Cebelitarık'taki bir mağarada bulunan ve Anadolu kökenli olan 7.500 yıllık bir kadının yüzü yeniden canlandırıldı.
Yaklaşık 50.000 yıl önce yaşayan ve Denisovalılar olarak bilinen gizemli insan türüne ait genç bir kadının yüzü canlandırıldı.
Yapılan genomik araştırma, kafatası şekillendirme uygulaması ve Roma İmparatorluğu’nun çöküşü arasında bir ilişki olup olmadığını inceliyor.
Araştırmacılar, İngiltere'de insanlar tarafından süt tüketiminin en eski doğrudan kanıtını keşfettiler.
Batu Han'ın ordusunun 1238'de Rus şehri Yaroslavl'ı ele geçirmesinin ardından toplu mezara gömülen üç kişi yakın akraba çıktı.
Denisova Mağarasında bulunan falanks kemiğinin analizi, kemik boyutlarının ve şeklinin Homo sapiens’e benzediğini gösterdi.
Kuzey Amerika’dan Orta ve Güney Amerika'ya yayılan tüm insanlar aslında ortak ataya sahip, ama popülasyonlar birbirlerinden uzaklaşarak farklılaşmış.
New Mexico, Chaco Kanyonu'ndaki büyük evlerde, fazladan bir ayak parmağına sahip olmak, insanların saygısını kazanma yollarından biriydi.
Yaklaşık 2.000 yıl önce İskoçya'da yaşamış bir druid olduğuna inanılan kadının yüzü balmumu ile yeniden canlandırıldı.
İnka dönemindeki kafatası ameliyatlarının başarı oranı, Amerikan İç Savaşı'ndaki ameliyatlardan çok daha yüksekti.
Jüstinyen Vebası ile başlayan Birinci Pandemi sırasında daha önce bilinmeyen bir Yersinia pestis çeşitliliği olduğu ortaya çıkarıldı.
Bulgular, binlerce yıl önceki kafatası şekillendirme uygulamasının Orta Asya ve Avrupa ötesindeki yayılımını gözler önüne seriyor.
Bilinen en eski faili meçhul cinayetlerden biri nihayet çözüldü ve 33.000 yıl önce yaşamış adamın ölümünün ardındaki sır perdesi aralandı.
3.000 yıllık insan kalıntıları, Filistlerin Güney Avrupa'dan göç ettiğini gösteriyor ve bu göç Deniz Kavimleri ile bağlantılı olabilir.
Almanya'da bulunan 1.400 yıllık bir mezar alanındaki savaşçılar ve çocukların Avrupa'nın farklı yerlerinden geldikleri ortaya çıktı.
Yapılan çalışma, antik DNA verileri ile erken dönem Afrikalı gıda üreticilerinin kökenlerine ve göçlerine dair bilinmeyenleri ortaya çıkarıyor.
Çatalhöyük insanlarının aşırı kalabalık, bulaşıcı hastalıklar, şiddet ve çevre sorunları yaşadığı tespit edildi.
Japonya’nın Hokkaido adasında bulunan 3800 yıllık Jomon kadını'nın yüksek alkol toleransı olduğu ve çilli olduğu ortaya çıktı.
Arkeolojik bulgular, nadir hastalıklara sahip insanların toplum tarafından desteklendiğini, iyi bir yaşam geçirdiğini ve ötekileştirilmediğini gösteriyor.
Yaklaşık MS 1050 yıllarında Pensilvanya'da yaşamış genç bir kadının göğsünde dört ok ucu ve kalçasında cenin kemikleri bulundu.