Uzun zamandır 1. Dünya Savaşı ile ilişkilendirilen hastalık, yeni bir çalışmaya göre en az 2.000 yıl öncesine uzanıyor.
Sonuçlar, salgının 17. yüzyıldaki yayılış hızının, 14. yüzyıldaki yayılış hızına göre yaklaşık dört kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılara göre Neandertallerle çiftleşmelerimiz, bugün dünya çapındaki ölümler için acımasız bir temel oluşturdu.
Yapılan çalışma, bu parazitlerin günümüzün az gelişmiş toplumlarında olduğu gibi Orta Çağ’da da önemli bir sorun olduğunu gösteriyor.
Yeni biyoarkeoloji araştırması, bulaşıcı hastalıkların 4.000 yıl önce nasıl yayılmış olabileceğini gösterdi.
Yeni araştırmaya göre, uzun süredir frengiyi Yeni Dünya'dan Avrupa'ya getirmekle suçlanan kaşif Kristof Kolomb'a haksızlık edilmiş olabilir.
Araştırmacılar, bir dinozorda ilk kez agresif kötü huylu bir kemik kanserinin (osteosarkom) keşfini ve teşhisini yaptı.
Antik çiçek hastalığı virüslerinin DNA'sı, Viking çağında Kuzey Avrupa'da yaşayan bir düzine insanın kemiklerinde ve dişlerinde bulundu.
İskeletler üzerinde bulunan kanıtlar, türümüzün başlangıcından beri salgın hastalıkların bizimle olduğunu gösteriyor.
Yapılan çalışma, Avrupa'daki frengi tarihi için önemli sonuçları olan Ortaçağ iskeletlerinin genomik analizlerini detaylandırıyor.
Araştırmacılar, yaklaşık 15.000 yıl önce Levant’ta yaşayan insanların kafatasında kulak iltihabına dair kalıntılar buldu.
Onları daha önce gördünüz: tepeden tırnağa deri kıyafetlerle bezenmiş, gözlük ve gagalı maskeler giyen esrarengiz figürler.
Tarihçiler, bir salgının birden fazla şekilde sonlanabileceğini ifade ediyorlar. Peki, salgın kimler için biter ve bu kararı kim verir?
MS 165'te Hierapolis'te, korkunç semptomlara sahip bulaşıcı hastalıktan korunmak umuduyla tanrı Apollon Aleksikakos’un bir heykeli dikildi.
COVID-19 salgını "normal" olarak düşündüğümüz şeyi yeniden tanımlarken, arkeoloji, türümüzün müthiş adaptasyonu hakkında teselli veriyor.
Talihsiz bir şekilde yok olan 3.000 yıllık yerleşmedeki dışkılar, insanların ve köpeklerinin parazitlerle boğuştuğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, insanların Avustralya’ya göçlerini anlamak için kuzey bölgesindeki Aborjin halkını etkileyen özgün bir hepatit B virüs (HBV) alt türü kullandı.
Uzaklığı ve yabancı hastalıklara karşı savunmasızlığıyla bilinen Amazon yerlisi Yanomami halkı arasında ilk koronavirüs vakası görüldü.
Salgın hastalık, Atina demokrasisini yerle bir edecek tohumları ekerken savaşın seyrini değiştirdi ve arkasından gelen barışı şekillendirdi.
Virüs bulaşmış kişilerin sağlıklı insanlardan ayrı tutulması, bildiğimiz kadarıyla ilk defa cüzzamlı insanlara uygulanmıştı.