Orta Çağ Müslüman İspanya’sına -Endülüs’e- ait benzersiz bir bireyin genom dizisi yayımlandı. Sonuçlar, acımasız bir olaya ışık tuttu.
Huddersfield Üniversitesi Arkeogenetik Araştırma Grubu liderliğindeki genetikçiler, arkeometri ile uğraşan bilim insanları ve arkeologlardan oluşan uluslararası bir araştırma ekibi, Orta Çağ Müslüman İspanya’sına -Endülüs’e- ait benzersiz bir bireyin genom dizisini yayımladı. Elde edilen sonuçlar, Orta Çağ İspanya’sında meydana gelmiş acımasız bir olaya ışık tuttu.
İspanya’nın Valencia bölgesinin Segorbe şehrinde yer alan bir 11. yüzyıl Müslüman nekropolünde keşfedilen birey, olağan dışı uzunluktaki boyu nedeniyle yerel arkeologlarca “Segorbe Devi” olarak biliniyor.
İskeleti, bireyin bazı Afrikalı atalara sahip olabileceğini gösterdi. 8. yüzyıldan itibaren İspanya’nın büyük bir kısmı, Kuzeybatı Afrikalı Araplar ve Berberiler tarafından aşamalı olarak fethedilmişti; böylece Orta Çağ Avrupa uygarlığının önemli merkezlerinden biri oluşmuştu.
(İspanya’da Bir Bar Yenilenirken İslami Hamam Bulundu)
Antik DNA analizi, Huddersfield Üniversitesi’nin Leverhulme Trust Doktora Burs Programı bünyesinde evrimsel genomik alanında çalışan Dr. Marina Silva ve Dr. Gonzalo Oteo-Garcia tarafından yürütüldü.
Araştırmacılar, “Dev”in hem erkek hem dişi soy hatları üzerinde -yani hem Y kromozomu hem de mitokondriyal DNA’sında- oldukça spesifik Kuzey Afrikalı genetik kökenler taşıdığını açığa çıkardı; bu durum onu, bu özel soy yapısına sahip olduğu bilinen en eski birey haline getirdi. Bu bulgular, bireyin son atalarının gerçekten de Orta Çağ Kuzeybatı Afrika’sının yeni İslamileştirilmiş Berberi popülasyonlarından olduğu fikrini destekledi.
Fakat daha detaylı bir inceleme, daha karmaşık bir durumu gün ışığına çıkardı. Bu incelemeye göre erkek ve dişi soy hatları -yani babamızın babasının babası ya da annemizin annesinin annesi- , atalarımızın tamamının yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor.
Dev’in genom kapsamındaki ataları, bireyin kromozomlarında aynı zamanda kayda değer miktarda -neredeyse yarıdan fazla- yerel İspanyol atalara sahip olduğunu gösterdi. Dahası kararlı izotop analizleri Dev’in büyük ihtimalle yerel bir ortamda büyüdüğünü, bunun da Dev’in Berberi soyunun aslında daha önceki bir nesilden gelen göçten kaynaklandığını ortaya koydu. Bu nedenle Dev, tümüyle birbirine karışmış yerel İspanyollar ile göçmen Kuzey Afrikalı atalarının olduğu yerleşik bir topluluğa aitti.
Huddersfield Üniversitesi Evrimsel Genomik Araştırma Merkezi Müdürü Profesör Martin Richards’a göre en can alıcı kısım ise Dev’in çok az Berberi genetik mirası taşıyan ya da hiç taşımayan günümüz Valencia insanlarına hiç benzememesiydi.
Yakın zamanda Parma Üniversitesi’nde bir çalışma başlatan Dr. Oteo-Garcia’nın açıkladığına göre bu, İspanya’nın Hristiyanlar tarafından yeniden fethedilmesi sonrasında değişen politik durum ile açıklanabilir: “Moriskoların yani çoktan zorla Hristiyanlığa döndürülmüş olan Müslümanların Valencia bölgesinden sürülme emrini, uzak kuzeyden gelen insanların bölgeye yeniden yerleşimi izledi. Bu yeni yerleşimciler çok az Kuzey Afrikalı soyuna sahiptiler ve böylelikle bölgedeki genetik çeşitliliğin dönüşmesini sağladılar.”
Şu an Londra Francis Crick Enstitüsü’nde çalışan Dr. Silva, şunları söylüyor: “Yüzlerce yıl önce verilmiş acımasızca bir karar sonucu ortaya çıkan bu etkileyici nüfus değişimine, tıpkı ‘Segorbe Devi’nin ataları ve onun çağdaşlarında olduğu gibi artık doğrudan antik DNA’nın kullanılması ile tanık olunabilir.”
University of Huddersfield. 23 Eylül 2021.
Makale: Silva, M., Oteo-García, G., Martiniano, R., Guimarães, J., von Tersch, M., Madour, A., … & Richards, M. B. (2021). Biomolecular insights into North African-related ancestry, mobility and diet in eleventh-century Al-Andalus. Scientific reports, 11(1), 1-13.
You must be logged in to post a comment Login