1100 Yıl Önce Bu Kadının Burnu ve Dudakları Kesilmiş

Kafatasının yeni analizlerine göre, yaklaşık 1.100 yıl önce Erken Orta Çağ İngiltere’sinde genç bir kız, korkunç bir sonla karşılaşmıştı. Burnu ve dudakları keskin bir aletle kesildi ve bununla beraber kafa derisinin yüzülmüş olabileceğine dair deliller bulundu.

İngiltere’de bulunan ve 15-18 yaş aralığında olan Anglosakson genç kadının yüzünde kesikler olan kafatası. C: G. Cole

Genç kadının yüzüne neden zarar verildiğini kimse bilmiyor fakat yaraları, geçmişte kadın suçlulara verilen cezalarla örtüşüyor. Araştırmacılar yeni yayınladıkları çalışmalarında, eğer bu varsayımı kabul edersek, bu kadının Anglo-Sakson İngiltere’sinde buna benzer acımasız cezaları alan en eski kişi olduğunu söylüyor.

Araştırmanın baş yazarı Garrard Cole, “Böyle bir durumda ne olduğu hakkında yalnızca tahminlerde bulunabilir ve spekülasyon yapabiliriz, ancak kadının yüzündeki yaraların oldukça net şekillerde olması, belirli eylemler sonucu verilen cezaları akla getiriyor. Bu eylemlere örnek olarak, cinsel sapkınlık veya en azından o dönemde böyle anlaşılan herhangi bir davranış verilebilir.” diyor.

(Orta Çağ Okları, Kurşuna Benzer Yaralanmalara Neden Oldu)

Söz konusu kafatası, 1960’larda, İngiltere’nin Hampshire eyaletinin güney ilçesindeki Oakridge köyünde bir konut geliştirme inşaatı için yapılan kazılar sırasında keşfedildi. Ancak bilim insanları o zamanlar kafatasını analiz etmediler. Bununla birlikte geri kalan iskelet kalıntılarının da orada gömülüp gömülmediğiyle ilgili herhangi bir bilgi yok.

Gencin kafatasında bulunan travmanın yakından görünümü. (a) burun açıklığındaki bir kesik izi, (b) burnunun önünden kesik izleri, (c) yukarıda, (d) çene tarafında, (e) burnun tarafında ve (f) kafatasının sağ tarafında keskin çentikler. C: G. Cole

Kafatası şu anda Hampshire Kültür Vakfı’nın küratörlüğünü yaptığı bir koleksiyona dahil. Yakın zamanda meslektaşları ile birlikte bu konuyla ilgili çalışmaya karar veren Cole, bu koleksiyonu gözden geçirirken söz konusu kafatasını görüp “Hala toprakla kaplı, bu da incelenmediğini gösteriyor.” diye düşündüğünü söylüyor.

Yapılan birkaç test sonrasında ise, kafatasının sahibi olan bireyle ilgili ilginç bilgilere ulaşıldı. Anatomik analiz sonucu, kafatasının 15 ila 18 yaşındaki bir çocuğa ait olduğunu, DNA analizi bireyin dişi olduğunu, radyokarbon tarihlemesi, genç kızın MS 776 ile 899 arasında yaşadığını gösterdi.

(3.700 Yıl Önce Kafası Dışarda Gömülen Çocuk Bulundu)

Dişlerinden elde edilen elementlerin analizi de kireç taşlı bir bölgede büyümediğini gösteriyordu, bu da bize İngiltere’nin Orta ve Güneydoğusunda dünyaya gelmediğini, bu bölgelerde büyümediğini kanıtladı. (Tüketilen su ve gıdalardan gelen elementlerin izleri, dişlerde bulunur.)

İşin aslı bu kız, bölgede genç bir yabancı olabilir.

Ekip ayrıca kafatasındaki yaralarını da değerlendirdi. Burun ve ağız çevresindeki izler oldukça keskindi.

Üç azı dişi dahil olmak üzere gencin üst çenesinin görünümü. C: G. Cole

Cole, “Burun ve burun açıklığının yanları ile üst ön dişler arasındaki kemik üzerinde en az iki kesiği vardı. Her iki yaranın da keskin ve ince bir aletle gerçekleştirildiği anlaşılıyordu. Anglo-Sakson döneminde [MS 410 – 1066], bu büyük olasılıkla demir bir bıçaktı. Diğer keskin uçlu aletler -kılıç gibi- bu işlem için çok ağır kalırdı.” diyor.

Araştırmacılar ayrıca gencin alnında da sığ bir kesik olduğunu fark ettiler.

Cole konuyla ilgili, “Genellikle kafa derisi yüzmek birden fazla kesim izi bırakır fakat kafatasının yüzlerce yıldır kötü bir şekilde korunmasının diğer kesik izlerini yok etmiş olabileceği de düşünülmeli.” diyor.

Araştırmacılar, yaraların kenarlarında hiçbir iyileşme belirtisi göremediklerinden, gencin bu travmatik olaydan büyük olasılıkla kurtulamadığı belirtiyor.

Araştırmacılar, kafatasındaki dudaklar ve kafa derisi yaraları bir kenara, bireyin burnundaki yaralanmanın, muhtemelen burnunun arkasındaki arter ağına zarar vereceği için ölümüne neden olacağını söylediler. Tek bir kesikle, bu arterlerden kan fışkıracağını ve onun bu şekilde boğulup ölmüş olabileceğini belirttiler.

Ölümüne neden olan “suçun” gizemi ise çözülemedi. Suç olarak algıladıkları bir şey yüzünden bir topluluk tarafından cezalandırıldı mı? Ya da yerel yetkili makamlarca, bir tür ihlal veya sapkınlık yaptığı iddiasıyla ağır bir cezaya mı mahkûm edildi? Daha fazla kanıt olmadan arkeologlar bu soruları asla cevaplayamaz.

Cole, “Kadınlar için yüzlerinin kesilmesi ve erkekler için buna paralel bir ceza olarak hadım edilme dünya çapında uzun süredir yerleşik bir uygulama.” diyor.

Daha sonra 10. yüzyılda Anglo-Sakson hükümdarları, bu cezaları resmi kanunları arasına dahil edecekti. Fakat söz konusu bu olay, bunlardan çok önce gerçekleşti.

Cole, “Artık uygulamanın bu kadar erken dönemlerde de gerçekleştiğini biliyoruz, ancak ne sıklıkla uygulandığına dair hiçbir fikrimiz yok.” diyor.


Live Science. 2 Ekim 2020.

Makale: Cole, G., Ditchfield, P., Dulias, K., Edwards, C., Reynolds, A., & Waldron, T. (2020). Summary justice or the King’s will?: The first case of formal facial mutilation from Anglo-Saxon England. Antiquity.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Arkeoloji bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji öğrencisi. Sosyoloji yüksek lisansı icin hazırlanıyor.

You must be logged in to post a comment Login