Mezopotamya kaynaklarını inceleyen araştırmacılara göre, Assur Hanedanlığı’na (MÖ.1300 – MÖ.609) bağlı askerler, travma sonrası stres bozukluklarından muzdaripti.
Bundan önce belgelenen ilk travma sonrası stres bozukluğu örneğinin, Heredot’un Atinalı mızrak taşıyıcı Epizelus karakteri olduğu düşünülüyordu. Epizelus’ta MÖ. 490 yılında Maraton Savaşları kaynaklı psikolojik bir rahatsızlık olan mutizm (hiç konuşmama) vardı. Fakat araştırmacılara göre, belgelenmiş travma sonrası stres bozukluğunun ilk örneği MÖ. 1300 yılına, yani tahmin edilenden çok daha öncesine gidiyordu.
(Diyarbakır’da Asur’un Yıkımını Anlatan Tablet Bulundu)
Anglia Ruskin Üniversitesi’nden bir ekip, Antik Irak ve Mezopotamya’dan metin çevirilerini analiz ettiler ve bu stres bozukluğunun en erken uygarlıklar kadar eski olduğu sonucuna vardılar.
Assur döneminde erkekler, bir yıllarını savaşta geçirmeden önce, güçlenmeleri için yol, köprü yapımlarında ve diğer projelerde çalışıyorlardı. Sonraki bir yılı savaşarak geçirdikten sonra, diğer bir yılı da ailelerinin yanında geçiriyorlardı. Bu döngü böyle gidiyordu.
Profesör Hughes, askerlerdeki savaş sonrası semptomların oldukça açık olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Onlarla konuşan hayaletler gördüklerini ve duyduklarını anlatıyorlardı. Büyük ihtimalle bu hayaletler, savaşta öldürdükleri kişilerdi. Bu da tam olarak günümüz askerlerinin göğüs göğüse çarpıştıktan sonra yaşadıkları travma sonrası stres bozukluğuyla aynı. Medeniyetler olduğu sürece savaşlar da vardı. Dolayısı ile travma sonrası stres bozukluğu da öyle. Bu kesinlikle bir 21. yüzyıl hastalığı değil.”
BBC
You must be logged in to post a comment Login