ve ürünün belli özellikleri hakkında sıklıkla da bilgi sağlıyor.

Komar: “Şarap taşımacılığına dâhil olan insanlar hakkındaki bilgi, gerçek bir hazine. Tüccarların isimlerinin analizi, Yunan şarabı dağıtıcılarının Romalı vatandaşlar mı, İtalyan ya da Yunanlı sakinler mi olduklarını belirlemek için fikir verecektir. Buna ek olarak, yapılan analiz, bu insanların özgür Roma vatandaşları mı, azat edilmiş eski köleler mi veya hala köle mi oldukları, yani onların sosyal durumları hakkında bilgi edinilmesini de mümkün kılınacaktır” diyor.

Üzerinde tüccarının ismi yazılı olan bir Girit anforası (Görsel: Paulina Komar)

Üzerinde tüccarının ismi yazılı olan bir Girit anforası (Görsel: Paulina Komar)

Dr. Komar, araştırmacılar tarafından yürütülen önceki çalışmalarda çoğu zaman eksik noktalar olduğunu işaret etti – araştırmacılar sadece bir kaynağa göre sonuca varıyorlardı. Örneğin, edebi kaynakların analizine dayanarak, Roma’ya ithal edilen tüm Yunan şaraplarının lüks mallar olduğu tespit edilmiştir ki bu doğru değildir.

Araştırmacı, antik çağ ve cumhuriyet dönemi ( MÖ. 7. yüzyıldan MS. 1.yüzyıla kadar ) İtalya’sındaki Yunan şarabının lüks bir mal olduğu ve yüksek sosyal statünün bir sembolü olduğu hipotezini önerdi. O zamanlar, dağıtım çok az bir ekonomik öneme sahipti. Zamanla bu durum değişti. Roma İmparatorluğu’nun gelişiyle, ithalat hızla büyümeye başladı. Yunan şarabı popüler olmaya ve kitlesel bir şekilde orta sınıf tarafından tüketilmeye başlandı.

Komar, “Öyle görünüyor ki, merkezi İtalya’nın şarap arzında Ege bölgesinin rolü, mısır arz kaynağı olarak Mısır’ın rolü ile karşılaştırılabilir” diye de ekledi.

Üçüncü yüzyılda ise, imparatorlukta bir kriz gerçekleşti. Araştırmacı, bu siyasi türbülansın şarap ithalatını nasıl etkilediğini araştıracak. Dr. Komar’ın araştırma hedeflerinden biri de, Roma tarihinin dönüm noktaları bağlamında Yunan şarabının varlığını analiz etmek.


PAP – Science and Scholarship in Poland [Ağustos 29, 2015]

Yeditepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde hem lisans hem de yüksek lisansını bitirdi. Şu anda ise Yıldız Teknik Üniversitesi Diller ve Kültürlerarası Çeviribilim doktora programına devam ederken aynı zamanda yine Yıldız Teknik Üniversitesi Yabancı Diller bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Özel olarak sanat sosyolojisine, göstergeler ve metinlerarasılık konularına ilgi duyuyor.

You must be logged in to post a comment Login