Yaklaşık 2 milyon yıl önce yaşamış olan Homo habilis, sanıldığı gibi besin zincirinin zirvesinde değildi ve leoparlar tarafından avlanıyordu.
Yaklaşık 2 milyon yıl önce, Doğu Afrika’daki insanlar, daha önce kendilerini korkutan yırtıcıları savuşturmayı, hatta onların avlarını çalmayı öğrenerek besin zincirinin en tepesine yerleşti. Genellikle bu trofik sıçramayı gerçekleştiren tür olarak Homo habilis kabul edilir. Ancak yeni araştırmalar, bu soyu tükenmiş hominin türünün aslında leoparlar tarafından avlandığını ve dolayısıyla düşündüğümüzden çok daha fazla “av” konumunda olabileceğini gösteriyor.
Birçok antropoloğun “gerçekten insan” sayılan ilk tür olarak gördüğü Homo habilis, Tanzanya’daki Olduvai Geçidi’nde bulunan en eski taş aletleri – Oldowan Alet Takımı – üretmiş olarak kabul ediliyor. Aynı bölgede, araştırmacılar tarihöncesi homininler tarafından, büyük kediler ve diğer yırtıcılar tarafından öldürülmüş hayvan leşlerinin kesilip biçildiğine dair kanıtlar buldu.
(İlgili: 1,8 Milyon Yıl Önce İki Akrabamız Korkunç Şekilde Ölmüş)
Bu bulgular, Homo habilis’in bu yırtıcılara karşı kendini savunma ve onların avlarını zekice ele geçirme becerisi geliştirdiğini düşündürüyor. Buna karşılık, Paranthropus ve Australopithecus gibi daha erken homininlerin leoparlar, aslanlar ve diğer büyük kediler tarafından düzenli olarak avlandığı biliniyor.
Bu teoriyi test etmek isteyen araştırmacılar, Olduvai Geçidi’nden çıkarılmış iki Homo habilis bireyinin kalıntılarını – türün morfolojisini tanımlayan, 1,85 milyon yıllık holotip örnek dâhil – yeniden inceledi. Her iki bireyin kemiklerinde hayvanlar tarafından kemirilme izleri bulunuyordu. Daha önce bu izlerin, leşlerin sırtlanlar tarafından kemirilmesinden kaynaklandığı, yani aktif avlanma değil, leşçilik izleri olduğu düşünülüyordu.
Ancak çalışmanın yazarları, yapay zekâ kullanarak bu diş izlerini yüzde 90’dan yüksek bir olasılıkla leoparlara atfetmeyi başardı. Bu da iki Homo habilis bireyinin aslında bu büyük kediler tarafından avlandığını gösteriyor.
Araştırmacılar, “Her iki bireyi de Olduvai’de yaşamış Homo habilis popülasyonunun rastgele temsilcileri olarak ele alırsak, her ikisinde de görülen leopar avı izleri, bu türün orta boy bir yırtıcı olan leoparın avlanma riskleriyle başa çıkamadığını gösterir” diye yazıyor.
“Bunun sonuçları büyük önem taşıyor, çünkü Homo habilis’in hâlâ avcıdan çok av olduğunu gösteriyor” diye ekliyorlar.
Çalışmanın yazarlarından Manuel Domínguez-Rodrigo, “Uzun zamandır Homo habilis’i besin piramidinin ilk fatihi, leşçi-avcı, yırtıcıların avlarını onlardan koruyan tür olarak resmediyorduk” diyor.
“Ama şimdi bu Homo habilis örneklerinin tıpkı önceki Australopithecus’lar gibi leoparlar tarafından yendiğini tespit ettik. Bu bulgu, Homo habilis’i adeta tahtından indiriyor ve onu diğer Australopithecus türleriyle aynı seviyeye koyuyor.”
Eğer Homo habilis büyük kedilerin avlarına el koyamıyorsa, besin zincirinin zirvesine ilk yükselen insan türü hangisiydi? Araştırmacılara göre en muhtemel aday, Homo habilis ile aynı dönemde yaşamış ve ağaçlara değil, yere daha iyi uyum sağlamış olan Homo erectus.
Bu nedenle Homo erectus’un leoparlar ve diğer yırtıcılara karşı kendini savunma konusunda daha donanımlı olduğunu ve çalınmış leşler üzerindeki en eski kesim izlerinden onun sorumlu olabileceğini öne sürüyorlar.
IFL Science. 17 Eylül 2025.
Makale: Marina Vegara-Riquelme, Enrique Baquedano, Manuel Domínguez-Rodrigo. 2025. Early humans and the balance of power: Homo habilis as prey. Annals of the New York Academy of Sciences.
You must be logged in to post a comment Login