Atacama Çölü’nde Tarım Yetersiz Beslenme Yüzünden Başladı

Yeni araştırmalar, Atacama’da yaşayan insanların tarıma geçişinin, anne ve bebek sağlığının kötü olması ile doğrudan ilişkisi olabileceğini ortaya koyuyor.

Kuzey Şili’deki Atacama çölü F: Otago University

Avcı toplayıcılıktan tarıma geçişin, insanlık tarihindeki en büyük dönüm noktalarından biri olduğu kabul ediliyor. Tarapaca ve Otago üniversitelerinden araştırmacıların yaptıkları çalışmalar, Atacama’da yaşayan insanların tarıma geçişinin, anne ve bebek sağlığının kötü olması ile doğrudan ilişkisi olabileceğini ortaya koyuyor.

Bu çalışma, bir arkeolojik örnekte anne ile cenin arasındaki besin transferindeki yetersizliğe ilk doğrudan kanıt durumunda.

Araştırmacılardan Anne Marie Snoddy, tarımın nüfus artışı ile gelen kaynak sorunu dahil olmak üzere evrimsel pek çok avantaj sağladığını belirtiyor.

Ancak büyüyen bebekler ve annelerinin ihtiyaç duyduğu birçok besin, tarımsal kaynaklarda oldukça az miktarda bulunuyor. Bu veri düşünüldüğünde araştırmacılar, tarımsal yoğunlaşmaya ve kaynak kıtlığına karşı en savunmasız bireylerin anneler ve çocuklar olduğunu öne sürüyor.



Uluslararası paleopatoloji dergisinde çıkan makalede, “Tarıma geçişin geçmiş topluluklar üzerindeki etkisi ortaya konulmakta ve yenidoğan bebekler, fetüsler ve belki de anne ve çocuklar da dahil olmak üzere toplum üzerinde gıda eksikliklerine ilişkin nadir patolojik bulgular ortaya konulmakta.” sözleri yer alıyor.

Araştırmacılar, beslenme yetersizliği ile ilişkisi anne-fetüs arasındaki transfere dair doğrudan kanıtların, arkeolojik kayıtlarda bugüne kadar görülmemiş bir şey olduğunu belirtiyor.

Araştırma kapsamında tarımsal gıda uygulamalarının benimsenmesi ile diyet çeşitliliğinin azalması arasında bir bağlantı olup olmadığı irdeleniyor. Araştırma kapsamında bu bağlantının araştırılabilmesi adına, 3600 ila 3200 yıl öncesine tarihlenen ve geçişi gösteren bir dönem olan Erken Oluşum Dönemi (Early Formative Period) yerleşiminde bulunan birey iskeletlerindeki hastalık kalıntılarına  yoğunlaşıldı.

Bahsedilen yerleşimdeki tüm bebeklerin ürpertici boyutlarda (Vitamin C eksikliği) beslenme yetersizliği yaşadığına dair potansiyel kanıtlar ortaya koydu.

C vitamini eksikliği en önemli verilerden biri

Araştırmacılar tespit ettikleri Scurvy denilen rahatsızlığın, kemiklerdeki belirtileri üzerine yoğunlaştı. Özellikle C vitamini eksikliği ile alakalı olan rahatsızlık, zayıf kemik oluşumuna ve sızıntı yapan kan damarlarına neden oluyor. Araştırmacılardan Snoody, bu sızıntıdan kaynaklı olarak küçük bir miktarlarda dahi olsa kas yerlerinde toplanan kanın, kemiklerin anormal formlarda oluşmasına neden olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar İskelet boyunca bu anormal kemik oluşumlarını analiz ederek yaşamları boyunca C vitamini eksikliği yaşamış olan insanları tespit edebileceklerini belirtiyor ve ayrıca bu durum sonucunda diyetin genel kalitesi hakkında da önemli bilgiler edinilebilir. Scurvy genellikle zayıf diyet çeşitliliği ve kötü beslenme ile ilişkili.

Araştırmalardaki bir başka odak noktası ise, Atacama’nın tarım öncesi sakinleri ünlü Chinchorro halkının araştırılması. Mükemmel bir şekilde korunmuş olan Chinchorro mumyaları gerekli verileri sağlayabilir.

Nitekim yakın tarihli araştırmalar avcı toplayıcılıktan, tarımsal uygulamalara geçiş döneminde çocuk ölümlerinde belirgin artışlar olduğunu ortaya koyuyor ve antropologlar bu duruma neden olan verileri araştırmaya başladı.

Bir bebek kemiği üzerinden alt yaş gruplarındaki lezyon dağılımları. F: Journal of Paleopathology

Dünyanın en sert çevresel ortamlarından birinde…

Çalışmaların dünyadaki en sert çevresel ortamlardan birine sahip olan Kuzey Şili’deki Atacama çölünün çevresel bağlamı hakkında daha geniş bir yorum için önemli yer tutmakta. Dünyadaki herhangi bir çölden daha az yağış alan Atacama çölünde yıllık yağış miktarı 2 mm civarlarında.

Araştırmanın yapıldığı yerleşimin konumu F:Journal of Paleopathology

Araştırmacılar bu insanlar üzerindeki doğal baskının besin kaynakları açısından oldukça zayıf olan bazı tarımsal gıda ürünlerini kabul etmeleri sağladığını ve bununla beraber yaşamlarının daha da kötüye gittiğini belirtiyor.

Snoody, C vitamini eksikliğinin bölgede sıklıkla yaşanan El Nino (Yüzey sularının ısınması) olayları sonucunda yaşanan periyodik gıda sıkıntısı ile ilişkili olabileceği yorumunu getiriyor.

Araştırmada, Atacama’nın aşırı kurak ortamında iklimsel değişikliklerinin ekolojik bir dengesizlik yarattığı ve bu dengesizliğin hem karasal ve hem de denizsel kaynaklar üzerinde büyük bir etkisi olduğu iddia ediliyor.

Araştırmacılardan Dr Halcrow, “Belki de en önemlisi, en son bulgular ile beraber oldukça hassas bir durum olan anne ve bebek arasındaki sağlık sorunlarını anlamada ilerleme kaydetmiş olmamış.” diyor.

Halcrow; “Kemik, diş kimyası ve mikrofosiller üzerine devam eden çalışmaların tarıma geçiş konusunda daha pek çok bilgi saklıyor.” diyor.

Dünyanın En Kurak Çölü Atacama’da Tarım Nasıl Yapıldı?

7400 Yıllık Şili Mumyalarının Sırları Ortaya Çıkarılacak

Antik Şili İnsanları Arsenik Zehirlenmesinden Ölüyordu


Heritage Daily. 15 Eylül 2017.

Makale: Snoddy, A. M. E., Halcrow, S. E., Buckley, H. R., Standen, V. G., & Arriaza, B. T. (2017). Scurvy at the agricultural transition in the Atacama desert (ca 3600–3200 BP): nutritional stress at the maternal-foetal interface?. International Journal of Paleopathology.

 

Anadolu Üniversitesi'nde Arkeoloji bölümü okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi'nde Tarih öncesi bölümünde yüksek lisans yaptı. Şimdi İstanbul Üniversitesi Tarih öncesi bölümünde doktora yapıyor. İletişim: bayramtolunay@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login