Haydapaşa Garı’nda 1.000 Yıllık İskelet Bulundu

Haydarpaşa Garı’nın çevresindeki Mayıs ayında başlayan arkeolojik kazı çalışmalarında farklı dönemlere ait birçok buluntu çıkmaya devam ediyor.

C: Gürbüz Engin

Gazete Kadıköy’den Erhan Demirtaş’ın haberine göre, dönümlerce büyüklükteki arazinin her noktasında Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait tarihi bulgular ortaya çıkıyor. Arkeologların verdiği bilgilere göre; Erken Bizans dönemine tarihlenen mimari kalıntıların yanı sıra, Geç Osmanlı dönemine ait olduğu düşünülen bir çeşme ile yine Klasik-Hellenistik, Roma, Erken Bizans, ve Osmanlı Dönemlerine ait pişmiş toprak kandil, sikke ve çanak çömlek parçaları bulundu.

(Haydarpaşa Garı’nda Khalkedon Kentinin İzleri Bulundu)

Peronların olduğu kısımda ise Hellenistik döneme ait olduğu düşünülen ve demir kenetlerle birbirine bağlı kesme dörtgen blok taşlardan yapılan bir podyum bulundu. Geç Roma Erken Bizans, Orta ve Geç Bizans dönemlerine ait yol kalıntıları, hamam yapısı, kamusal veya dinsel yapılara ait çok sayıda mimari kalıntılara ve Geç Osmanlı Dönemi duvarları da şu ana kadar bulunan kalıntılar arasında.

C: Gürbüz Engin

Sur duvarı

Peronların kuzeyinde bulunan alanda sürdürülen çalışmalarda ise batı yüzü kesme dörtgen blok taşlarla çok düzgün bir şekilde inşa edilmiş, sandık duvar tekniği ile yapılmış büyük bir duvar tespit edildi. Uzunluğu 100 metre, genişliğinin ise 3 metre olan bu duvarın henüz hangi döneme ait olduğu kesinleşmiş değil. Ancak arkeologlar duvarın 2.000 yıllık bir geçmişe sahip sur duvarının devamı olduğunu düşünüyor. Duvarın önündeki toprak yapısını inceleyen arkeologlar, limanının bu noktadan başladığını ifade ediyor. İbrahimağa bölgesinde yapılan kazılarda da Orta Bizans dönemine ait seramik tuğla fırını açığa çıktı.

C: Gürbüz Engin

Bin yıllık mezar

Aylardır süren kazı çalışmalarında şimdiye kadar onlarca mezar kalıntısı çıkartıldı. Ancak yapılan son çalışmalarda ortaya çıkarılan mezarda bütünlüğü çok fazla bozulmayan ve bin yıllık olduğu düşünülen bir iskelet bulundu. İskeletin üzerinde bir de koku kolyesi bulunuyor.

(1906 Yılından Günümüze Haydarpaşa Garı)

Binlerce sikke

Kazı alanında süren çalışmalarda şimdiye kadar yaklaşık 2.000 adet sikke bulundu. Altın ve gümüş sikkeler titizlikle incelenip belgeleniyor. Edinilen bilgilere göre; bazı sikkeler oldukça temiz durumda ve üzerindeki yazılarda nerede basıldığına ve dönemine ait bilgiler yer alıyor. Bulunan sikkelerden bazıları MS 610- 641 III. Konstantinos, MS 527- 565 I. Justinianus’a ait.

C: Gürbüz Engin

Çeşmeden hâlâ su akıyor

Kazılarla birlikte Bizans dönemine ait bir de çeşme bulundu. Bu çeşmenin özelliği hala aktif olması. Yetkililerin verdiği bilgilere göre kazı alanında bulunan su kanalları bu çeşmeye bağlanıyor. Yapılan testlere göre su içilebilir kalitede. Arkeologlar, suyun temiz kalmasını o dönemki mimari faaliyetlerin özenle yapıldığını gösterir nitelikte olduğunu söylüyor.


Gazete Kadıköy. 25 Ekim 2018.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login