Güney Kore’de parıldayan bir böceğin kanatlarıyla süslenmiş, Silla dönemine ait 1.400 yıllık bir taç bulundu.
Güney Kore’deki kayalık toprakları eleyerek çalışan arkeologlar, hafifçe yamulmuş ama süslü olduğu belli olan antik bir tacı dikkatlice gün yüzüne çıkardı. Süslemeleriyle ilgili bir şey arkeologların dikkatini çekti — hem de oldukça geçerli bir sebeple.
Bu, türünün ilk örneği olan bir keşifti.
Kore Kültürel Miras İdaresi’nin basın açıklamasına göre, arkeologlar 2020 yılında Silla Krallığı’na ait eserleri bulmak ve restore etmek amacıyla sürdürülen bir projenin parçası olarak Gyeongju’da “120-2 No’lu Mezar” olarak adlandırılan bir mezarı kazdı. Silla Krallığı, Kore Yarımadası’nı birleştiren ve MÖ 57’den MS 935’e kadar hüküm süren güçlü bir hanedandı.
(İlgili: Güney Kore’de Veliaht Prensin 1.300 Yıllık Sifonlu Tuvaleti)
Yetkililerin 2020 tarihli açıklamasına göre, sıradan görünen ismine rağmen mezarda 6. yüzyıla ait çok sayıda süs eşyası bulunuyordu. Kazılarda altın küpeler, kolyeler, gümüş kemer, gümüş bilezik, boncuklu bilezik, birkaç gümüş yüzük, bronz ayakkabılar ve bir taç ortaya çıkarıldı.
Arkeologlar, 1.400 yıllık bu tacın Gyeongju bölgesinde şimdiye kadar bulunmuş en görkemli taç olduğunu fark etti. Ancak konservasyon çalışması için gönderildiğinde, ilk değerlendirmelerinin bu gösterişi tam olarak yansıtmadığı ortaya çıktı.
Yetkililere göre, antik taç aslında mücevher böceği (jewel beetle – Chrysochroa fulgidissima) kanatlarıyla süslenmişti ve bazıları hâlâ orijinal yerindeydi.
Tacın orijinal hâlini gösteren bir diyagramda, ince bir banttan oluşan taban kısmından beş adet dikey süslemeyle yukarı doğru uzanan bir yapı yer alıyor. Arkeologlar dıştaki iki süsü geyik boynuzuna benzetirken, ortadaki üç şekli dört katmanlı olarak tanımlıyor.
Tacın her yerinde baş aşağı kalp şeklinde delikler açılmış ve bu boşluklara parlak renkli böcek kanatları yerleştirilmiş, bunlar dekoratif süslemeler olarak kullanılmıştı.
Deliklerin arkasına yerleştirilen kanatlar, adeta organik bir vitray işlevi görüyordu, diye açıklıyor Kore Kültürel Miras Servisi’nden arkeolog Dr. Park Ji-young. Işık bu kanatlardan geçtiğinde altın ve yeşilimsi yansımalar oluşturuyor ve mücevher taşlarına benzer bir etki yaratıyordu.
Bulunan 15 kanat parçasından 7 tanesi restorasyon sırasında hâlâ tacın üzerinde duruyordu. Bunların üçü dallardan birinin üzerine bindirilmişti, kalan sekizi ise mezarda düşerek çevreye dağılmıştı. Zamanın etkisiyle çoğu karararak siyahlaşmış olsa da, bazıları hâlâ orijinal yeşil-sarı-kırmızı tonlarından izler taşıyor.
Daha önce bölgede yer alan bazı mezarlarda benzer böcek kanatlarıyla süslenmiş at koşum takımları bulunmuştu. Ancak bu tür süslemelere daha önce hiç törensel bir taçta rastlanmamıştı. Bu örnekte, kanatların varlığının dalları andıran süsleme şekilleriyle doğrudan ilişkili olduğu ve bunun da Silla hanedanıyla sembolik bir bağ kurduğu düşünülüyor.
Tacın bronzdan yapıldığı, ardından ince bir altın tabakayla kaplandığı ve ayrıca altın boncuklar ile yeşim parçalarının da başlangıçta üzerine asıldığı belirtiliyor.
Söz konusu ışıltılı kanatlar yalnızca 0,1 milimetre kalınlığında ve taç üzerine yapıştırılmadan önce kesilerek şekillendirilmişti. Hangi maddeyle yapıştırıldıkları henüz bilinmese de, araştırmacılar bunun ağaç reçinesi olabileceğini düşünüyor. Ayrıca, bu böcek türü bölgeye özgü değil; muhtemelen Güneydoğu Asya’dan ithal edilmişti.
Bu taç, 120-2 No’lu Mezar’da gömülü olan 170 cm boyundaki kişinin başında bulundu. Kore Kültürel Miras İdaresi şimdi mezarın sahibini belirlemek için DNA analizi yapmayı planlıyor.
Bu yalnızca bir süsleme değildi, diye belirtiyor Gyeongju Ulusal Üniversitesi’nden sanat tarihçisi Profesör Lee Min-ah. Bu, ilahi bir kimliğin ilanıydı: Tıpkı yeniden doğan böcek gibi, bu tacı takan kişi de ölümü aşmış oluyordu.
Gyeongju, Güney Kore’nin güneydoğu kıyısına yakın bir şehir ve başkent Seul’ün yaklaşık 275 kilometre güneydoğusunda yer alıyor.
The Miami Herald. 22 Mayıs 2025.
La Brújula Verde. 31 Mayıs 2025.
You must be logged in to post a comment Login