Soyu Tükenmiş Dev Lemurun Genomu Dizilendi

1.475 yaşındaki bir çene kemiğinden çıkarılan DNA, şimdiye kadar bilinen en büyük lemurlardan birinin genetik planını ortaya koyuyor.

Bir koala lemuru (Megaladapis edwardsi) illüstrasyonu. C: Alex Boersma/PNAS

Yaşayan en büyük lemurlardan biri, yetişkin bir insan kadar ağır olan iri bir hayvandı. Genom analizi sayesinde bu devasa yaratığın sahip olduğu cüsseye yediği yapraklar sayesinde ulaştığı öğrenildi.

Koala lemurları (Megaladapis edwardsi) yaklaşık 1,5 metre uzunluğa ve 85 kilo ağırlığa ulaşabilmeleriyle Madagaskar’da yaşamış dev lemur türlerinden birisiydi. Ne yazık ki, antik DNA’nın tropikal ve subtropikal iklim şartlarında korunamaması sebebiyle soyu tükenmiş dev lemurlar hakkında çok az genetik bilgi günümüze ulaşabildi.

Ancak, soyu tükenmiş lemurların kemikleri üzerinde çalışan bilim insanları, yakın zaman önce şaşırtıcı bir keşifte bulundular; 1.475 yıllık bir koala lemuru çene kemiğinde genetik materyale rastlandı. Bu bulgu sayesinde bilim insanları gizemli dev hayvanı, lemur aile ağacında bir yere yerleştirme şansına sahip oldu.

(Genom Dizilemesine Göre, Tarsiyerler Uzaktan Akrabamız)

Soyu tükenmiş olan cinsler de dahil olmak üzere tüm lemurlar; tıpkı maymunlar, büyük maymunlar, insanlar ya da soyu tükenmiş akrabalarımız Neandertaller gibi primat ailesinin üyeleridir. Ancak, koala lemurları isimlerini keseli ailesine üye olan, primat olmayan, koalalardan alır. ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinin Durham ilindeki Duke Lemur Merkezi’ne göre bu adlandırmanın sebebi ise koalalar gibi uzun uzun kollara, kısa bacaklara, ağaç gövdelerine sarılıp dallara tutunmalarını sağlayan büyük ayaklara sahip olmalarıdır.

Penn Devlet Üniversitesi’nden Stephanie Marciniak’a göre bilim insanları ilk başta ağaçlarda yaşayan bu dev lemur türünün yaprak temelli bir diyete sahip olduğunu düşünüyordu, zira yaprak esaslı diyete sahip olan hayvanların vücutları daha çeşitli diyetlere sahip olan hayvanlara kıyasla daha büyük olur. 

Yarım bir Megaladapis alt çenesi. C: George Perry

Günümüz Madagaskar’ında 100’den fazla lemur türü yaşasa da gelmiş geçmiş en büyük lemur türlerinin soyu 500 ila 2.000 yıl önce tükendi. “Yok olanlar genelde büyük cüsseli türlerdi” diye belirtiyor Marciniak. “Dev lemurların habitatlarının büyük oranda değişmesi bu canlıların hayatta kalma becerilerini kötü etkiliyordu.”

Bilim insanları yeni araştırma için koala lemuru çene kemiğinden DNA örneği topladılar. Çene kemiği iyi korunmuş bir halde olduğu için bilim insanları hücre çekirdeğinde yer alan ve bireyin her iki ebeveyni hakkında genetik veri içeren DNA’dan lemurun genomunu yeniden yaratarak çekirdeksel genom analizi yapmayı başardılar. Bazen hücre çekirdeğinin bozulduğu, mitokondriyal DNA’nın korunduğu durumlara rastlanabiliyor; ancak hücre çekirdeğinin aksine mitokondriyal DNA sadece anneden gelen genetik verileri barındırır.

“Çekirdeksel genom mitokondriyal genomun aksine binlerce bağımsız atasal iz taşır, bu da Megaladapis ile diğer lemur arasındaki ilişkiyi tanımlamak için en ideal veriyi sağlar.” diye belirtiyor Marciniak.

Ardından, bilim insanları koala lemuru DNA’sını, lemur aile ağacının farklı dallarını oluşturan kızıl alınlı lemur (Eulemur rufifrons) ile kısa kuyruklu lemur (Lepilemur mustelinus) dahil olmak üzere, modern lemurlar ile kıyasladı. Koala lemurlarının kafatasları ile dişleri üzerindeki daha eski incelemeler en yakın akrabalarının kısa kuyruklu lemurlar olduğunu gösterse de yeni elde edilen genetik veri bu soyu tükenmiş devi kızıl alınlı lemurlara yakın konumlandırarak çok daha farklı bir sonuç ortaya koyuyor.

Bir Megaladapis kafatasının 3 boyutlu taraması. Kafatası ve diş şekli Megaladapis’in kısa kuyruklu lemurlarla yakın akraba olduğunu gösterse de yeni elde edilen genetik veri bu soyu tükenmiş devi kızıl alınlı lemurlara yakın konumlandırarak çok daha farklı bir sonuç ortaya koyuyor. C: Alexis Sullivan and Stephanie Marciniak

“Buna göre koala lemuru ile kısa kuyruklu lemurun iskelet ve diş yapısındaki benzerlikler bu türlerin benzer diyetlere sahip olmasıyla ve benzer ekolojik baskılara adaptasyonuyla açıklanabilir.” diye ekliyor Marciniak.

Bilim insanları koala lemurlarının alışkanlıkları ve biyolojisi hakkında bilgi edinmek için genetik verileri de ayrıca incelediler. Koala lemurlarının DNA’larını lemur olmayan 47 farklı hayvanla kıyaslayan bilim insanları altın maymunlar ile atlarda koala lamurlarınınkilere benzer protein kodlayan genlere rastladılar. Bu genler atlar ile yaprak yiyen altın maymunların besinleri emip yapraklardaki bitkisel toksinleri parçalamalarını sağlıyor, bu da koala lemurlarının da yapraklarla beslenen otçullar olduğunu gösteriyor.

Marciniak’a göre koala lemurlarının genetik şifresinin çözülmesi, diğer soyu tükenmiş dev lemurların Madagaskar habitatında diyet ve ekolojik adaptasyonlar yoluyla gerçekleşen evrimini aydınlatabilir.


Live Science. 14 Temmuz 2021.

Makale: Marciniak, S., Mughal, M. R., Godfrey, L. R., Bankoff, R. J., Randrianatoandro, H., Crowley, B. E., … & Perry, G. H. (2021). Evolutionary and phylogenetic insights from a nuclear genome sequence of the extinct, giant,“subfossil” koala lemur Megaladapis edwardsi. Proceedings of the National Academy of Sciences, 118(26).

Ege Üniversitesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık bölümü öğrencisi.

You must be logged in to post a comment Login