İsrail’in Akdeniz Sahilinde 7500 Yıllık Su Kuyusu

İsrail/Haifa yakınlarında Akdeniz kıyısında yürütülen su altı araştırmalarında bulunan yerleşme ve yerleşmeye ait bir su kuyusu, günümüzden 7.500 yıl öncesine tarihlenen buluntuları ile dönem yaşamına ışık tutuyor.

Flinders Üniversitesi’nden prehistorik su altı araştırmalarının dünyadaki önemli isimlerinden Jonathan Benjamin ve yine önemli bir su altı bir arkeoloğu olan İsrail Antikalar Kurumu’ndan Dr Ehud Galili başkanlığındaki bir ekiple yerleşimin kazıları ekim ayında tamamlandı.

Deniz seviyesinin yükselmesiyle terk edildiği düşünülen yerleşmenin bölgedeki çanak çömleksiz Neolitik dönem kültürlerine dair önemli bilgiler sunması bekleniyor.

Su Altı Arkeolojisi Neolitik Dönem İçin Oldukça Uygun

Tarih öncesi deniz seviyesinin beş metre yükselmesiyle sular altında kalan, eski toplumlara kaynak suyu sağlamış su kuyusu, çanak çömleksiz Neolitik çağa tarihlendi. Kfar Samir adlı bu neolitik yerleşmede, deniz seviyesi yükselmeye başladığında büyük ihtimalle kaynak suyu tuzlanmaya başlamış ve Neolitik insanlar bu kuyuyu çöp olarak kullanmaya başlamış. İsrail’de Haifa’nın yakınlarında bulunan bu su kuyusu için su altı arkeolojisi uzmanı Dr. Jonathan Benjamin: “Su kuyuları Neolitik arkeolojisi için büyük derecede önem taşıyor. Çünkü su vermeyi bıraktıkları anda Neolitik insanlar tarafından su kuyuları, büyük çöplükler olarak kullanılmaya başlanıyor” dedi ve “bir su altı arkeoloğu için müthiş bir şans. Çünkü prehistorik toplumların nasıl yaşadığını, nasıl avlandığını, ne yediklerini direkt olarak görebileceğimiz, içlerinde hayvan kemikleri, bitki lifleri ve çeşitli aletleri barındıran çöplerine ulaşma şansımız var” diye ekledi.

Arkeoloji ekibi su kuyusundan aldıkları dolgu örneklerini, polen ve çökelti analizi yapılması için uzmanlara yolladı. Analizden gelen sonuçların, prehistorik toplumların yeme alışkanlıkları ve girdikleri ticari ilişkiler konusunda bilgi vermesi bekleniyor.

Bu metal kullanımı öncesi yerleşmede taştan ve kemikler aletler bulmayı beklediklerini söyleyen Dr Benjamin, tarihlendirme yapabilmek için organik malzemeler de bulmayı umduklarını ekledi. Önceki kazı sezonunda yerleşmenin, dünyanın en eski zeytinyağı üretim merkezi olabileceğine dair bazı buluntulara sahip olduklarını ancak bu söylemek için şu an çok erken olduğunu sözlerine ekledi.

Yeni Teknolojiler Su Altı Arkeolojisine Adapte Oluyor

Yerleşmenin kazılarında yeni teknolojilerin de kullanılacağı ve yerleşmenin üç boyutlu bir modelini oluşturmak için fotogrametri konusunda dünyada önde gelen isimlerinden olan John McCarthy ile çalışmalara başlandığı bildirildi. Bu çalışmalarda yüksek çözünürlüklü veriler oluşturmak için kazısı yapılan alanın fotoğrafları çekildi.

Su altı arkeologları, inceleme yapabilmek için sınırlı zamanlarda dalış yapabilmekteler. Ancak fotogrametri ile oluşturulacak üç boyutlu görüntü ile arkeologlar, inceleme ve yorumlama açısından önemli bir kaynağa sahip olabilecekler.

Araştırmalar Önümüzdeki Senelerde Devam Edecek

Neolitik köy ve kadim sakinlerinin sırlarını çözebilmek için araştırmaların bir süre daha devam etmesi gerekiyor. Prehistorik deniz kıyısının denizin 12 metre altında kaldığı düşünüldüğünde çok daha derinlerde çok daha eski buluntuların olabileceği ve bu bölgenin çok daha fazlasını derinliklerde sakladığı su götürmez bir gerçek gibi duruyor.

Anadolu Üniversitesi'nde Arkeoloji bölümü okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi'nde Tarih öncesi bölümünde yüksek lisans yaptı. Şimdi İstanbul Üniversitesi Tarih öncesi bölümünde doktora yapıyor. İletişim: bayramtolunay@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply