Mısır’ın İlk Firavunları Yayın Balıklarına Hayrandı

Antik Mısır’daki kutsal hayvanları düşününce aklınıza ilk olarak Nil Nehri’nde kendi halinde yaşayan yayın balığı gelmeyebilir. Ancak ölüm üzerinde üstün bir gücü olduğuna dair inançlar ve dayanıklılığı sayesinde, bu balık bir zamanlar el üstünde tutuluyordu.

Ters yüzen yayın balığını tasvir eden MÖ 1878-1749 yıllarında yapılmış bu zarif altın kolye ucu, Antik Mısır’da oldukça yaygın bir tılsımdı. İnsanların boğulmasını engellediğine inanılıyordu, günümüzde Edinburgh’taki İskoçya Kraliyet Müzesi’nde sergileniyor.

Kobra yılanları, kediler ve akbabalar, Antik Mısır sanatında tasvir edilen en bilindik hayvanlardan yalnızca bazıları. Ancak görünüşe göre Nil Nehri’nde kendi halinde yaşayan yayın balığı, yakınındaki medeniyetin ikonografisine bir zamanlar egemen olmuştu. Antarktika dışındaki her kıtada bilinen yayın balığı, dünyada en fazla çeşitliliğe sahip balık grubu. Elbette bu 2.000-3.000 türün bazı ayırt edici özellikleri var, bu yüzden en fazla hayvan bilincine sahip antik kültürlerden biri olan Mısırlıların dikkatini çekmeleri şaşırtıcı değil.

İsmini (Catfish), duyarga adı verilen kedi benzeri bıyıklarından alan yayın balıkları, hayatta kalmalarına ve çamurlu sularda yiyecek bulmalarına yardımcı olan oldukça gelişmiş duyuları var. Örneğin bir yayın balığı ailesi, atmosferik oksijeni kullanabildikleri bir solunum sistemine sahip. Günümüzde Florida’da istilacı tür olarak bilinen ve yüzgeçlerini karada dolaşmak için kullanan yürüyen yayın balığının (Clarias batrachus) bu türde bir solunum sistemi var.

(İlgili: Antik Mısırlılar Neden Kedilere Takıntılıydı?)

Antik Mısırlılar, Nil Nehri’ndeki bereketli yaşamlarında gözlemledikleri birkaç yayın balığı türü hakkında engin bilgiye sahipti. Bu yüzden bireysel türler, Mısır sanatında ve ikonografisinde genellikle çok net bir şekilde ayırt edilebiliyor.

Mısırlılar yayın balıklarına değerli sembolik ve mitolojik roller atfetmişti. Örneğin ters yüzen yayın balığı (Synodontis batensoda), büyük bir sembolik önem taşıyordu. “Ters dönmüş” yönü, ters yüzüyor gibi göründüğü su yüzeyine ağzını yakınlaştırmasını sağlıyordu. Gövdesi suyun üstüne çıktığından, ölü gibi gözüküyordu fakat aslında canlıydı, bu da yayın balığının yeniden doğma gücünü temsil ediyordu.

Bu tılsımlar Mısır’daki Eski ve Orta Krallık bölgelerinde bulundu. Bu nesnelerin, insanların boğulmasını önlediğine inanılıyordu bu yüzden kolye ya da saç tokası olarak takılıyordu. MÖ iki binli yılların başından kalma bir altın kolye ucu o kadar gerçekçi ki ters yüzden bir yayın balığı olduğu kolayca anlaşılabiliyor.

Krallara Yakışır Bir Balık

Antik Mısırla ilişkilendirilen hayvanların birçoğu, Yeni Krallık’ın (MÖ 1539-1075) ikonografisinde tasvir ediliyordu. Yayın balığı bunlardan binlerce yıl önce, Orta ve Eski Krallık’ta ve hatta Hanedanlık Öncesi dönemde önemli bir simgeydi.

