Amphipolis’te Çocuk Dişi ve Figürinler, Ritüellere İşaret Ediyor

Makedonya’nın ünlü antik kenti Amphipolis’te yapılan kazılarda, bir çocuğa ait insan dişi ve dikkat çekici figürinler gün yüzüne çıkarıldı. Bu buluntular, antik dönemde bölgede gerçekleştirilen dini ritüellere ışık tutuyor.

Amphipolis Akropolü’nde yakın zamanda keşfedilen figürinlerden bazıları. C: AMNA

Patras Üniversitesi Klasik Arkeoloji Profesörü Dimitris Damaskos, bu hafta Selanik’te düzenlenen bilimsel toplantıda geçtiğimiz yılın kazı sonuçlarını paylaştı. Damaskos, çalışmaların Erken Bizans Bazilikası III’ün batısında yoğunlaştığını, burada MÖ 4. yüzyıla tarihlenen, kerpiç taşlardan yapılmış dikdörtgen bir yapının ortaya çıkarıldığını söyledi.

Yapının yalnızca batı kısmı sağlam kalmış, geri kalanı bazilika inşaatı sırasında tahrip olmuş. Ancak kalan bölümler, o dönemde oldukça özenli bir mimariyle inşa edildiğini gösteriyor.

(İlgili: Büyük İskender’in Babası Sanılan İskelet Başka Biri Çıktı)

Kazı ekibi, ergenlik çağındaki bir çocuğa ait diş, gövdesinde delik bulunan sağlam küçük bir boğa heykelciği ve sağlık tanrısı Asklepios’un küçük bir kil başı kabartması gibi dikkat çekici parçalar buldu.

Antik Tapınakta Kadın Tanrıçaya Adanmış Ritüeller

Damaskos’a göre, bulunan objelerin çeşitliliği, özellikle kil kadın figürinleri, rahim tasvirleri, deniz kabukları ve hayvan kemikleri, kazı alanının bir kült merkezi olduğunu gösteriyor. Bu bulgular, alanda bir kadın tanrıçaya adanmış ritüellerin yapıldığını düşündürüyor. Bu sonuç, önceki kazı bulgularıyla da destekleniyor.

Damaskos, “Kazıda, MÖ 4. yüzyılda yeniden inşa edilen ve bir kadın tanrıya adanmış olduğuna inandığımız bir kült yapısı ortaya çıkarıldı. Bu yorum, özellikle kadın figürinlerinden oluşan bir koleksiyon ve ritüelleri akla getiren işaretler olmak üzere taşınabilir eserlerden çıkarıldı” diyor.

Asklepios’un kil rölyef başı. C: AMNA

Artemis’e ait bir gövde keşfedildi, ancak durumu kesin bir tarihlemeyi engelliyor. Ancak Damaskos, kült binasının kalıntılarından 2019 ve 2022 yıllarında çıkarılan diğer buluntuların, alanın Artemis’e adandığını güçlü bir şekilde gösterdiğini belirtiyor. Özellikle daha önce bölgede bulunan bir at büstü ve istiridye kabuğu, Artemis’in tapınımını, genç kızların ergenliğe geçişini simgeleyen Artemis Tauropolos kültü ile ilişkilendiriliyor.

Yapının çevresinde bulunan çok sayıda istiridye kabuğu, antik dönemde genç kızların ritüel yemeklerden sonra bu kabukları tanrıçaya adak olarak bıraktığına işaret ediyor.

Ayrıca bir mezara ait olmayan çocuk dişinin bulunması da dönemin geleneklerine göre tanrıçaya sunulmuş bir adak olabileceğini düşündürüyor.

Asklepios’un küçük başının bulunması da bu tabloyu tamamlıyor. Artemis’in, sağlık tanrısı Asklepios’un babası Apollon’un kız kardeşi olduğunu hatırlatan Damaskos, “Amphipolis’te daha önce yapılan kazılarda Artemis ve Asklepios’a ait mermer heykel parçalarının birlikte bulunması, bu bağlantıyı güçlendiriyor” diye ekliyor.

Ayrıca geçen yıl kömürleşmiş meyveler arasında bulunan Pan figürini de tanrıça Artemis’in bu alandaki kültüne dair kanıtları pekiştiriyor.

Amphipolis arkeolojik alanı. C: AMNA

Tarihin Derinliklerinde: Amphipolis

Antik Yunan’ın önemli şehirlerinden biri olan Amphipolis, sonrasında Roma döneminde de önemini korudu.

Kent, MÖ 422 yılında Atina ve Sparta arasında yaşanan savaşa sahne olmuş, daha sonra Büyük İskender’in Asya seferine hazırlanırken üs olarak kullandığı yer haline gelmişti.

İskender’in en önemli üç amirali—Nearchus, Androsthenes ve Laomedon—bu kentte yaşamıştı. Ancak İskender’in ölümünün ardından eşi Roksane ve oğlu IV. Aleksandros, burada hapsedilmiş ve MÖ 311’de öldürülmüştü.

Bugün Amphipolis’te yapılan kazılar, surlardan tapınaklara kadar pek çok önemli yapıyı ortaya çıkardı. Buluntular, Amphipolis Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Yakındaki ünlü Amphipolis Aslanı Anıtı, ziyaretçilerin uğrak noktalarından biri.

En çok ilgi gören keşiflerden biri ise kuşkusuz Kasta Mezarı. 2012’de ortaya çıkarılan bu devasa tümülüs, hâlâ büyük bir gizem barındırıyor. Kimin gömülü olduğu bilinmese de mezar Yunanistan’da bugüne kadar keşfedilen en büyük mezar yapısı olma özelliğini taşıyor—ve büyüklüğüyle, Büyük İskender’in babası II. Philip’in Vergina’daki mezarını bile geride bırakıyor.


The Greek Reporter. 14 Mart 2025.

İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji bölümü Lisans ve Yüksek Lisans mezunu.

You must be logged in to post a comment Login