MS. 600-700 yılları civarında, Maya uygarlığı, sonraki dönemlerde büyük Maya şehirlerinin çökmesine neden olacak bir kuraklıklar dizisi tarafından vurulmuştu. Birçok Mayalı bu kuraklıkları bitirmek için tanrılarından yağmur diliyor ve kurban ayinleri düzenliyordu.
Araştırmacılar Belize’de Cara Blanca isimli yerleşimde böyle bir “kuraklık kültü”nün izlerini buldu. Cara Blanca’da bir yeraltı gölü ve tapınak bulunuyor. Keşfedilen Maya tapınağında, bir yeraltı gölünün tabanında insan kalıntıları, çanak çömlek parçaları ve başka adaklar bulundu.
Araştırma ekibi, çevre bölgelerden Mayalıların dua etmek ve kurban sunmak için Cara Blanca’ya geldiğini söyledi. Ekip lideri arkeolog Lisa Lucero “Hacılar kendilerini arındırmak ve kurbanlar sunmak için buraya geliyorlardı. Burası kutsal bir işlevi olan özel bir yerdi” dedi.
Lucero ve ekibi, tapınağı ve yeraltı gölünün dibini 4 yıldır inceliyor. İncelemeler birçok çanak çömlek ve taş alet ortaya çıkardı. Araştırmacılar, tapınaktaki erken dönemdeki adakların oldukça seyrek olduğunu, fakat sonraki dönemlerde bunların daha arttığını kaydetti. Bu da kuraklıkların gittikçe daha kötüleştiğini ve Mayalıların da yağmur tanrısı Chaak’a yakarışlarının daha çaresiz hale geldiğini gösteriyor.
Daha önceki araştırmalar, MS. 660 yılına kadar Mayalıların on yıllar boyunca yoğun yağışlara maruz kaldığını göstermişti. Bu yoğun yağış bir nüfus patlamasına neden oldu. Fakat yoğun yağışları takip eden kuraklıklar Mayalıları daha da kötü etkiledi.
Bu kuraklıklar halk arasında hoşnutsuzluklara neden oldu. Birçok kral koltuğundan olduktan sonra MS. 800 civarında da şehirlerin çöküşü başladı. Maya uygarlığındaki bu kargaşa, “kuraklık kültleri”nin oluşmasına sebep olmuş olabilir. Bu kültler, kuraklık devam ettikçe aktivitelerini de yoğunlaştırdı.
Araştırmacılar, Cara Blanca’daki bir tapınağın bir kısmının, gölün dibindeki tüf kayalarından yapılmış olduğunu fark etti. Yapımı sırasında, tapınağın zeminine adak olarak sunulmuş çömlek parçalarıyla gölün dibinden çıkarılmış fosil dişler ve pençeler serpiştirilmiş. Su temasını çağrıştıran spiraller ve kıvırcık çizgilerle dekore edilmiş çanak çömlekler arasında küçük içme kapları bulunmuş. Bir kasede de Maya mitlerinde su ve mağaralarla bağdaştırılan Jaguar deseni bulunmuş.
Ekip başka benzer sitlerde de benzer çömlek parçaları ve adaklar bulunduğunu söyledi. Ekibin bazı üyeleri bulunan insan kalıntılarının ritüel kurbanlar olduğunu düşünürken, bazı üyeler de burasının sadece toplumdaki elitlerin gömüldüğü kutsal bir mezar yeri olduğunu düşünüyor.
Ekip üyelerinden Brent Woodfill, “İlk defa insanların tapınak mimarisine koymak için, göllerin ve mağaraların dibinden kayalar ve fosiller çıkardığını görüyorum. Bu çok ilginç olmasının yanı sıra, bir kez daha Maya inanışında mağaraların ve göllerin ne kadar birbiriyle ilişkili olduğunu gösteriyor” dedi.
Konuyla ilgili Arkeolog Lisa Lucero’nun konuştuğu İngilizce bir video da şöyle:
You must be logged in to post a comment Login