Bu Kil Heykelcik, Su Tanrıçasını Temsil Ediyor Olabilir

Arkeologlar, Almanya’nın Bavyera kentinde tarih öncesi bir su tanrıçasını temsil ediyor olabilecek bir kil heykelcik keşfetti.

Alandaki kazılarda bulunan heykelcik 19 cm boyunda. Eğer bütün halde olsaydı muhtemelen 10 cm daha büyük olacaktı. C: BLfD

Unkenbach ovasının kenarındaki Hallstatt dönemi yerleşiminin yakınında bulunan heykelcik, Demir Çağı’na, MÖ 8. ila 5. yüzyıllara tarihleniyor.

Hallstatt kültürü, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı boyunca baskın Batı ve Orta Avrupa kültürüydü ve adını, Salzburg’un güneydoğusundaki Avusturya Salzkammergut’ta bir göl kenarı yerleşimi olan Hallstatt’tan aldı.

Keşif, Mönchstockheim çevre yolunun inşaat çalışmaları sırasında yapıldı ve arkeologların küçük bir kanal içinde bir kurtarma kazısı yapmasıyla sonuçlandı. Kazılarda, küçük kil figürü, cam parçaları, çanak çömlek, kemikten yapılmış aletler ve kil damga ortaya çıktı.

Çömlek buluntular, hidrolik hareketin neden olduğu ayrışmaya dair hiçbir kanıt taşımıyor; bu da, bunların sunak olarak kasten kanala bırakıldığını düşündürüyor. Çalışmalar çömlekleri Hallstatt dönemine denk gelen MÖ 8. ila 6. yüzyıllara tarihlendiriyor.

Kil heykelcik sadece 19 cm boyunda ve bacakları ve üst gövdenin ön yüzeyi eksik. Başın her iki yanında, alt çenenin yüksekliğinden göz hizasının üstüne kadar, muhtemelen metal halkalarla süslenmiş bir başlığı temsil eden 5 delik var.

Alandaki kazılarda bulunan kil damga. C: BLfD

Heykelcik şu anda Bavyera Devlet Anıtları Koruma Dairesi’nde inceleniyor ve burada ayrıca su teknolojisi kullanılarak nazikçe temizlenip kurutuluyor. Heykelciğin, göz yuvaları, burun, dudaklar ve çene gibi incelikle modellenmiş yüzü oldukça dikkat çekici.

Bavyera Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi’nden araştırmacılar, yerel halkların heykelciğe bir su tanrıçası olarak tapmış olabileceklerini ve kanalı ritüel adaklar için kutsal bir yer olarak gördüklerini öne sürüyorlar. Her ihtimalde bu heykelcik, suyla güçlü bir bağlantısı olan bir kült nesnesi olarak işlev görmüştü.

Bavyera Eyalet Anıtları Koruma Dairesi’nden Dr. Stefanie Berg, “Kilden yapılmış benzer figürinler Batı Karadeniz bölgesinden biliniyor ve MÖ 5. binyıla tarihleniyor. Ancak sitemizdeki diğer buluntular heykelciğin çok daha genç bir tarihe ait olduğuna işaret ediyor. Bütün bunlar gelecekteki yorumlama için çok yer bırakıyor.” diyor.

Aynı alanda bulunan kil damganın deseni de son derece sıra dışı. Baskı yüzeyi içe doğru kavisli olduğundan uzmanlar, ekmek hamuru gibi organik malzemeleri süslemek için kullanıldığını varsayıyor. Bavyera Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi’ndeki bilim insanlarının bir kopya ile gerçekleştirdiği deneyler de bunu doğruluyor.


Bavarian State Office for the Preservation of Monuments. 15 Temmuz 2022.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login