6.200 yıl önce bir çukura gömülen 41 kişi, iklim krizinin ve nüfus patlamasının bir sonucu olarak ayrım gözetmeksizin öldürülmüş olabilir.
Kalıntıların yeni analizine göre, yaklaşık 6.200 yıl önce, Hırvatistan’da bulunan 41 kişi öldürüldü ve bir toplu mezara gömüldü, ayrıca onları kendi toplumlarının üyeleri öldürmüş olabilir.
Yetişkin erkekler ve kadınlar ölüler arasındaydı, ancak grubun yaşları 2 ile 50 yaş arasında değişiyordu ve iskeletlerin yaklaşık yarısı çocuklara aitti. Bilim insanlarının yeni bir araştırmasına göre, öldürücü darbelerin çoğu arkadan inen kafatasına yapılan darbelerdi ve kol kemiklerinde kurbanların kendilerini saldırganlardan korumaya çalıştıklarını gösteren hiçbir iz yoktu.
(İspanya’da, Katliamda Öldürülen Neolitik Göçmenler Bulundu)
Genetik analiz, ölenlerin yaklaşık yüzde 70’inin diğer kurbanlarla yakından ilişkili olmadığını, ancak hepsinin ortak ataları paylaştığını gösterdi. Araştırmacılar, katliamın, ani bir nüfus patlaması ya da kaynakların tükenmesine yol açan iklim koşullarının değişmesiyle tetiklenmiş olabilir.
Mezar 2007 yılında, Hırvatistan’ın Potočani tepelerinde küçük bir köyde yaşayan bir adamın bir garaj için temel kazması ve şiddetli yağmurların, içinde düzinelerce iskeletin bulunduğu bir çukuru açığa çıkardığı zaman keşfedildi.
Zagreb Üniversitesi’nden arkeologlar yakınlarda bir yüzey araştırması yapıyorlardı ve toplu mezarı keşfedildiği gün araştırmaya başlayabildiler.
Çukur çok küçüktü, yaklaşık 2 metre çapında ve 1 metre derinliğindeydi. Ancak içine en az 41 ceset atılmıştı. İlk başta, arkeologlar kalıntıların ya II. Dünya Savaşı’ndan ya da 1990’lardaki Hırvat Bağımsızlık Savaşı’ndan kalma modern olduğunu düşündüler. Ancak çukurda çağdaş nesneler yoktu – sadece tarih öncesi gibi görünen çanak çömlek parçaları vardı.
Araştırmacılar kurbanların dişlerini incelediklerinde diş dolgusu bulamadılar. Kemiklerin, toprağın ve çanak çömlek parçalarının radyokarbon tarihlemesi, mezarın yaşını doğrulayarak, MÖ 4.200 yıllarına tarihlendi.
Araştırmacılar, mağdurların 21’ini 2 ile 17 yaşları arasındaki çocuklar ve 20’sini 18 ile 50 yaşları arasındaki yetişkinler olarak belirlediler; Ölenlerin 21’i erkek, 20’si kadındı.
Rastgele öldürmek
Ama nasıl birlikte gömülmüşlerdi? Yeni çalışmanın baş yazarı Novak ve meslektaşları, kalıntılardan DNA örnekleri aldı ve 38 kişinin kemiklerini analiz etti.
Araştırmacılar cesetleri incelediklerinde, çoğunun kafatasının arkasında en az bir travmatik yara olduğunu ve bazı kafataslarının dört tane kırığı olduğunu buldular. Novak, Orta Çağ Avrupa’sındaki toplu mezarların sık sık Kara Ölüm’e yenik düşen her yaştan ve cinsiyetten insanı barındırdığını, ancak Potočani çukurundaki kurbanların bulaşıcı hastalıktan değil, şiddetten öldüğünü açıkladı. “Tek makul senaryo bir katliamdı.”
Erkeklerin ve kadınların, yetişkinlerin ve çocukların dağılımı kabaca eşitti ve uzuvlarında veya yüzlerinde herhangi bir yara yoktu, bu yüzden büyük olasılıkla çatışma sırasında öldürülmemişlerdi.
Kurbanların zaptedilmiş olup olmadıkları veya başka bir şekilde kendilerini savunmaktan aciz olup olmadıkları bilinmiyor. “Birisi size sopayla veya kılıçla saldırırsa, kafanızı korumak için ön kolunuzu refleks olarak kaldırırsınız. Dolayısıyla üzerinde kesik izleri olan en azından bazı kol kemiği kalıntıları kalırdı. Ancak yüz yaralanması ve herhangi bir savunma yaralanması görmedik.”
Genetik veriler, kurbanların yalnızca 11’inin yakın akraba olduğunu gösterdi, bu nedenle katliam belirli bir aile grubunu hedef almıyordu. Düşmanların kadınları esir alırken yaşlı erkekleri öldürme eğiliminde olduğu planlı bir ayrımcı cinayet gibi görünmüyordu.
Novak, “Bu durumda, cinsiyet ve yaşla ilgili herhangi bir endişe olmaksızın sadece rastgele cinayetlerdi.” diyor.
Yakın zaman önce İspanya’da açıklanan Neolitik bir ölüm çukurunda da bir iskelet karmaşası vardı – erkek ve kadın, genç ve yaşlı. DNA analizleri, kurbanların bölgeye yeni gelenler olduğunu gösterdi, bu yüzden bölgelerini koruyan yerliler tarafından katledilmiş olabilirlerdi.
Ancak Potočani’deki bölgeden elde edilen genetik kanıtlar, ölülerin çoğunun yakından ilişkili olmamasına rağmen, ortak ataları paylaştıklarını gösterdi. Bu onların yeni gelenler olmadıkları anlamına gelir; Novak, bunun yerine homojen ve istikrarlı bir yerel nüfustan geldiklerini söylüyor ve “bu nedenle bu katliamın yeni göçmenlerin akınıyla ilişkili olduğunu göz ardı edebiliriz.” diyor.
En olası açıklama, arkeologların ve iklim bilimcilerin Almanya ve Avusturya’da yaklaşık 5.000 yıl öncesine ait diğer eski katliam alanları için önerdikleri, yetişkinlerin ve çocukların da ayrım gözetmeksizin öldürüldüğü ve sığ toplu mezarlara atıldığı senaryo. Bu senaryolarda, sellere veya kuraklıklara neden olan uzun süreli iklim değişikliği – belki de beklenmedik bir nüfus patlamasıyla birleştiğinde – değerli kaynaklar üzerinde tartışmalara yol açabilirdi. Ve Potočani’de bu mücadelelerden biri ölümcül olmuştu.
Novak, “Bu kadar eski katliamları inceleyerek, bu insanların psikolojisine bir göz atmaya ve belki de bugün benzer olayları önlemeye çalışabiliriz. En azından 10.000 yıl öncesine kadar uzanan eski katliamlara dair kanıtlarımız var. Bugün, modern katliamlarımız da var – değişen tek şey, artık bu tür şeyleri yapmak için daha etkili araçlara ve silahlara sahip olmamız. Ama insan doğasının veya insan psikolojisinin pek değiştiğini düşünmüyorum.” diyor.
Live Science. 11 Mart 2021.
Makale: Mario Novak et al. 2021. Genome-wide analysis of nearly all the victims of a 6200 year old massacre. PLoS ONE 16(3).
You must be logged in to post a comment Login