İnkaların ‘Yazı’ Sistemi, Halk Tarafından da Kullanılmış

Alpaka yünü ve insan saçından yapılmış 500 yıllık bir İnka belgesi, düşük sosyal statüye sahip kimliği bilinmeyen biri tarafından üretilmiş.

Khipu, İnkaların kullandığı, hala çözülemeyen bir yazı sistemi. C: Sabine Hyland

Bu bulgu, yalnızca yüksek rütbeli imparatorluk görevlilerinin bu garip ip tabanlı kayıtları üretebildiği yönündeki yaygın inancı yıkıyor. Khipu olarak bilinen eser, İspanyol işgalciler gelene kadar Andlar’da yaygın olan ve 20. yüzyıla dek izole dağ köylerinde varlığını sürdüren bir “proto-yazı” geleneğinin parçası.

Ancak, İnka dönemine ait bilinen khipuların çoğu, arkeologlar kazı yapamadan önce yağmalanan mezarlardan çıktığı için, bu eserleri belirli bir khipukamayuq (khipu yapıcısına) ile ilişkilendirmek şu anda imkânsız. Bu nedenle tarihçiler, bu ipli nesneleri kimin ürettiğini veya nasıl okunacağını büyük ölçüde bilmiyor.

Yeni bir çalışmada, araştırmacılar kökeni bilinmeyen bir khipudaki devegillerden elde edilen liflerin radyokarbon tarihlemesini yaptı ve yaklaşık MS 1.498’e tarihlendiğini keşfetti.

(İlgili: İnkaların Gizemli Yazısını Çözmeye Bir Adım Daha Yaklaşıldı)

St. Andrews Üniversitesi’nden çalışma yazarı Dr. Sabine Hyland, “İnka khipularının pamuktan, İnka sonrası khipuların ise hayvan liflerinden yapıldığı yönünde bir fikir vardı. Bu khipu devegillerin lifinden yapılmıştı, bu yüzden insanlara ‘Bakın, bu modern bir khipu – en erken 19. yüzyıldan’ diyordum” diyor.

“Radyokarbon tarihi İnka dönemini gösterdiğinde, bu ilk şok oldu” diye ekliyor Hyland. Ancak daha da büyük bir sürpriz yakındaydı.

İnka khipu üretimi hakkında çok az şey bilinse de, sömürge dönemi kayıtları yalnızca elit ailelerden erkeklerin, püsküller ve düğümlerden oluşan bu belgeleri yapma konusunda eğitildiğini söylüyor. Çoğu zaman bu üst sınıf khipukamayuqlar, kendi saç tellerinden birkaçını ana kordona dokuyarak khipularını “imzalardı”.

Bu yazı sisteminin üreticileri, genellikle khipularını kendi saçlarıyla imzalıyordu. C: Sabine Hyland

Bu nedenle araştırmacılar, khipuya dahil edilmiş 104 santimetre uzunluğundaki insan saçı üzerinde izotop analizi yapmaya karar verdi. Böylece, bu kişinin bol miktarda et ve mısır birasından (chicha) oluşan yüksek statülü bir diyet tükettiğine dair kanıt bulmayı beklediler.

Çalışma yazarlarının ifadesiyle, “Resmi bir khipukamayuq’un bol miktarda mısır birası tüketmeden yaşayabileceğini hayal etmek zor”.

Ancak sonuçlar, saç sahibinin çok az et ve mısır yediğini, esas olarak yumrular ve yeşilliklerle beslendiğini ortaya koydu. İnka döneminde bu tür bir beslenme, düşük statülü bir halk tabakasına yakışırdı.

Hyland, “Sonuçlar geldiğinde şok oldum. ‘Ne? Bu kişi patates ve bakliyat mı yiyordu?!’ dedim” diyor.

Sonuç olarak, bu khipuyu yapan kişinin sıradan bir halktan olduğu anlaşıldı. Bu da, khipu kayıt sisteminin yalnızca İnka elitlerine özgü olmadığını kanıtlıyor. Hyland’a göre, dokuma iplerdeki ayrıntı ve işçilik seviyesi, bu kişinin siyasi gücü olmasa da son derece yetenekli olduğunu gösteriyor.

“Ne kadar çok baktıysam, o kadar güzel olduğunu fark ettim. İplerin yapılışında küçük ince örgüler ve süslemeler gibi pek çok detay var. İlk başta ‘Vay, bu kraliyet işi olmalı’ diye düşünmüştüm.”

Ne yazık ki, khipuların nasıl okunacağına dair kesin bilgi olmadığı için bu eski iplerde tam olarak ne tür bilgilerin kayıtlı olduğu hâlâ belirsiz. Yine de Hyland, khipunun içeriğine dair, “Bence bu, çeşitli tanrılara yapılan ritüel adakları kaydediyor olabilir” diye tahminde bulunuyor.


IFL Science. 13 Ağustos 2025.

Makale: Sabine Hyland et al. (2025). Stable isotope evidence for the participation of commoners in Inka khipu production. Sci. Adv. 11.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login