Sikkeleri üretmek için kullanılan gümüş kaynakları büyük ölçüde tükendiği için hangi yataklardan yararlanıldığını belirlemek zordu.
Gümüş, önceleri lüks bir mal olmasına rağmen, MÖ 7. yüzyıldan itibaren Roma dünyasındaki sikkelerde yaygın olarak kullanılmaya başlandı ve Antik Akdeniz uygarlıkları için standart bir para sistemi oluşturdu. Roma sikkelerini üretmek için kullanılan gümüş kaynaklar genellikle tükendiğinden, Roma madencilerinin hangi maden yataklarını kullandıklarını belirlemek zordu.
Geology dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmada, Roma sikkelerini üretmede gümüşün nereden çıkarıldığını belirlemek için İber Yarımadası’ndaki farklı maden yataklarındaki gümüş kaynaklar incelendi.
Araştırmanın başyazarı Jean Milot, “Gümüş kaynakların kontrolü büyük bir jeopolitik sorundu, Roma gümüş kaynaklarının tanımlanması arkeologların değerli metallerin antik değişimlerini yeniden canlandırmalarına ve önemli tarihsel soruları yanıtlamalarına yardımcı olabilir.” diyor.
(Roma Sikkeleri, Dönemin Gelişen Ekonomisini Aydınlatıyor)
Günümüz İspanya ve Portekiz sınırları içerisinde kalan İber Yarımadası, özellikle güneyde birinci sınıf gümüş yataklarına ev sahipliği yapıyor. Bu yataklar, kurşunun ana cevheri ve önemli bir gümüş kaynağı olan galenit içeriyor. Gümüşü çıkarmak için galenit cevheri ergitilip, saflaştırılıyor ve madeni para basımında kullanılan rafine gümüş yüzde 95’in üzerinde bir saflığa ulaşabiliyor.
Roma gümüşünün kaynağını bulabilmek için araştırma ekibi, İber Yarımadası’ndaki cevher yataklarından elde edilen galenit numunelerinin gümüş ve kurşun bileşimlerini inceleyip, sonuçları Roma gümüş sikkelerinin kimyasal işaretleriyle karşılaştırdı.
Araştırmacılar, numunelerin gümüş ögesel bileşimine dayanarak iki farklı türde galenit yatağı belirledi: İlki, Roma sikkeleri için uygun bir kaynak olan gümüş bakımından zengin galenit; ikincisi, yalnızca kurşun için kullanılan ve daha az ekonomik öneme sahip, gümüş bakımından yetersiz galenit.
Ancak cevher numunelerinin çok azı Roma gümüş sikkelerinin gümüş ögesel bileşimine uyuyordu. Gümüş içeren cevherler bilişimsel değişkenlik açısından geniş bir kapsama sahipken, Roma sikkeleri çok dar bir ögesel birleşim aralığına sahipti.
Galenit numunelerinin kurşun ögesel işaretleri temel alındığında, güneydoğu İspanya’daki cevher yatakları, Roma sikkelerinin bileşimine en uygun olan, bu da maden yataklarının önemli bir Roma gümüşü kaynağı olduğunu gösteriyor. Hem gümüş bakımından zengin hem de gümüş bakımından yetersiz galenit yatakları muhtemelen burada kullanılıyordu ve gümüş bakımından yetersiz galenitten çıkarılan kurşun, gümüşü çıkarmak için diğer cevherlerle karıştırılıyordu.
Kimyasal incelemelere dayanan bu sonuçlar, bölgedeki antik maden sömürüsüne ilişkin arkeolojik kanıtlarla da tutarlı.
Bu ortak analitik araç seti, Roma döneminde gümüş arzının dinamiklerini anlamada büyük öneme sahip olan gümüş bakımından zengin yataklar ve gümüş cevheri bakımından verimsiz yataklar arasında ayrım yapma konusunda çözüm sunuyor.
Milot, “Bu araştırmanın, MÖ 6. yüzyılda sikkelerin asıl icat edildiği Yunanistan’daki ve Türkiye’deki gümüş bakımından zengin bölgeye de genişlemesi gerekiyor. Burada anlattığımız yöntem, Tunç Çağı’ndan Helenistik krallıkların çöküşüne kadar Doğu Akdeniz imparatorluklarına gümüş sağlayan kaybolan cevher alanlarını belirleyebilmemizi sağlayacak.” diyor.
Geological Society of America. 17 Aralık 2021.
Makale: Milot, J., Blichert-Toft, J., Sanz, M. A., & Malod-Dognin, C. (2021). Silver isotope and volatile trace element systematics in galena samples from the Iberian Peninsula and the quest for silver sources of Roman coinage. Geology.
You must be logged in to post a comment Login