Antalya Korkuteli’nde Selçuklu dönemi stilinde yapılan yaklaşık 800 yıllık Alaaddin Cami restorasyonu sırasında Divriği Ulu Cami Darüşşifası’na benzer taç kapı yıkıldı.
Radikal’den Ömer Erbil’in haberine göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce devam eden restorasyonda taş ustalığının en nadide örneklerinden taç kapının statik yapısının güçlü olmadığı gerekçesiyle numaralandırılarak söküldüğü ileri sürüldü. Ancak restorasyon yapılan şantiyede görülenler durumun böyle olmadığını gösterdi. Taç kapıya ait taş parçaları kırılmış halde etrafa dağılmıştı. Bazı taşların üzerinde numaralar bulunuyor ancak koruma amaçlı tek bir önlem yoktu. Yoldan geçen herhangi biri o taşları rahatlıkla alabilirdi. Etrafa dağılmış taşlar, yarım bırakılmış bir restorasyon görüntüsünün yanı sıra bilim kitaplarına girmiş eşsiz mimari örneği taç kapı da artık yoktu. Komşular bir aydan fazla süredir inşaatta çalışmanın durduğunu belirtti. Üstelik taşların pek çoğu parçalanmış şekilde yol üstüne atılmıştı.
Kurul kararı ile söküldü
Restorasyon projesinin mimarı Mehmet Emin Yılmaz, tüm duvarların statik incelemesinin yapıldığını, taç kapıdaki taşlardan numuneler alındığını ve sökülerek güçlendirmeye karar verildiğini, nitelikli taşların depoya kaldırıldığını belirtti. Vakıflar Antalya Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise restorasyon projesinin Antalya Koruma Kurulu’nun denetiminde ve kurul kararına uygun şekilde devam ettiğini, kış şartlarından dolayı restorasyona ara verildiğini söylediler. Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri ise restorasyon projesinden rahatsız olduklarını ancak koruma kurul kararının ellerini bağladığını, kurulun taç kapıyı sökerek güçlendirme kararı olduğunu belirttiler.
Korkuteli-Alaaddin Camii
Yapının tarihine ait bir bilgi kaynağı yoktur. Ancak minarede bulunan kitabeden minarenin H. 979/ M. 1571 tarihinde Murat Paşa tarafından Yapıldığı bilinmektedir. Yaygın kanı caminin 14. yy yapılmış olduğu ve İlhanlı etkilerinin fazlaca bulunduğudur. Büyük bir dikdörtgen olan caminin tipik ahşap örtülü bir eser olduğu düşünülmektedir. Bu gün orijinal mihrap duvarına eklenerek yapılmış daha küçük bir camidir. İlk duvarlar sanki bu küçük caminin avlu duvarları gibidir. Bu küçük cami, yarı ahşap ve kiremitli çatı ile örtülüdür. Cami genelinde malzeme ahşap, moloz taş, spoli malzeme, kesme taştır. Orijinal üst örtünün göçmesi sonucunda zemin yükselmiştir. Orijinal kuzey ve batı cephelerde kesme blok taş kullanılmıştır. Gösterişli olan ana portalde kullanılan köfeki taşı zamanla yıpranmış; süslemeler belirsizleşmiştir. Moğol ve Selçuklu izleri taşıyan kapı, zemin kotunun altında kalmıştır.
Minare, kuzey batı köşede kare kaidesi kesme taştandır. Sekizgen pabuç bölümü ve silindirik tuğla örgülü gövdeye geçilir. Gayet zengin bir görünüşe sahip olan şerefe altı kirpileri çini vazolarla süslenmiştir. Petekte bulunan üç sıra halindeki çini tabaklar diğer bir ayrıntıdır. Konik bir külah ile örtülü durumdadır. Kaide de yer alan dikdörtgen çerçeve içerisinde kitabe bulunmaktadır. Eserin 2005 yılında bahçesi bilgi amacı ile kazılmış birkaç sikke, mezar taşı ve mimari parçalar bulunmuştur.
You must be logged in to post a comment Login