Patara Antik Kenti’nde Kazılar Sürüyor

Antalya’nın Kaş İlçesi yakınlarında bulunan ve Antik Likya Birliği’nin başkenti olan Patara Antik Kenti’nde 2015 yılı kazı çalışmaları başladı.

Patara Antik Kenti’nde 27 yıl önce başlayan kazıları sürdüren Prof. Dr. Havva İşkan Işık yerine bu yılki kazılar Akdeniz Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Şevket Aktaş başkanlığında yürütülecek.

Bu yıl iki buçuk ay sürecek kazı iki ana noktada sürdürülüyor. Tepecik bölümündeki MÖ. 3. yüzyıldan kalma Helenistik dönem yapılarında ve bazilikada çalışmalar yoğunlaşacak. Ayrıca bazilikanın planı da çıkarılacak. Antik kentte restorasyon ve konservasyon projeleri hazırlanıyor.

Kazı Başkan vekili Yard. Doç. Dr. Şevket Aktaş, “Likya Birliği’ne başkentlik yapmış Patara kazılarının 27. yılında Bazilika ve Tepecik Akropolü’nde çalışmalar deam etmekte. Bunların dışında Patara genelinde, restorasyon ve konservasyon çalışmaları devam ediyor. Bu yıl yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan yapılar ve buluntularla Türkiye arkeolojisine ve bilim dünyasına katkı sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

Tarihi, Erken Tunç Çağı’na dayanan Patara Antik Kenti, Bizans’ın sonuna kadar Likya Birliği’ne başkentlik yaptı. Dünyanın ilk demokratik parlamentosu, dünyada ayakta kalan önemli antik deniz fenerlerinden biri Patara Antik Kenti’nde bulunuyor.

Patara Antik Kenti

Antalya’nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarında bulunur. Likya Birliği’nin başkentliğini yapmıştır. Likya birliğinin üç oy hakkına sahip altı kentinden biri ve belki de en önemlisidir. Likya birliği toplantıları kentte bulunan birliğin meclis binasında yapılmaktaydı. Hititçe’de Patar, Likya dilinde Pttara olarak anılan kentin MÖ 8. yüzyılda var olduğu yapılan kazılar sonucu ele geçen somut verilerle kesinleşmiştir ve İskender’in kuşattığı kentler arasında yer aldığı bilinir. Patara, Roma döneminde de çok önemli bir kent olmuş ve Likya-Pamphilya eyaletlerinin başkentliğini yapmıştır.

Hitit Kralı IV. Tudhaliya (M.Ö. 1250 – 1220) Lukka seferi sırasında “Patar Dağı’nın karşısında adaklar ve armağanlar yaptım, steller diktim, kutsal mekanlar inşa ettim” demiştir. Bundan da anlıyoruz ki Hitit Çağı’nda Patara, Patar adıyla vardı.

İskender’e kapılarını açarak yıkılmaktan kurtulan şehir, İskender’in ölümüyle M.Ö. 315’te Antigonos’un ve M.Ö. 304’te Demetrios’un işgalinden kurtulamamıştır. Daha sonra Mısır’daki Ptolemiaios, Philadelphos’un eline geçmiş, Mısar kralları döneminde ismi bir müddet Arsinoe olmuşsa da bu isim daha sonraları benimsenmemiş, Patara M.Ö. 190 yılında III. Antiokhos tarafından zapdetilmiştir.