7400 Yıllık Şili Mumyalarının Sırları Ortaya Çıkarılacak

Bir zamanlar Şili ve Peru kıyılarında yaşamış olan Chinchorro toplumuna ait 7400 yıllık mumyaların hayattayken nasıl göründükleri ve yaşayan akrabaları olup olmadığı araştırılacak.

chinchorro mumyalarının yüzleri canlandırılacak

Şilili antropolog Veronica Silva, Santiago’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde antik Chinchorro kültürünün mumyalarından birisini gösteriyor.

Günümüzde Şili ve Peru’da yaşamış eski bir toplum olan Chinchorro insanları tarafından mumyalanan en az 7000 yıllık 15 mumya, DNA analizi ve bilgisayarlı tomografi taramaları için Santiago kliniğine götürüldü.

Atacama çölü sınırında, Güney Amerika’nın Pasifik kıyısında MÖ. 10.000 ila MÖ. 3.900 yılları arasında yaşamış olan Chinchorro toplumu, avcı ve balıkçı insanlardan oluşuyordu. Bu toplum, ölülerini mumyalayan ilk insanlar arasında yer alıyor. Ünlü Antik Mısır mumyalarından en az 2000 yıl daha öncesine tarihlenen mumyalar, yaklaşık 7400 yıllık!

Araştırmacılar, modern tıp teknolojilerini kullanarak, bu mumyaların hayattayken nasıl gözüktüklerini, genlerini deşifre etmeyi ve antik uygarlığın gizemlerini anlamayı hedefliyor.

Çoğunluğu çocuklardan ve doğmamış bebeklerden oluşan 15 Chinchorro mumyası, Şili’nin başkentindeki Los Condes kliniğinde bir CAT tarayıcısına sokuldu.

Radyolog Marcelo Galvez, “Bir milimetreden daha az hassasiyetle binlerce görüntü elde ettik. Bir sonraki aşama, bu mumyalara dokunmadan ayrıntılı olarak incelemek. Bu bize, mumyaları bir 500.000 yıl kadar korumamız konusunda yardımcı olacak.” diyor.

chinchorro mumyalarının yüzleri canlandırılacak

Hayattayken nasıl göründükleri ortaya çıkacak

Yüksek teknoloji bilgisayar işlemlerini kullanan araştırmacılar, mumyaların kaslarını ve yüz şekillerini yeniden oluşturacak.

Galvez, “Binlerce yıl önce ölmüş bu insanları rekonstrükte ederek hayata döndürmek ve bu mumyaların fiziksel olarak nasıl gözüktüklerini görmek istiyoruz.” diyor.

Araştırmacılar aynı zamanda Chinchorro insanlarının, ölülerini nasıl mumyaladığını da öğrenmeyi umuyor.

Görünüşe göre insan anatomisi hakkında karmaşık bir anlayışa sahip olan Chinchorro insanları, ölünün derisini ve kaslarını dikkatle söküyor olmalıydı. Odun, bitki ve kil kullanarak, iskeletin etrafındaki vücudu yeniden yaptılar. Daha sonra orijinal deriyi tekrar diktiler ve ağız, göz ve saçları eklediler. Sonrasında ise yüzün üzerine bir maske yerleştirdiler. Sonuç olarak, binlerce yıl sonra bile gerçeğe benzeyen, heykel ile insan arasında görünen bir şey ortaya çıktı.

Mumyalama işlemi özel bir süreçti

Şili Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden antropoloji bölümü başkanı Veronica Silva, mumyalama işleminin Chinchorro insanları için özel bir süreç olduğunu söylüyor.

Silva, “Mumyalama işlemini aile yapardı. En eski mumyalar henüz doğmamış fetüsler ve yeni doğmuş bebeklerdi. Mumyaların tümü aynı temel işlemler ile yapılırdı. Ancak hepsi teknolojik ve sanatsal farklılık gösteriyordu.” diyor.

Araştırmacılar ayrıca bu insanlar için mumyalama işleminin zamanla gelişen bir işlem olduğunu belirtiyor. Günümüze yaklaştıkça mumyalama işleminin daha özenli yapıldığı anlaşılıyor.

chinchorro mumyalarının yüzleri canlandırılacak

1903 yılından beri yaklaşık 180 adet Chinchorro mumyası keşfedildi. Bunların hepsi, mekan dışında ve sahil kenarında bulundu. Anlaşıldığına göre Chinchorro insanları, ölüleri barındıracak piramit ya da benzeri herhangi bir yapı inşa etmedi.

Aslında Chinchorro toplumu, mumyaları dışında bize başka hiçbir iz bırakmadı. Hiçbir iz bırakmadılar fakat dünyanın en eski yapay olarak mumyalanmış bedenleri günümüze kadar ulaşmayı başardı.

Silva, “Chinchorro mumyaları günümüzden 7400 yıl öncesine tarihleniyor. Bu da ilk mumyalama işleminin, Antik Mısır’daki örneklerinden 2000 yıl öncesinde var olduğunu gösteriyor.”

Modern popülasyonlarla genetik bağları araştırılacak

Yapılan yüksek teknolojili taramalar ilk sonuçları vermeye başladı. Bilinen en küçük Chinchorro mumyasının, aslında mumya olmadığı ortaya çıktı. Araştırmacılar bu mumyanın içinde herhangi bir kemik yapısına rastlanmadığını, muhtemelen mumyalanamamış bir kişiyi temsilen yapılmış bir figürin olduğunu söylüyor.

 

Aynı zamanda DNA analizi yapabilmek için mumyalardan deri ve saç örneği de alındı. Bunun sonucunda modern popülasyonlarla genetik bir bağlantıları olup olmadığı anlaşılacak.

Silva, “Yedikleri şeylerden, günümüze kadar genlerini taşıyıp taşımadıklarına kadar onların hayat anlayışlarını daha iyi anlamak istiyoruz.” diyor.


news.com.au. 26 Aralık 2016.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login