Tunç Çağında Dil Kesme, Yamyamlık ve Deri Yüzme Kanıtları

Tunç Çağı Britanyası’nda en az 37 insanın cesedine yapılan son derece şiddetli muamele, tarihöncesi Britanya tarihini yeniden yazıyor.

İngiltere’deki Charterhouse Warren arkeolojik alanından alınan kafatası kemikleri, 4.000 yıl öncesine ait ölümcül yaralanmalara dair kanıtlar sunuyor. C: Schulting et al. 2024.

Günümüz İngiltere’sinde, 4.000 yıldan daha uzun bir süre önce yaklaşık 40 kişi son derece şiddetli bir şekilde öldü. Kemiklerinin modern analizi; kafa derilerinin yüzüldüğünü, dillerin kesildiğini, kafa kesme, et sıyırma, organ çıkarma ve yamyamlık izlerini ortaya çıkardı.

“Bu durum, dönemin beklenenden çok daha karanlık bir resmini çiziyor” diyor Oxford Üniversitesi’nden arkeolog Rick Schulting. “Ayrıca tarihöncesi insanların, yakın tarihte yaşanan vahşetlerle boy ölçüşebileceğinin açık bir hatırlatıcısı.”

(İlgili: Gough Mağarası’nda 14.700 Yıl Önce Yamyamlık ve Ritüeller)

Schulting ve meslektaşları, bu iskeletler üzerine yaptıkları detaylı çalışmayı Antiquity dergisinde yayımladılar. Araştırmacılar, 1970’lerde arkeologların güneybatı İngiltere’nin Somerset bölgesindeki Charterhouse Warren alanında 20 metre derinliğindeki doğal bir kireç taşı çukurunda 3.000’den fazla kemik parçası bulduklarını belirtiyor.

Şiddetli Ölümler ve Tüyler Ürpertici İşlemler

Bu çukurda yeni doğan bebeklerden yetişkinlere kadar en az 37 kişinin kalıntıları bulundu ve radyokarbon tarihleme bu kişilerin yaklaşık 4.000 yıl önce, Erken Tunç Çağı’nda (MÖ 2.200 ila 2.000) öldüklerini gösteriyor.

Kemiklerin detaylı incelenmesi sonucunda, iskeletlerin en az yüzde 30’unda ölüm anında kırıklar oluştuğu tespit edildi. Bu durum, pek çoğunun ya da hepsinin şiddetli bir ölüme maruz kaldığını gösteriyor. Ancak ölümden sonra cesetlere yapılan işlemler çok daha korkutucu.

Charterhouse Warren arkeolojik alanında bulunan iki boyun omurundaki kesik izleri, bu insanların başlarının kesildiğini gösteriyor. C: Schulting et al. 2024.

Araştırmacılar, kemiklerin yaklaşık yüzde 20’sinde taş aletlerle yapılmış kesik izleri buldu. Kesiklerin yerleri, ölü bedenlere uygulanan şiddeti gözler önüne seriyor: Bir kafatasının alın kemiğindeki kesikler kafa derisinin yüzülmüş olduğunu, başka bir çene kemiğindeki uzun kesik izleri dil kesildiğini, kaburga üzerindeki kesikler ise organların çıkarıldığını işaret ediyor.

En az altı kişinin ikinci boyun omurlarında kesik izleri bulunması, bu kişilerin kafalarının kesildiğini gösteriyor. Ayrıca bazı küçük el ve ayak kemiklerinde insan çiğnemesine bağlı kırılma izleri tespit edildi.

Araştırmacılar, bu kadar çok şiddetli ölümün ve cesetlere yapılan bu tür işlemlerin Tunç Çağı Britanyası için son derece sıra dışı olduğunu ve bu uygulamaların bilinen herhangi bir cenaze ritüeliyle bağlantılı olmadığını vurguluyor.

“En az 37 bireyin varlığı, bir topluluğun önemli bir kesiminin katledildiğini gösteriyor” diye yazıyor araştırmacılar. “Bu durumda şiddet, ölüm sonrası da devam etmiş olabilir ve amaç yalnızca bir grubu yok etmek değil, onları tamamen ‘ötekileştirmek’ de olabilir.”

Charterhouse Warren’daki bir arkeolojik alandan alınan dört kemik, insan çiğnemesinden kaynaklanan hasara dair kanıtlar gösteriyor. C: Schulting et al. 2024.

Şiddetin Nedeni Belirsiz

Ancak bu kitlesel katliamın ve yamyamlığın nedeni belirsizliğini koruyor. Araştırmacılar, şiddet seviyesinin, “daha önce yaşanan bir şiddet olayına karşı misilleme” veya “ciddi bir sosyal tabunun ihlaline” bir tepki olabileceğini öne sürüyorlar. Bu da şiddetin anlamsız değil, aksine son derece politik bir eylem olduğunu düşündürüyor.

Mississippi State Üniversitesi’nden ve çalışmaya dahil olmayan biyoarkeolog Anna Osterholtz, “Charterhouse Warren’daki toplu kalıntılar, ölüm anı travmasının yanı sıra cesetlerin işlenmesiyle uyumlu sayısız alet izi gösteriyor” diyor. “Bu tür şiddetin genellikle sosyal bir işlevi vardır. Şiddet eylemleri bir seyirci önünde gerçekleştirildiğinde, grup kimliğinin oluşumu ve sosyal ilişkilerin müzakeresi açısından önemli”

Araştırmacılar, katliama dair bir ipucunun iki çocuğun dişlerinde bulunan Yersinia pestis bakterisinden (veba hastalığının etkeni) gelebileceğini belirtiyor. İki kişinin veba hastası olarak öldüğü gerçeği, “bölgedeki hastalığın korkuyu artırmış olabileceğini” düşündürüyor.

Araştırmalar Devam Ediyor

Erken Tunç Çağı’na ait bu insan kalıntıları üzerindeki araştırmalar hâlâ tamamlanmış değil. Araştırmacılar, “Bu, Britanya tarihöncesinin kesinlikle karanlık bir bölümüne daha fazla ışık tutmak için devam eden bir çalışma” diye yazıyor.


Live Science. 16 Aralık 2024.

Makale: Schulting, R. J., Fernández-Crespo, T., Ordoño, J., Brock, F., Kellow, A., Snoeck, C., … Audsley, T. (2024). ‘The darker angels of our nature’: Early Bronze Age butchered human remains from Charterhouse Warren, Somerset, UK. Antiquity, 1–17.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login