1996 yılında eski insan kemikleri, Kennewick’te bir nehir kıyısında iki öğrenci tarafından bulunmuştu. Kemikleri bulunan bu insana ise Kennewick Adamı denmişti. Kemikler yaklaşık 9000 yıl öncesine tarihleniyordu ve bu yıllara ait iskeletler arasında en sağlam olarak korunmuşlarından biriydi. Şimdi Burke Müzesi’nde sergilenen Kennewick Adamı üzerinde yapılan araştırmalar, büyük ihtimalle Amerikan yerlisi olduğunu ortaya koydu.
Bulunduğu günden bu yana kime ait olduğu konusunda şiddetli hukuk mücadeleleri yapılan Kennewick Adamı’nın etnik kökenini tanımlamak da uzmanlar tarafından çok önemseniyor. Bölgesel Amerikan yerlilerinden oluşan kabileler, Kennewick adamını saygın bir ataları olarak görüyorlar. Eğer Kennewick Adamı gerçekten Amerikan yerlisi ise, iskeleti defin edilmesi için Amerikan yerli kabilelerine verilmek zorunda. Fakat eğer Amerikan yerlisi değilse, iskelet antropologlar tarafından çalışılabilir, incelenebilir ve kimseye verilmek zorunda kalınmaz.
Kennewick Adamı’nın Amerikan yerlisi olduğuna katılmayan antropologlar, kafatasının morfolojisinden yola çıkıyorlar. Beyin kasasının dar olması ve belirgin alın, kıyı Asya bölgelerinde yaşayanlarla daha çok yakınlık gösteriyor. Fakat Meksika’da bulunan 13.000 yıllık iskelet Naia, Kennewick Adamı ile aynı kafatası şekline sahip ve genetik olarak Amerika yerlileriyle oldukça ilişkili. Eğer Kennewick Adamı bir Amerika yerlisi ise, bölgedeki en eskilerden biriydi.
Kennewick Adamı’na yapılan genetik analizler yıllardır sürüyor. Antik DNA’nın analiz için ayıklanması oldukça hassas bir iş ve hala yeni bir yöntem sayılır. Kemik örneklerine DNA analizi yapabilmek için kemikleri bir nevi parçalamak gerekiyor. Dolayısı ile yapılan analizlerin ve araştırmaların, bilimsel olarak bu parçalama işine değmesi gerekiyor.
2013 yılında Araştırmacı Thomas Stafford, iki küçük kemik parçasından DNA elde ettiklerini açıkladı ve Kennewick Adamı’nın normal, standart bir Amerika yerlisi genetiği olduğunu, Kuzey Amerika yerlilerinden farklı bir kökeni olabilmesi için hiçbir neden bulunmadığını belirtti. Fakat Stanford sözlerine kemiklerden yapılan bu analizin ideal bir analiz olmadığını, kemiklerin çevresel faktörlerden etkilenmiş olabileceğini belirterek devam etti. Kennewick Adamı’nın dişini kullanmanın ideal yöntem olduğunu fakat teknolojinin bir dişten yargıya varması için birkaç yıl daha beklemek gerektiğini belirtti.
Yapılan ilk araştırmalar Kennewick Adamı’nın Amerika yerlisi olduğunu işaret ederken, daha detaylı analizlerin önceki bulguları çürütmesi de ihtimaller dahilinde. Araştırmacılar makalelerini, hakemli bir dergide yayınlayana kadar Kennewick Adamı hakkında pek bir şey öğrenmemiz mümkün gözükmüyor fakat eğer Kennewick Adamı Amerika yerlisi ise hangi kabileye ait olarak kabul edilecek? Amerikan yerli kabilelerine ait genetik kayıtlar tamamlanmamış olduğu için bunu belirlemek de şimdilik oldukça zor gözüküyor.
You must be logged in to post a comment Login