Vasa Papağanlarının Alet Kullanarak Deniz Kabuğu Öğüttüğü Keşfedildi

Siyah tüylü büyük vasa papağanının kalsiyum elde etmek amacıyla, deniz kabuklarını alet kullanarak kazıdığı ve sonra da kalsiyum tozunu yediği ortaya çıktı. Araştırmacılar, böylece vasa papağınının insan dışında öğütmek için alet kullanan bilinen ilk tür olduğunu söyledi.

Araştırmanın ilk yazarı, York Üniversitesi Psikoloji bölümünde doktora yapan Megan Lambert, bu keşfin “tamamen şans eseri” yapıldığını söyledi. Lambert ve meslektaşları, bir kuşhanede kafes altında tutulan büyük vasa papağanlarını (Coracopsis vasa) inceliyordu. Bu kafeslerin tabanı toprak, tahta yongası, çakıl taşları ve midye kabuklarıyla kaplıydı.

Papağan dili ve gagasıyla çakıltaşını, pençeleriyle de de deniz kabuğunu tutarak, deniz kabuğunu öğtüyor. (Görsel: University of York Youtube kanalı)

Lambert LiveScience’a yaptığı açıklamada “Kafesin tabanındaki cisimlerle fazlaca etkileşim içinde olduklarını fark ettik. Bunun üzerine daha yakından inceledik ve ancak o zaman aslında alet kullandıklarını keşfettik” dedi.

Papağanlar çakıl taşlarını ya da hurma çekirdeklerini gagalarıyla yerden alıp, midye kabuklarına sürterek kazıyor, ve bir kalsiyum tozu oluşturuyor. (Deniz kabuklarının yüksek oranda kalsiyum karbonattan oluşur.) Papağanlar daha sonra aletlerin üzerinden bu tozu yalayarak besleyici bir kalsiyum çerezi elde etmiş oluyor, diyor Lambert.

“Papağanlar bazen de kabukları daha küçük parçalara ayırmalarına yardımcı olması için taş ya da çekirdekleri, kabuğu sıkıştırmak ya da yerinde tutmak için kullanıyor. Küçük parçaları yemeleri ve sindirmeleri daha kolay olur” diye ekliyor Lambert.

“Bilhassa ilginç olan başka bir şey ise, bir çok alet transferi davranışı gözlemlemiş olmamız. Bu durunda bir kuş grup üyelerine yaklaşıp aleti direk olarak gagalarından çalıyor ve gidip onu bir deniz kabuğu üzerinde kullanıyor” dedi Lambert.

(Görsel: Megan Lambert)

Toplamda 10 tane olan kuşların hepsi kabuklarla bir etkileşim içine girdi, fakat sadece yarısı alet kullandı. Geri kalan kuşlar sindirmek için kabukları kırarken gagalarını kullandı.

Lambert “Memeli hayvanların aksine, kuşlar kalsiyumu iskeletlerinde verimli bir şekilde depolayamıyor. Üreme mevsiminde de, kabukları neredeyse tamamen kalsiyumdan oluşan yumurtalarının yapımında yardım etmesi için ekstra kalsiyum desteğine ihtiyaç duyabiliyorlar” diye açıkladı.

Fakat bu deniz kabuğu öğütme davranışının gerçekten üremeyle mi bağlantılı olduğunu, yoksa yılın diğer zamanlarında da mı gerçekleştiğini anlamak daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

Magadaskar’da bir büyük vasa papağanı (Coracopsis vasa).  (Görsel: Adventure Expedition Madagaskar / CC BY-SA 3.0.)

Doğal ortamda sadece Madagaskar’da yaşayan vasa papağanları önceden de akıllı olmalarıyla ünlüydü. Araştırmacılar, kafesteki papağanların sık sık cisimlerle oynadığını ve bir zincirin açık halkalarına ince dallar geçirebildiklerini belirtiyor (iğneye iplik geçirmek gibi).

Dünyada 300’den fazla papağan türü olmasına rağmen, alet kullandığı bilinen türler azınlıkta kalıyor. Araştırmacıların belirttiğine göre bu türlerden sümbül ara (hyacinth macaw ya da latince ismiyle Anodorhynchus hyacinthinus)  yaprakları ve küçük sopaları,  kabuklu yemişleri açarken yemişi sıkıştırmak için;  siyah palmiye kakaduları da (Probosciger aterrimus), sosyal gösteri ya da gösteriş sırasında taş ya da boş yemiş kabuklarını ağaçlar üzerine vurarak ritm tutmak için kullanıyor.

Lambert “Papağanların alet kullanmasını gözlemlemek, hayvanlar aleminde bu tür davranışların dağılımını daha iyi anlamamıza yardımcı olacak, biz böylece de insanlar da dahil olmak üzere neden bazı türlerin alet kullandığı konusunda net bir fikir elde edebiliriz” dedi.


 

Livescience.com

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login