Aslında yayın balığının simgesinin izi, en eski Antik Mısır eserlerinden biri olan Narmer Paleti’ne kadar sürülebilir. MÖ üç binli yıllarda Narmer’in Güney Mısır’ı yönettiği, toprakları birleştirmek ve Mısır’ın ilk hanedanını kurmak için Kuzey Mısır’ı fethettiği söylenir. Bu palette, Narmer düşmana gürzle vururken tasvir ediliyor ve kazanan kişinin o olduğu üzerinde adının yazmasından dolayı biliniyor. Narmer’in ismi iki hiyerogliften oluşuyor: n’r (yayın balığı) ve mr (iskarpela).

Narmer Paleti’nin bir çizimi. Kahire’deki Mısır Müzesi’nde sergilenen yaklaşık MÖ 3100 yıllık eser, kendisiyle aynı adı taşıyan Mısır’ın ilk firavunun kudretini gösteriyor. Narmer figürünün hemen üstünde, yayın balığı ve iskarpelanın hiyerogliflerle yazılmış kraliyet adı yer alıyor. Aynı kompozisyon paletin diğer yüzüne de tasvir edilmiş.

Firavunlar, adlarına saygı duyulacak türden vahşi hayvanlarla aynı safta yer almaya çalışıyorlardı. Mısırbilimci Toby A.H. Wilkinson, “Vahşi hayvanların saldırgan, kontrol edici yapısı, Geç Hanedanlık Öncesi Dönemin seçkin tabakası tarafından kullanılan yaygın bir konsepti.” diyor. “Dolayısıyla, Geç Hanedanlık Öncesi Döneminin inanç sistemi içinde yayın balığı, hükmetmenin ve kontrolün sembolü olarak, kralla ilişkilendirmek için ideal bir motif olarak görülüyordu.”

Yayın balığı, bu erken döneme ait birçok önemli mezar kabartması üzerinde de tasvir edilmişti. En bilindiklerden birisi, Sakkara’daki mezarında yayın balıkları ve balıkçıların tasvir edildiği bir duvar süsü bulunan 5. hanedan soylusu Ty’ın mastabası (dikdörtgen şeklinde mezar). Başka bir örnek ise Sakkara’daki 6. hanedan kralı Teti’nin veziri Kagemni’nin mastabası. Bu mezardaki bir kabartma, papirüsten yapılmış kayıklarında balıkçıların, yayın balığı da dâhil, farklı türlerde balıkları avladığını gösteren bir balık tutma sahnesini tasvir ediyor.

Balık Sembolleri

Nil Nehri’nde birçok farklı yayın balığı türü yaşıyor. Araştırmacılar, Narmer Paleti’nde tasvir edilenin Heterobranchus cinsine ait olduğunu tespit etti. Bir başka tür olan Malapterurus electricus (elektrikli yayın balığı) Mısırlılar için kelimenin tam anlamıyla şok ve korku kaynağıydı. Ne de olsa bu balık, maksimum 350 voltluk elektrik üreterek avlarını sersemletebiliyor, avcıları caydırabiliyor ve insanlara, ölümcül olmayan ama canlarını yakabilecek kadar elektrik şoku verebiliyordu. Balıkçılarla birlikte Eski Krallık kabartmalarında temsil edilmeleri, bu canlıların bilinen en eski tasvirleri.

Sakkara’daki Kagemni’nin mastabasından alınan bu 6. hanedan kabartmasında tasvir edilen bıyıklı yayın balığı, papirüs kamışından yapılmış bir teknenin altında yüzüyor. MÖ üç binli yılların sonlarına ait olduğu düşünülüyor.

Yayın balığının Nil Nehri’nin bulanık tabanında bile gezinebilme kabiliyeti, Mısırlıların gözünde ona büyülü nitelikler kazandırmıştı. Mısırlılar yayın balığının, güneş diskini taşıyan güneş teknesine yeraltı dünyasının karanlığında rehber olacağına inanıyordu. Yeraltı dünyası sulak bir âlem olarak tasvir edildiğinden, yayın balığı insanları hayatta olduğu kadar ölümden sonra da korumaya devam edebilecekti.


National Geographic. 17 Şubat 2022.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık bölümü lisans mezunu.

You must be logged in to post a comment Login