1922 yılında mezar odasında bulunan en dikkat çekici eserlerden biri olan Tutankamun'un "altın tahtı", MÖ 1325 civarına tarihleniyor.
Japonya'daki arkeologlar, bazıları Çin kökenli ve 2.000 yıldan daha eski olan tahmini 100.000 madeni para istifini ortaya çıkardı.
Sırbistan'daki arkeologlar, belirgin bir fallus içeren ve tintinnabulum adı verilen bir Roma rüzgar çanı ortaya çıkardı.
Tutankamon'un mezarında bulunan MÖ 14. yüzyıl tarihli bu altın saplı hançer, Demir çağından önce meteoritten yapılmıştı.
Arkeologlar yeni demiryolu öncesindeki yüzey araştırmaları sırasında, başına yılan giyen bir Maya savaşçısının heykelini buldular.
Yeni bir araştırmaya göre, Neolitik ve Tunç çağlarında Avrupa'deki insan popülasyonları değişen iklimlerden derinden etkileniyordu.
Philae Tapınağı, Mısır'daki Aswan Barajı ve Nasser Gölü'nün aşağısında, Aşağı Aswan Barajı rezervuarında bulunan ada merkezli bir tapınak kompleksi.
Moğolistan'daki arkeologlar, erken Holosen döneme ait ocak, çanak çömlek ve devekuşu yumurtasından yapılmış eserler keşfetti.
Düzce’deki Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında, "Dionysos Kült Mekanı" olarak tanımlanan bir oda bulundu.
Kopenhag'ın kuzeybatısındaki bir bataklıkta keşfedilen Grauballe Adamı, en kapsamlı şekilde incelenen bataklık cesetlerinden biri.
Muğla'da gladyatörler şehri olarak bilinen Stratonikeia Antik Kenti’nde, 1.900 yıl öncesine ait üç çocuğun ayak izleri ortaya çıkarıldı.
Üç milyardan fazla insan Hint-Avrupa dilini konuşuyor olsa da, araştırmacılar bu dil ailesinin nereden geldiğinden emin değil.
Mısır papirüsünde anlatılan zehirli yılanlara dayanan araştırma, bölgede günümüze göre çok daha fazla zehirli yılan türü yaşadığını gösteriyor.
Hindistan'da yer alan Nalanda Mahavihara Arkeolojik Alanı, antik dünyanın en büyük üniversitelerinden biri ve önemli bir Budist akademi merkezi.
Termessos Antik Kenti'nin, Anadolu’nun en eski halklarından Luvi'lerin soyundan gelen Solym'ler tarafından kurulduğu düşünülüyor.
İnka Öncesi dönemde savaşçılar, birbirlerini yapay olarak deforme edilmiş ve kastını ve mesleğini belli eden kafataslarından tanıyordu.
İlk binyılın başlarında, Mısır'daki pek çok mumyaya, ölen kişinin yaşarken nasıl gözüktüğünü gösteren gerçeğe yakın portreler eklendi.
Hattuşa'daki kazılarda Demir Çağına ait, üzerinde sfenks, aslan ve iki yaşam ağacının tasvir edildiği 2.800 yıllık fildişi obje bulundu.
Caracalla Hamam Kompleksi'nde bulunan ve atlet figürlerini gösteren bu taban mozaiği, MS 4. yüzyılın ilk yarısına tarihlendiriliyor.
Üzerinde gizemli işaretler bulunan 4.000 yıllık bir kaya parçası, artık arkeolojik alanları arayan arkeologlar için "harita" görevi görüyor.