Bugünlerde herkes eleştirmen rolüne bürünüyor, ancak bu yeni bir olay değil. İkinci yüzyıl Mısır’ında da durum böyleydi.
Arkeologlar, 1899-1900’ün kışında Mısır’ın kuzeyindeki Tebtunis’te kazı yaparken, zengin Greko-Mısırlıların mumyalarının yüzüne yerleştirilmiş portrelerine rastladı. Mezarlardan birinde mürekkep ve standart bir fotokopi kâğıdından birazcık daha büyük boyutta, MS 140 ila 160 yılları arasındaki dönemden bir kadını betimleyen tebeşirle çizilmiş bir eskiz bulunuyordu. Eskizde sanatçıya “gözleri daha yumuşak” boyamasını söyleyen kaynağı belirsiz talimatlar göze çarpıyordu.
(X-Işınları Vezüv’ün Külleri Altındaki Gizli Portreyi Ortaya Çıkardı)
Bu antik eleştiri, şu an Northwestern Üniversitesi’nin Evaston’daki Block Sanat Müzesi’nde düzenlenen geçici bir serginin adı: “Gözleri Daha Yumuşak Boya: Roma Dönemi Mısır’ından Mumya Portreleri”. Bu ilginç sergide söz konusu eskizin yanı sıra daha az el değmiş veya neredeyse hiç el değmemiş, biri hala mumyanın üzerinde duran altı Mısır cenaze portresi bulunuyor. Portrelerin tümü yüzyılı aşkın bir süre önce bulundu, ancak modern bilimsel aletler kullanılarak incelenmeleri geçtiğimiz yakın zamanda tamamlanabildi.
Bu dönemden kalıntılar Kral Tutankamon dönemindekilere benzemiyor. Mısırlılar Roma hâkimiyetindeki dönem boyunca mumyalara karşı yeni bir yaklaşım uygulamıştı. Ölünün bir portresi çiziliyor ve bu portre sargılarla mumyaya tutturuluyordu. Bu resimler, ikonalar da dahil antik dünyadaki diğer pano resimlerinin öncülleriydi.
Block Sanat Müzesi’nin özel projeler küratörü Essi Rönkkö’nün belirttiğine göre, kazı yapanlar sonsuza dek konuldukları yerde kalacağı düşünülen bu portreleri mumyalardan ayırıyordu. Portrelerden beşi, Kaliforniya Üniversitesi’nden ödünç alınan diğer nesnelerle birlikte, sergideki bir vitrinde ziyaretçilere sunuluyor. Roma hâkimiyetindeki Mısır’dan iyi giyimli iki adam, iki kadın ve bir oğlan çocuğunun yüzlerini betimleyen bu gerçekçi resimler dönemin sisli havasından günümüze uzanıyor. Hisli (veya yumuşak desek daha iyi olur) gözleri sizi kendilerine çekiyor ve içinizde yaşamlarına dair bir merak uyandırıyor.
Sergide, portelerin keşfi hakkında bilgi vermek ve Mısır’daki cenaze geleneklerini açıklamak için bazıları fotoğraflı bir dizi etiket kullanılmış. Sergide portrelerin yanı sıra MÖ 3. yüzyılın ortalarından MS 2. yüzyılın ortalarına tarihlenen iki mumya maskesi de bulunuyor. Bu maskeler bizlere ölünün sonraki yaşama hazır, idealleştirilmiş imgesini sunuyor.
Northwestern Üniversitesi’nden öğrenci ve araştırmacılar, geçtiğimiz sonbaharda, portreleri incelerken arkeoloji, tıp ve moleküler biyolojiden modern analitik aletler kullandı. Bu kapsamda yapılan incelemeler portrelerde iki tür ahşabın kullanıldığını ortaya çıkardı. Portrelerin üzerilerine çizildiği panoların çoğu, Afrika’ya özgü bir ağaç olan cümbezden yapılmış. Portrelerden biri ise yalnızca Orta Avrupa’da bulunan bir ıhlamur ağacından yapılma. Boya için kullanılan malzemeler de İspanya ve Yunanistan’dan ithal edilmiş. Portreleri yapmak için kullanılan malzemelerin kaynağı ticaret ağlarının karmaşık ve uzantılı olduğunu işaret ediyor.
Fırça darbelerinin ve boyaların bilgisayar kullanılarak yapılan analizi, erkek portrelerinin aynı atölyeden çıkma olduğunu gösterdi. Üç erkek portresinin de omzunda çivit mavisi ve kökboya bitkisinden elde edilen kırmızının karıştırılmasıyla oluşturulmuş mor renge boyalı bir fular bulunuyor.
(Mısır’da 1700 Yıllık Çizgili Çorap Bulundu)
Öldüğünde 5 yaşında olduğu tahmin edilen, portresi hala konulduğu yerde duran el değmemiş bir mumya ise serginin diğer bir köşesinde ziyaretçilere sunuluyor. Dinsel müziğin eşlik ettiği loş ışıklandırma dingin bir ortam sağlıyor. Hibbard mumyası olarak bilinen bu kız çocuğu Tebtunis yakınlarındaki Hawara’da bulunmuştu.
Yeni araştırma, mumyanın gömülü olduğu toprak, sıcaklık ve nemdeki değişimlere tepki verdiği için tuzların alttaki keten bezine zarar verdiğini ortaya çıkardı. Bilgisayarlı taramada künt cisimle darbeye veya doğal olmayan ölüme dair herhangi bir ize rastlanmadı. Bu mumya, Illinois’daki Argonne Ulusal Laboratuvarı’na getirilen ilk mumya niteliğinde. İncelemede kullanılan yüksek-enerji X-ray ışınlarının mumya hakkında yeni bilgiler sağlayacağı umut ediliyor.
Sergi bilinmeyenleri ve bilinemeyecekleri gözler önüne seriyor. Resimler idealleştirilmiş miydi yoksa gerçekçi miydi? Kişi öldükten önce mi yoksa hemen sonra mı sergilenmişti?
Ve son olarak, “daha yumuşak” gözler ne anlama gelmekteydi? Rönkkö, “ Bu ifade, şu an bilmediğimiz belirli bir üsluba veya dilbilimsel anlama dair bir sembol veya elimizin altındaki en son teknolojiyle bile gizemi çözülmeyen bir metafor olabilir.” diyor.
Science News. 19 Şubat 2018.
Avustralya’da Tazmanya Kaplanı Atalarının Fosilleri Keşfedildi
İnsanlar Suyun Altında Nefesini Nasıl Daha Uzun Süre Tutabiliyor?
Elazığ’da Tesadüfen Bulunan Devasa Mozaik Gün Yüzüne Çıkıyor
Getty Müzesi, 2.500 Yıllık Bronz Sediri Türkiye’ye İade Etti
Eski Toplumlardan Sıcaklarda Evleri Serin Tutmak için Beş Ders
You must be logged in to post a comment Login