Neandertal ve Homo sapiens, Aynı Teknolojiyi Kullanmış

Shukbah Mağarası’nda bulunan dokuz yaşındaki bir çocuğun fosilleşmiş dişi, Neandertallerin şimdiye kadar keşfedilmiş en güneydeki kanıtı oldu.

Shukbah Mağarası’ndan görünüm C: Amos Frumkin

Uzun süredir özel bir koleksiyonda tutulan, yaklaşık 9 yaşındaki bir Neandertal çocuğuna ait iskeletin yeni analiz edilen dişi, hominin atalarının bilinen en güneydeki alanını işaret ediyor. İlişkili arkeolojik topluluğun analizi, Neandertallerin daha önce Homo sapiens ile sınırlı olduğu düşünülen Nubian Levallois teknolojisini kullandığını gösteriyor. 

Geçmişteki popülasyonların ve davranışlarının kanıtlarını barındıran yüksek yoğunlukta mağara alanlarıyla Levant bölgesi, insan kökenleri araştırmaları için önemli bir merkez. Yüzyıldan fazla bir süredir Levant’taki arkeolojik kazılar, hem Neandertallerin hem de Homo sapiensin yaşadığı çevreleri gösteren insan fosilleri ve taş alet toplulukları ortaya çıkardı ve bu bölgeyi popülasyonlar arasında potansiyel bir karışımın zemini haline getirdi. Bu popülasyonları yalnızca taş alet grupları ile ayırt etmek zor, ancak farklı Nubian Levallois teknolojisinin yalnızca Homo sapiens tarafından üretildiği iddia ediliyordu.

(Neandertal ve Modern İnsanın Taş Alet Kültürü 100.000 Yıl Beraber Var Oldu)

Scientific Reports’ta yayınlanan yeni bir çalışmada, Max Planck İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü’nden araştırmacılar, Shukbah Mağarası’nın fosil ve arkeolojik kayıtlarını yeniden incelemek için uluslararası araştırmacılar ile bir araya geldi. Bulguları, bilinen en güneydeki Neandertal yelpazesini genişletiyor ve nesli tükenmiş akrabalarımızın daha önce modern insanların alameti farikası olduğu iddia edilen bir teknolojiden yararlandığını gösteriyor. Bu çalışma, taş alet çantasını inceleyen büyük bir karşılaştırmalı çalışma ile birlikte, bölgedeki tek insan dişinin ayrıntılı olarak ilk kez incelenmesini içeriyor.

Neandertal fosilleriyle ilişkili Nubian Levallois çekirdeklerinin fotoğrafları. C: UCL, Institute of Archaeology&Penn Museum, University of Pennsylvania.

Baş yazar Dr. Jimbob Blinkhorn, ‘’Hominin fosillerinin doğrudan taş alet toplulukları ile ilişkilendirildiği yerler nadir bulunur. Ancak hem fosiller hem de aletlerin incelenmesi, Shukbah Mağarası ve daha geniş bölgedeki hominin iskanlarını anlamak için kritik bir öneme sahip.’’ diyor. 

Shukbah Mağarası ilk kez 1928 baharında Dorothy Garrod tarafından kazıldı. Garrod burada, breş çökeltilerinde harmanlanmış zengin hayvan kemikleri ve Mousterian tarzı taş alet topluluğu olduğunu; genellikle belli sınırlara sahip ocakları olduğunu bildirmişti. Ayrıca büyük, benzersiz bir azı dişi bulundu. Bununla birlikte, örnek 20. yüzyılın büyük bir bölümünde özel bir koleksiyonda tutuldu ve modern yöntemler kullanılarak karşılaştırmalı çalıştırmalar yapılamadı. Dişin yakın zamanda Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde yeniden tanımlanması, Shukbah koleksiyonları üzerinde yeni ayrıntılı çalışmaların yapılabilmesini sağladı.

‘’Profesör Garrod bu dişin ne kadar farklı olduğunu hemen gördü. Dişin boyutunu, şeklini ve hem dışının hem de içinin üç boyutlu yapısını inceledik. Bunu Holosen ve Pleistosen Homo sapiens ve Neandertal örnekleri ile karşılaştırdık. Bu, dişi yaklaşık dokuz yaşındaki bir Neandertal çocuğuna ait olarak açıkça tanımlamamızı sağladı.’’ diyor Dr. Zanolli ve ekliyor, ‘’Shukbah, Neandertallerin yaşam alanının, şimdiye kadar bilinen en güney ucunu işaret ediyor.’’ 

Homo sapiens ve Neandertaller geniş bir alet teknolojisinin kullanımını paylaşsa da, son zamanlarda Nubian Levallois teknolojisinin yalnızca Homo sapiens tarafından kullanıldığı iddia edildi. Tartışma, özellikle fosillerin yokluğunda insan dağılımını izlemek için Nubian Levallois aletlerinin kullanıldığı güneybatı Asya’da yapıldı. 

9 yaşındaki Neandertal çocuğunun dişinin fotoğrafı ve 3 boyutlu rekonstrüksiyonu. C: Londra Doğa Tarihi Müzesi.

‘’Shukbah’ın taş alet koleksiyonlarının çizimleri, Nubian Levallois teknolojisinin varlığına işaret ediyordu, bu yüzden daha fazla araştırma yapmak içim koleksiyonları yeniden inceledik. Sonunda, Nubian Levallois yöntemlerini kullanarak, tahmin ettiğimizden çok daha fazla eser belirledik. Bu, Neandertal fosilleri ile ilk kez doğrudan bağlantılı bulundukları için bu teknoloji ile Homo sapiens arasında basit bir bağlantı kuramayacağımızı gösteriyor.’’ diyor Blinkhorn. 

‘’Güneybatı Asya, hominin demografi, davranış ve çevresel değişim açısından dinamik bir bölge. Neandertaller ile Homo sapiens arasındaki etkileşimleri incelemek için özellikle önemli olabilir. Bu çalışma, Neandertal popülasyonlarının coğrafi menzilini ve davranışsal esnekliklerini vurguluyor. Ancak aynı zamanda belirli homininler ile belirli taş alet teknolojileri arasında doğruda bağlantı bulunmadığına dair bir uyarı notu veriyor.’’ diyor Profesör Simon Blockley. 

‘’Şimdiye kadar Afrika’da Neandertal varlığına dair doğrudan bir kanıtımız yok. Ama Kahire’den sadece 400 km uzaklıkta olan Shukbah’ın güneydeki konumu, bize onların zaman zaman Afrika’ya bile yayılmış olabileceklerini hatırlatıyor.’’ diyor Doğa Tarihi Müzesi’nden Profesör Chris Stringer. 


Max Planck Society. 15 Şubat 2021.

Makale: Blinkhorn, J., Zanolli, C., Compton, T., Groucutt, H. S., Scerri, E. M., Crété, L., … & Blockley, S. (2021). Nubian Levallois technology associated with southernmost Neanderthals. Scientific reports, 11(1), 1-13.

İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi mezunu. Aynı okulda Tarihöncesi Arkeolojisi bölümünde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login