14. yüzyılda yaşamış bir kadının ve yarık damaklı bir din adamının dijital rekonstrüksiyonları, İskoçya’daki bir manastırın hikayesini anlatıyor.
İşçiler 1957’de kalıntılara rastladığında İskoçya’daki bir Orta Çağ mahzeninde bulunan üç iskelet hakkında çok az şey biliniyordu.
Şimdi, 60 yıldan uzun bir süre sonra araştırmacılar, dijital olarak canlandırmak için 3B yüz rekonstrüksiyonlarını kullanarak nihayet bu bireylerin yüzlerini oluşturmak için adli bilim ve teknolojiyi kullanıyorlar.
(İlgili: 31.000 Yıl Önce Yaşamış Bir Kadının Yüzü Canlandırıldı)
Cold Case Whithorn adlı proje, İskoçya’nın en eski Hıristiyan topluluklarından biri olan ve iskeletlerin bulunduğu yer olan Whithorn Manastırı’nı yöneten bir yardım kuruluşu olan The Whithorn Trust tarafından yürütülen girişimin parçası. Projenin amacı, İskoçya’nın uzak geçmişinden insanların yaşam tarzları, diyetleri ve sağlıkları hakkında içgörüler ortaya çıkarmak.
İskoçya merkezli adli bir “craniofacial” antropolog olan Chris Rynn, genç bir kadın, bir rahip ve 1209’da topluluğun piskoposu olan Piskopos Walter olmak üzere üç kafatasını yeniden yapılandırmak için teknoloji ve uygulamalı tekniklerin bir karışımını kullandı. Rynn’in ilk adımı, her bir kafatasının 3B taramasını oluşturmaktı.
Rynn, “Bu yüzlerin dijital bir heykel gibi görünmesini istemedim, bu yüzden kaslara gelince, onları balmumuyla şekillendirdim ve sonra kafatasının tarandığı gibi 3B taradım.” diyor. “3B modele benzeyen birkaç farklı insanın fotoğraflarını seçme ve ardından kafatasına yansıtma işlemi olan fotoğrafik dokular ekleyerek bir insan gibi görünmesini sağladım.”
Sonuçlar, ölen kişilerin son derece gerçekçi üç farklı 3B rekonstrüksiyonu oldu. Rynn, onları yeniden canlandırmak için yapay zekayı kullanarak hareket etmelerini, göz kırpmalarını ve hatta bugün hala yaşıyorlarmış gibi gülümsemelerini sağladı.
Rynn, “Kafatasları yan yana çalışmak gerçekten ilginçti çünkü içlerinden biri, yarık dudaklı ve damaklı rahip, üzerinde çalıştığım en asimetrik kafatasıydı. Genç kadın olan diğeri ise, üzerinde çalıştığım en simetrik kafatasıydı.” diyor.
The Whithorn Trust’ın geliştirme müdürü Julia Muir-Watt, “Bu üç insanı yüzyıllar öncesinden görme ve duyabileceğimizi hayal etme şansı, tarihimizi ve atalarımızı anlamamıza yardımcı olacak olağanüstü bir yol.” diyor.
“Orta Çağ’da hayatın gerçekte nasıl olduğunu hayal etmek her zaman bir meydan okumadır ve bu rekonstrüksiyonlar, geçmişimizden gelen bu insanların gerçekte kim oldukları, günlük yaşamları, umutları ve inançları ile bağlantı kurmanın mükemmel bir yolu.”
Live Science. 3 Ekim 2022.
You must be logged in to post a comment Login