Arkeologlar ve profesyonel bir dövme sanatçısı, Buz Adam Ötzi’nin dövmelerinin sanıldığı gibi kesik atılarak yapılmadığını ortaya çıkardı.
Dünyanın en ünlü tarihöncesi mumyalarından biri olan Ötzi’nin vücudu dövmelerle kaplıydı ancak şimdiye kadar bilim insanları onun derisindeki dövmelerin nasıl yapıldığından emin değildi.
Yaklaşık 5.200 yıl önce yaşadığı ve öldüğü sanılan Ötzi ve dövmeleri, Avrupa Kalkolitik Çağı’nda vücuda dövme yapıldığına dair tek sağlam kanıtı sağlıyor.
Araştırmacılar, “Buz Adam Ötzi, karnında, sırtında, bacaklarında ve sol bileğinde altmış bir karbon pigment izinden oluşan dünyanın en eski korunmuş dövmelerinden bazılarını taşıyor.” diyor. Soyut ve şematik olan bu tasarımlar, ağırlıklı olarak gövdenin uzun eksenine hizalanmış on dokuz grup paralel veya kesişen doğrusal çizgiden oluşuyor.
(İlgili: Mumyalar, Dövmelerin Uzun Geçmişini Ortaya Çıkarıyor)
Ötzi’nin 1991 yılında Alpler’de eriyen bir buzulda keşfedilmesinden kısa bir süre sonra araştırmacılar tarafından fark edilen bu dövmeler, şimdiye kadar hiçbiri doğrulanmayan çok sayıda teoriyi ateşledi. Örneğin, bu dövmelerin büyük ölçüde bir kesik atma tekniği kullanılarak yapıldığı varsayılıyordu. Bu teknikte önce deriye kesik atılıyor ve daha sonra bu kesiklere pigmentler sürülüyor.
Bu hipotezi destekleyecek kanıt eksikliğine dikkat çeken Tennessee Arkeoloji Bölümü’nden arkeolog Aaron Deter-Wolf, dört eski dövme tekniğinin iyileşme modellerini analiz etmek için dövme sanatçısı Danny Riday ile birlikte çalıştı.
Bu deneyler sırasında Riday, yeni dövmelerini Ötzi’nin derisindekilerle karşılaştırmadan önce sekiz farklı alet kullanarak defalarca kendine dövme yaptı.
Bu testler arasında deri altı dövme için delikli kemik iğne, delerek dövme yapmak için obsidyen yonga ucu ve kesik atarak dövme yapmak için ayrı bir obsidyen yonga kullanıldı. Elle vurarak yapılan dövmelerde ise tek uçlu bakır ve kemik bızlar kullanıldı.
Sonraki altı ay içinde iyileşen her dövme türünün özelliklerini belgeleyen ekip, farklı araç ve tekniklerle oluşturulan dövmelerin kendine özgü fiziksel özellikler sergilediğini fark etti. Örneğin, kesik atma tekniğiyle yapılan dövmeler, her bir çizginin bir veya her iki ucunda belirgin, net kenarlar ve karakteristik bir kuyruk oluşumu taşıyordu.
Popüler anlatının aksine, bu kesi izleri Ötzi’nin dövmelerinin özellikleriyle eşleşmiyordu. Bunun yerine, Buz Adam’ın dövmelerinin fiziksel yapısı, noktalama, çizgi genişlikleri, yuvarlak uçları ve kenarlarda pigmentin yayılması gibi tüm özellikleri, büyük bir olasılıkla tek uçlu, el ile vurma aleti kullanılarak yapıldığını gösteriyordu.
“Buz Adam’ın dövme izleri, deneysel çalışmamız sırasında test edilen aletlerden en yakın olarak kemik uç veya bakır bız kullanılarak yapılan dövmelerle benziyor”
Bulgularının arkeolojik kayıtlarda daha fazla doğrulanmasını isteyen araştırmacılar, bakır bızların Avrupa tarihinde bu döneme ait, özellikle de Alpler’in Ötzi’nin evi olarak adlandırdığı bölümünde en sık tespit edilen eserler arasında yer aldığını açıklıyor. Bu aletler geleneksel olarak deri işleme veya dokuma aletleri olarak yorumlanmıştı.
Ancak Riday’in yeni dövmelerinin de gösterdiği gibi, bu eski aletler aynı zamanda tarih öncesi dövme iğneleri olarak da kullanılmış olabilir.
IFL Science. 15 Mart 2024.
Makale: Deter-Wolf, A., Robitaille, B., Riday, D., Burlot, A., & Jacobsen, M. S. (2024). Chalcolithic Tattooing: Historical and Experimental Evaluation of the Tyrolean Iceman’s Body Markings. European Journal of Archaeology, 1-22.
You must be logged in to post a comment Login