Tarih öncesi dönemlerde insanların yaptıkları göçlerin arkasında genellikle yolculuk tutkusu ve nüfus baskısı olduğu düşünülür. Ancak araştırmalar, sadece nüfus baskısının değil, insanların kendi yaşam alanına oranla daha yaşanılabilir alanlara sürekli bir göç halinde olduğunu gösteriyor.
Tarih öncesi popülasyon ile uydu veri tabanından alınan Sub-indian (Alt Hint) bölgesinin jeolojik verileri üzerinden sayısal olarak bir denklem kurularak bu göç mekaniğinin modellemesi yapıldı.
Araştırmacılar verileri, komşu bölgeler yaşanabilir olduğu takdirde, herhangi bir topluluğun o alana doğru göç edebileceği varsayımı ile ele aldı. Bu anlamda yaşanabilirlik kriterleri, suyun mevcudiyeti ve yakınlığı, arazinin düzlüğü ya da yüksekliği gibi parametreleri üzerinden nicel olarak tanımlandı.
Yapılan araştırmalar sonucunda, Alt Hint bölgesindeki göç dinamiğinin temel veriler doğrultusunda bazı kırılma noktaları ile Hindistan kıyılarında biriktiği görüldü. Arkeolojik veriler de bu noktada devreye girerek tarih öncesi kabilelerin genetik incelemesi yapıldı. Uzun süre beraber yaşayan farklı soydan kabileler giderek birbiri ile genetik olarak benzeşse dahi, kabile ve soy farklarını birbirinden ayırmak mümkün. Araştırmacılar ortaya koydukları sonuçlarla farklı soydan kabilelerin uzun süre önce Hindistan kıyılarında toplandığını açıkladı.
Modellemenin verileri günümüze yaklaştırıldığında da, jeolojik veriler bölgenin istikrarlı bir şekilde yaşanılabilir alan olduğunu ve yaşanabilirlik istikrarının bugün Hindistan’daki yoğun nüfus birikmesinin nedeni olduğunu gösteriyor.
Eurekalert. 11 Mayıs 2017.
You must be logged in to post a comment Login