Erken Çiftçiler Atıklarla Yaşamayı Nasıl Öğrendi?

Yeni arkeolojik proje, Neolitik çöpler ile Avrupa’nın ilk çiftçilerinin daha yerleşik bir yaşama nasıl adapte olduğunu aydınlatmayı amaçlıyor.

Proje, Neolitik toplulukların büyüyen atık yığınlarıyla nasıl başa çıktıklarını inceliyor. C: York Üniversitesi

Kırık çömlekler, hayvan kemikleri ve günlük artıklar, bugün arkeologların bulduğu kalıntıların çoğunu oluştursa da, atıkların insanların günlük yaşamındaki rolü hala tam olarak anlaşılamadı.

Yaklaşık 8.000 yıl öncesinden itibaren Avrupa’da insanlar çiftçilik yapmaya başladı ve bunun sonucunda bir yerde daha uzun süre kalmaya başladılar. Bu yerleşik topluluklar, daha önce hiç olmadığı kadar çok şey üretti ve biriktirdi. Dolayısıyla insanlar ilk kez atıklarla nasıl başa çıkılacağına dair bir stratejiye ihtiyaç duydu.

(İlgili: Antik Romalılar, Geri Dönüşümün Öncüleriydi)

Göçebe bir hayat süren daha önceki avcı-toplayıcı grupların aksine, bu ilk çiftçiler atık biriktiğinde artık kolayca başka bir yere göç edemiyorlardı. Ancak, bugünün aksine atıkları yerleşim yerinden uzağa taşımak yerine, genellikle yerleşim yerlerinin sınırları içindeki bir çukurda tutmayı tercih ediyorlardı.

Sorumluluk almak

York Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Profesör Penny Bickle, bu tercihin ardındaki olası motivasyonu şöyle açıklıyor: “Çöpleri eve yakın tutmak, bir sahiplenme duygusuna işaret ediyor olabilir. Atıklarından sorumlu hissedip bu yüzden onunla evlerinin yakınında başa çıkmayı seçmiş olabilirler.”

Bu aynı zamanda, atılan bu eşyaların bazılarının potansiyel olarak tekrar kullanılabileceğinin anlaşıldığı anlamına da gelebilir. Batı dünyasında eşyaları bir geri dönüşüm kutusuna atıp başkalarının ‘onunla ilgilenmesini’ sağlamak yaygın bir uygulama, ancak tüm kültürler bu şekilde işlemez. Bu nedenle Neolitik çiftçilerin, atıkların sahibinin sorumluluğunda olduğu görüşüne sahip olmaları mümkün.”

İngiltere’deki York Üniversitesi ve Almanya’daki Freie Universität Berlin’den uzmanlar tarafından yürütülen bu çalışma, arkeologların eski alanları nasıl anladığını geliştirebilir, aynı zamanda modern atık problemimizle başa çıkma ve bu konuda düşünme biçimlerimize de yeni yollarla ilham verebilir.

Duygusal gerekçeler

Proje araştırmacısı Dr. Bruno Vindrola-Padros tarafından geliştirilen gelişmiş bir analiz tekniğini kullanan arkeologlar, bazı çömleklerin yeniden değerlendirildiğini tespit edebiliyorlar. Geri dönüşümün en erken biçimlerinden bazıları, başka kullanımlara uyarlanmış çömleklerde görülse de, uzmanların henüz bilmediği şey, erken çiftçilerin atığın çevre üzerindeki etkisi hakkında ne kadar bilgili olduğu.

Kiel’deki Christian Albrecht Üniversitesi’nden Dr. Vindrola-Padros, “Atık eşyaları eve yakın tutmanın olası bir açıklaması duygusallık olabilir. Bu eşyalar genellikle pratik kullanımlarının ötesinde anlam taşırdı. Gömme ritüellerine dahil edilmeleri de bunu kanıtlıyor” diye belirtiyor.

“Bu soruları derinlemesine inceleyerek, atıklar hakkındaki düşünce tarzımızı yeniden çerçevelemeye yardımcı olabiliriz. Bugün, çoğunlukla hijyen amacıyla atıklarımızı evlerimizden uzaklaştırıyoruz. Ancak tüm atıklar sağlıksız değil. Geçmişteki toplumların atıklarla nasıl başa çıktığını anlayarak, bugün ona karşı olan tutumlarımız hakkında bize yeni düşünme biçimleri sunabileceğini umuyoruz.”

Çömlek ve kemikler

Yeni proje, bu toplulukların giderek büyüyen atık yığınlarıyla nasıl başa çıktığını, binlerce yıl boyunca varlığını sürdüren çömleklere ve daha kolay çürüyen hayvan kemiklerine odaklanarak inceliyor. Ekip, bu materyallerin atıldıktan sonraki “hayatlarını” incelemek ve atığın evleri, köyleri ve günlük rutinleri nasıl etkilediğini anlamak için bir dizi son teknoloji bilimsel teknik geliştirip uygulamak istiyor.

Balkanlar’dan Baltık kıyılarına kadar Avrupa genelindeki dört arkeolojik alanı inceleyecek olan ekip, bilimsel teknikler ve dijital araçlar kullanarak, atılan nesnelerin “yaşam hikayelerini”; yani nasıl kullanıldıklarını, nasıl yeniden değerlendirildiklerini, nasıl kırıldıklarını ve en sonunda nasıl terk edildiklerini, ayrıntılı olarak ortaya çıkaracak.

Freie Universität Berlin Tarih Öncesi Arkeoloji Enstitüsü’nden Profesör Henny Piezonka merak uyandıran bir soru soruyor: “Bugün çöpü bir sorun olarak görüyoruz, peki erken çiftçiler de öyle mi görüyordu? Bu soruyu daha yakından incelemek ve kapı eşiğinde çöp olmasının zorluklarının yanı sıra, onu onarmanın, yeniden şekillendirmenin, yeniden amaçlandırmanın ve yeniden kullanmanın fırsatlarını da anlamak istiyoruz.”


York Üniversitesi. 26 Kasım 2025.

You must be logged in to post a comment Login