Arkeologlar, İsviçre’deki Zürih Gölü kıyılarına gömülmüş 5.000 yıllık bir köyde sosyal eşitsizlik izleri bulduğunu düşünüyor.
Bu tarih öncesi yerleşim, Zürih’teki Parkhaus-Opéra’nın yakınındaki bir yeraltı otoparkı inşaatı sırasında ortaya çıkarıldı.
Arkeolog Niels Bleicher, “İnşaat başladığı zaman, sadece küçük arkeolojik kalıntılar bekliyorduk, ancak 30 yıl boyunca bölgede su içinde korunmuş en büyük bir kazı ile karşı karşıya kaldık.” diyor.
Neolitik dönem ve Tunç Çağı boyunca Alplerdeki insanlar, su kütleleri boyunca göl kenarı evlerde (uzun ayaklı evler) yaşamışlardı. Avrupa genelinde yüzlerce köy bulundu. Suya batmış alanlar ise genellikle arkeolojik kayıtlarda hayatta kalmayan ahşap ve tekstil gibi organik malzemelerin korunması için ideal koşullara sahip.
(Ekonomik Eşitsizlik Tarımla Birlikte Avrasya’da Başladı)
Zürih’te 2010 yılında dokuz ay boyunca, yaklaşık iki futbol sahası büyüklükteki alanı yaklaşık 60 işçi kazdı. Arkeologlar seramik kaplardan kurt dişi kolyelere, gölün bataklık sahillerinde bir zamanlar ayaklıklar üzerinde duran yürüyüş yolları ve evlerin kalıntılarına kadar binlerce eser buldular. Ayrıca, Avrupa’nın en eskileri arasında olabilecek şaşırtıcı derecede sağlam, 5.000 yıllık bir ahşap kapı buldular.
Yapılan yeni araştırmada Bleicher ve eş yazar, bu köyün tam olarak nasıl sabit bir yer olmadığını ve zaman içinde değişip hareket eden bir şey olduğunu anlatıyor.
Bleicher, “Her 8 ila 15 yılda bir, bu yerleşim yerleri terk edildi ve ev grupları yeni yerleşimler oluşturmak için yeniden örgütlendi.” diyor. MÖ 3234 ve 3060 yılları arasında, yerleşim yerinin içindeki ev grupları, dört farklı çeyrek bölümde bir araya gelme eğilimindeydi.
Bunlar kesinlikle sıralı paralel evler şeklinde düzenlenmişti. Ve bölgelerin bazı önemli farklılıkları vardı. Örneğin, yerleşimin bir evresinde, A bölgesi olarak adlandırılan alanda en büyük evleri yer alıyordu. B bölgesinde ise, diğer bölgeler gibi herhangi bir ayı-dişi kolyesi veya yüksek rütbeyi gösteren baltalar içermiyordu. Ayrıca A bölgesi ve B bölgesi ince kavak direklerinden oluşan bir çitle ayrılmıştı.
(Neolitik Toplumların Eşitlikçi Değildi)
Bleicher, “Bir yerleşim yeri içinde, insanların kendilerini komşu çeyrekten ayırmak için bir çit oluşturmuş olmasına çok şaşırdık. Bu gösterişli sosyal ayrımcılık, MÖ 4. binyılda hiç kimsenin beklemediği bir şeydi.” diyor.
Ahşap kapı ise, yerleşimin MÖ 3176 ve 3153 yılları arasında kullanılan bir evresinde bulundu. Bleicher, bu kapının yapımının oldukça etkileyici olduğunu söylüyor.
Bleicher, “Bu kapı, Neolitik insanların teknik yetenekleri hakkında bilgi kaynağı olarak çok önemli, zira bu insanlar genellikle sessiz vahşiler olarak görülür. Günümüzde, vida ve çivi veya suya dayanıklı tutkal olmadan ahşap bir kapı yapmak için böyle harika bir teknik çözüm bulabilecek pek çok insan bilmiyorum.” diyor.
Live Science. 27 Ekim 2018.
Makale: Bleicher, N., & Harb, C. (2018). Settlement and social organisation in the late fourth millennium BC in Central Europe: the waterlogged site of Zurich-Parkhaus Opéra. antiquity, 92(365), 1210-1230.
You must be logged in to post a comment Login