Lucy’nin de aralarında bulunduğu Australopithecus afarensis türü insansılarda kadın ve erkek arasında çok fazla boyut farkı olmadığı ortaya çıktı.
Penn ve Kent Üniversiteleri’nden araştırmacılara göre erken hominid türü Australopithecus afarensis bireylerinde erkek ve kadın arasındaki boyut farkı oldukça azdı.
Antropoloji Yardımcı Doçenti Philip Reno, “Daha önce görüşbirliği sağlanan konu, Australopithecus afarensis türünde cinsiyetler arası yüksek derecede boyut farkı olduğuna yönelikti. Erkeğin dişiden çok daha büyük olduğu düşünülüyordu.” dedi.
Cinsel dimorfizm, bir türün erkek ve kadınları arasındaki farklılıkları ifade eder. Bu, cinsiyetler arası vücut ve kilo farkı olabileceği gibiköpek dişlerinin boyutu da olabilir. Australopithecus’lar için erkek ve kadınların köpek dişleri boyutu aynıydı. Fakat buna rağmen vücut boyutları birbirinden çok farklı olarak kabul edildi.
Diğer primatlarda cinsel dimorfizm farklı derecelerde görülebiliyor. Cinsel dimorfizmin en çok görüldüğü tür gorillerde, erkeklerin kilosu dişilerden ortalama 90 kilogram daha fazla. Şempanzelerde ise erkeklerin kilosu dişilerden ortalama 8 kilogram daha fazla. Modern insanlarda cinsel dimorfizm oldukça ılımlı sayılabilir. Daha önceden Australopithecus Afarensis’lerdeki cinsel dimorfizmin, gorillerdeki gibi olduğu düşünülüyordu.
105 santimetre boyunda bir dişi olan Lucy, muhtemelen Australopithecus Afarensis’lerin en ünlü örneği. Bu türün sıkça kullanılan bir başka örneği A.L. 128/129 da küçük boyutlara sahip ve bir dişi olduğu düşünülüyor. Fakat A. Afarensis, insan soyunda beyinlerin, daha büyük pelvis kemiği gerektirecek kadar büyümesinden önce yaşamıştı. Daha büyük bir pelvis kemiği hem daha büyük kafalı bebekleirn doğmasına imkan veriyor, hem de dişi bireylerin tanımlanabilmesini sağlıyor.
Reno, “Lucy’nin, eğer dişiyse, dişi insanlarda bulunan geniş ve girintili pelvis kemiğine sahip olması için hiçbir neden yok. Australopithecusların cinsiyetlerini tam olarak belirleyemeyiz.”
Lucy, bilinen en eski ve en iyi korunmuş A. Afarensis örneği olmasından dolayı diğer türlerin çalışılmasında bir model olarak kullanılıyor. Bir diğer A. Afarensis örneği ise Kadanuumuu isminde bir erkek ve boyu yaklaşık olarak 160 santimetre.
İnsan Evrimi Araştırmaları yapan profesörler Reno ve C. Owen Lovejoy Lucy ve Kadanuumuu’yu çalışma yöntemleri için bir şablon olarak belirlediler. 41 türün iskeletinden aldıkları farklı parçaları Lucy ile karşılaştırdılar. Bu örneklerin Lucy ile olan oranlarını belirleyerek, bütün halde bulunmayan iskeletlerden aldıkları bu kemiklerin yaklaşık boyutlarını hesapladılar.
Cinsel demorfizmi saptamak için kullanılan yöntemlerden bir diğeri ise boyutu tahmin etmek için 11 karakteristik özelliğe göre yapılan Geometrik Ortalama Yöntemi. Fakat bu metotta, Lucy neredeyse eksiksiz olduğu için 7-8 özelliği, A.L. 128/129 da 3 diğer özelliği sağlıyor. Yani iki çok küçük birey toplamda 11 özellikten 10’unu sağlamış oluyor.
“Yani Lucy Geometrik Ortalama metodunda birden çok kez dahil edilmiş oluyor, bu da ortalamada daha büyük bir etki yaratmasına neden oluyor. Bizim yöntemimizde ise, Lucy sadece bir kere sayılıyor. Buna göre dağılım, orta seviyede dimorfizm gösteriyor. A. afarensis insan dimorfizm aralığı içinde” diyor Reno.
(Jeolojik olarak çağdaş olan A.L.333’tekiler dışındaki) farklı A. afarensis iskeletlerini karşılaştırırken ortaya çıkan diğer bir sorun da bireylerin arasında 10.000 ila 100.000 yıl olması. Geçen bu süre içinde türün genel olarak boyutu değişmiş olabilir. Bu olası zaman farkını hiçbir metod bağdaştıramaz. Ama araştırmacılar bu zaman farkının, dikkate alınması gereken başka bir değişken olduğunu kabul ediyorlar.
Lucy türünün ilk örneği olduğundan dolayı onun boyunu tipik olarak yorumlamak kolaydı. Fakat şimdi ortaya çıkıyor ki Lucy ortalamanın altında bir boyuta sahipti. Kadanuumuu ise belki de ortalamanın çok üstündeydi.
news.psu.edu
You must be logged in to post a comment Login