65.000 Yıllık ‘İsviçre Çakısı’, Geniş Bilgi Ağını Kanıtlıyor

Hepsi benzer bir şekle ve şablona sahip tarih öncesi aletler, Güney Afrika’da çok uzak mesafelerde muazzam sayılarda bulundu.

Güney Afrika’da binlerce kilometre boyunca ortak bir tasarım ve şablona göre yapılmış taş aletler keşfedildi. C: Avustralya Müzesi

Güney Afrika’da bulunan 65.000 yıllık bir alet (bir nevi eski İsviçre çakısı) bilim insanlarına modern homo sapiens’in atalarının birbirleriyle iletişim kurduğuna dair kanıt sağladı.

Dünyada bir ilk olarak, uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip, kıtadaki ilk insanların birbirleriyle bilgi paylaştıklarını ve aynı şablonu kullanarak taş aleti tamamen aynı şekilde yaptıklarını gösterdi.

Çalışma, tarihöncesinin “taş İsviçre Çakısı” olarak da bilinen eserlerin, çok uzak mesafelerde benzer bir şablona göre yapıldığını ortaya koyuyor. Bu aletler, yaklaşık 60.000 ila 65.000 yıl önce Güney Afrika’da muazzam sayılarda üretildi.

(İlgili: Taş Aletlere Sap Eklemek, Önemli Bir Kırılma Anıydı)

Avustralya Müzesi ve Sidney Üniversitesi’nden projenin baş arkeologu Amy Way, “Güney Afrika’daki insanların hepsi aletlerin aynı görünmesini tercih ettiğinden, bu onların sosyal olarak bağlantılı olmaları gerektiğini gösteriyor.” diyor.

“Bu bulguyla ilgili gerçekten heyecan verici olan şey, tüm atalarımızı içeren Afrika’dan büyük göçten hemen önce insanlar arasında uzun mesafeli sosyal bağlantı olduğuna dair kanıt vermesi.”

Arkeologları gerçekten şaşırtan soru, 60.000 ila 70.000 yıl önce gerçekleşen ve bugün Afrika dışında yaşayan herkesin atalarını içeren Afrika’dan büyük göçün, kıta dışına yapılan önceki gezilere kıyasla neden bu kadar başarılı olduğu.

Way, “Ana teori, sosyal ağların o dönemde daha güçlü olduğu. Bu analiz ilk kez bu sosyal bağlantıların büyük göçten hemen önce Güney Afrika’da olduğunu gösteriyor.” diyor.

Tarih öncesi ‘taş İsviçre Çakısı’ olan bu aletler 60.000 ila 65.000 yaşında. C: Avustralya Müzesi

Söz konusu alet, kesme, delme ve yüzme dahil olmak üzere çok sayıda amaç için kullanılıyordu.

Önceki araştırmalar, Güney Afrika’da, eserlerin av teknolojisinde ve Avustralya’da kanca olarak kullanıldığını, mızraklarda armatür oluşturmanın yanı sıra, kemik ve post işlemek ve ahşap nesneleri delmek ve şekillendirmek için de kullanıldığını göstermişti.

Way, bu aletlerin Afrika’da şimdi 1.200 kilometre arayla bulunduklarını söylüyor. “Yüz kilometre yürümek beş gün sürer, bu yüzden muhtemelen çoğunlukla komşu grupla temas halinde olan büyük bir grup ağı söz konusu.”

Way, bu özel aletle ilgili bir başka büyüleyici gerçeğin de, Avustralya da dahil olmak üzere dünya çapında birçok farklı insan grubu tarafından bağımsız olarak yapılmış olması olduğunu söylüyor.

Cambridge Üniversitesi McDonald Arkeolojik Araştırma Enstitüsü’nde kıdemli araştırma görevlisi olan Dr Paloma de la Peña, dünyanın dört bir yanından araştırmacıların sık sık insan sosyal ağlarının nasıl geliştiğini sorguladığını söylüyor.

Paloma de la Peña, “Yaklaşık 60.000 ila 70.000 yıl önce modern insanların neden Afrika dışında yaşayan diğer tüm insanların yerini aldığına dair ana teori, atalarımızın sosyal ağlarda Neandertaller gibi diğer türlerden çok daha iyi olduğuydu. Neandertaller bireyler olarak muhtemelen daha akıllı ve daha güçlüydüler, ancak bilgi paylaşımında pek iyi değillerdi.” diyor.


The Guardian. 9 Haziran 2022.

Makale: Way, A.M., de la Peña, P., de la Peña, E. et al. (2022). Howiesons Poort backed artifacts provide evidence for social connectivity across southern Africa during the Final Pleistocene. Sci Rep 12, 9227. 

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login