Yaklaşık 200 milyon yıllık bir fosilde, avına saldıran mürekkep balığı benzeri bir yaratığın bilinen en eski örneği keşfedildi.
120 milyon yıllık fosil, tüylü dinozorlar ve modern kuşlar arasındaki evrimsel sıçramayı anlamaya yardımcı oluyor.
'Çılgın canavar' olarak adlandırılan kedi büyüklüğünde bir memeli, dünyadaki son dinozorların arasında Madagaskar'da yaşadı.
Paleontologlar yarasaların nasıl uçan tek memeli olduğunu açıklayabilmek için yarasaların atalarını arıyor.
Yapılan çalışma, sadece kendi tür sınırları içinde çiftleşmesi beklenen mamutların muhtemelen türler arası çiftleştiğine dair kanıtlar sunuyor.
Anolis cinsi minik bir kertenkelenin ön ayağı, yaklaşık 15 ila 20 milyon yıl öncesine ait bir kehribar içinde hapsolmuş.
Güney Afrika'daki sinapsitler ve dinozorlar, Erken Jura kitlesel yok oluşunun başlangıcında 'ateş diyarında' hayatta kaldılar.
Bilim insanları 70 milyon yıldan daha eski kıkırdakta hücresel yapıları ve DNA gibi davranan bir maddeyi tespit ettiler.
70 milyon yıl önce Madagaskar’da yaşamış etobur bir dinozor türünün (Majungasaurus) bütün dişleri her iki ayda bir yenileniyordu.
Myanmar'daki 100 milyon yıllık bir kehribar içinde, oldukça küçük bir dinozora ait bozulmamış kafa bulundu!
Bilim insanları, yaklaşık 437 milyon yıl öncesine ait fosilleri bilinen en eski akrep türü olarak tanımladı.
Kehribar içinde korunmuş 99 milyon yıllık iki hamam böceği, yeraltı dünyasının erken tarihini yeniden yazıyor.
Sibirya'da donarak günümüze kadar çok iyi korunan bir kuşa yapılan analizler, hayvanın 46.000 yıl önce öldüğünü ortaya çıkardı.
Sibirya'da 4.000 yıl öncesine kadar yaşayan cüce yünlü mamutlar, birçok genetik problemle boğuşuyordu.
Güney Kanada'da yaşamış genç bir dinozorun fosilleşmiş kuyruğunda, 60 milyon yıllık tümörün kalıntıları bulundu.
Güney Amerika'da bir araba büyüklüğünde boynuzlu kaplumbağa fosilleri ortaya çıkarıldı.
100 milyon yıl önce ilkel bir arıya yapışan böcek parazitleri, arı için ölümcül olsa da, bilim için büyük bir şans yarattı.
Yaklaşık 80 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış "Ölüm Meleği" adı verilen yeni bir tyrannosaur türü keşfedildi.
Araştırmalar, timsahların her zaman bugünkü gibi soğukkanlı yaratıklar olmadığını gösteriyor.
Araştırmaya göre volkanik faaliyetler dinozorların kitlesel yok oluşunda doğrudan bir rol oynamadı. Her şey asteroit yüzünden oldu.