Mısır Mumyalarına Dair Anlayışımızı Değiştiren 5 Keşif

Eski Mısır’da yapılan mumyalar, ilk altın tabutların Avrupa’ya götürülmesinden yüzyıllar sonra bile insanları büyülemeye devam ediyor.

Belki de onların törenlerinin ve geleneklerinin ihtişamına hayran kalıyoruz. Ancak yeni keşifler, bilim insanlarının bu eski ritüellere ilişkin algılarına meydan okumaya devam ediyor. 

Bir biyomedikal Mısır bilimci olarak Jenefer Metcalfe, eski popülasyonlardaki yaşam hakkında bilgi edinmek için mumyaları inceliyor. Metcalfe, son on yılda mumyaların nasıl, neden ve ne zaman yapıldığına dair anlayışımızda önemli bir değişiklik olduğunu söylüyor. Bu değişimin çoğu, son bilimsel gelişmelerden etkilendi.

(İlgili: Mısırlılar Mumya Yapmak için Egzotik Yağlar Kullanıyordu)

İşte bu eski uygulama hakkında bildiklerimizi değiştiren en önemli beş keşif:

1- Mumyalama, arkeologların düşündüğünden daha eski

Onlarca yıl boyunca keşfedilen en eski mumyalar, Mısırlıların tabutları daha sık kullanmaya başladıkları Eski Krallık dönemine (yaklaşık MÖ 2500 ila 2100) aitti. Bu mumyalar oldukça nadir, ancak mumyacılar tarafından özel olarak hazırlandıklarına dair izler taşırlar. Eski Krallık zamanından önceki mumyaların, cesetlerin kavurucu, kuru kuma kazılmış mezarlara gömüldüğünde doğal olarak oluştuğuna inanılıyordu. Bilim insanlarına göre mumyalama, tabutların içindeki cesetleri korumak için geliştirilmişti.

Bununla birlikte, 2014 ve 2018’de yayınlanan kimyasal testler, tabutlardan ve Eski Krallık döneminden çok önce, 6.000 yıldan uzun bir süre önce reçinelerin ve parfümlerin ölülerin derisini korumaya yardımcı olmak için zaten kullanıldığını ortaya çıkardı. 

2- ‘Tarif’ Mısır’da farklılık gösteriyordu

Mumyalar ve mumyalamada kullanılan kaplar üzerine yapılan son bilimsel araştırmalar, yöntemlerin bölgeden bölgeye nasıl farklılık gösterdiğini ve daha önce sanıldığı gibi standartlaştırılmadığını ortaya çıkardı.

Her bölgenin kendi mumyalama atölyeleri vardı, burada mumyalar karmaşık ve yakından korunan bir törenle yapılıyordu. Bu gizlilik, günümüze kadar çok az kaydın hayatta kaldığı anlamına geliyor.

Kapsamlı bir ticaret ağının bir parçası olarak, Thebes (günümüz Luksor) gibi politik olarak önemli bölgelerdeki mumyalayıcılar, en yeni mumyalama malzemelerine erişime sahipti. Mumyalayıcılar, çöller gibi daha izole yerlerde doğaçlama yapmak zorunda kaldılar. Vücudu kurutmak için kullanılan Natron tuzu ağırdı ve taşınması zordu. Diğer lüks mallar karşılığında uzun mesafeler boyunca taşındıkları için reçineler ve parfümler maliyetli olabiliyordu.

Bunun yerine, bu uzak bölgelerdeki mumyalayıcılar yaratıcı teknikler geliştirdiler. Örneğin, mumyalama sırasında kopan vücut parçalarını çubuklarla tutturdular veya mumya sargılarını daha sert yapmak için kullandılar. Ek olarak, birkaç farklı bireyin parçalarından bileşik mumyalar yaptılar. Çeşitli yerlerde veya dönemlerde mumyalama deneylerinin nasıl başladığını tam olarak anlamış değiliz. Yine de muhtemelen bir deneme yanılma unsuru vardı. 

3- Tarihsel kayıtlar her zaman güvenilir değildi

Mumyalama hakkındaki bilgilerimizin çoğu iki antik Yunan yazardan, Herodotus ve Diodorus Siculus’tan geliyor. Bu antik yazarlar, beyni bir kancayla burundan çıkarmak gibi mumyalama adımlarını anlatıyorlar. Ayrıca kalbin diğer dünya için önemli olduğu düşünüldüğü için vücutta bırakıldığını da söylüyorlar.

Bilgisayarlı Tomografi taraması kullanan bilimsel araştırmalar, artık mumyalama kurallarının Herodotus ve Diodorus Siculus’un düşündüğünden daha az katı olduğunu gösteriyor. Bilinen mumyaların sadece dörtte birinin kalbi vücutta bırakılmıştı. Ve birçok mumyanın hala beyinleri duruyordu. Mumyalayıcılar beyni çıkardıysa, yüze zarar vermemek için bazen farklı yöntemler kullanıyorlardı. Kafatasının tabanında ve buruna çeşitli yollardan açılmış delikler keşfedildi. 

4- Mısırlılar tabutları yeniden tasarladılar

Eski Mısır’da tabutlar için odun kıt ve pahalıydı. Herkesin yeni bir tabut ya da keten sargı almaya gücü yetmiyordu. Yeni Krallık döneminde iyi bir tabut – ama lüks değil – yaklaşık beş keçiye veya 250 somun ekmeğe mal oluyordu.

Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm yeni kavramlar değil. Paradan tasarruf etmek için, mumyacılar genellikle halihazırda kullanımda olan mezarlardan tabut alırdı. Bunlar, yeni sahibinin adını içerecek şekilde yeniden boyanabilir veya parçalar bazen yeni bir tabut yapmak için kullanılabilirdi. Soyguncular değerli eşyalar aramak için sık sık mezarları yağmaladılar ve daha sonra mezarları sık ​​sık açık bıraktılar. Bu, başkalarının yeniden kullanmak üzere tabut ve sargılar için mezarı aramasını kolaylaştırdı.

Ev tekstilleri de kullanım ömürleri dolduktan sonra genellikle mumya sargısı olarak kullanılıyordu. Radyokarbon tarihleme gibi modern araştırma teknikleri, bu uygulamanın yaygın olduğunu gösteriyor. Tabut malzemeleri, keten örtüler ve diğer malzemeler bazen birlikte gömüldükleri kişiden birkaç yüz yıl daha eski tarihli olabiliyor.

5- Turizm sektörü tarihi çarpıttı  

Artık Mısır dışındaki müzelerdeki mumyaların her zaman keşfedildikleri tabutlarda olmadığını biliyoruz. Tabutlarının tasarımına ve dekorasyonuna bağlı olarak, birçok mumyaya tarihsel bir dönem atanır. Zaman içerisinde tabutların üzerlerindeki şekil, bezeme ve dini yazılar değişir.

Ancak 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında mumyalar turistlere, bilim insanlarına veya koleksiyonculara satıldı. Alıcıları cezbetmek için satıcılar, iyi korunmuş mumyaları çeşitli mezarlardan çıkan tabutlara yerleştirdiler. Bu uyumsuzluk ancak bir mumya bilimsel olarak incelendiğinde anlaşılabiliyor.

Mısır’dan mumya veya diğer eski eserlerin alınması artık yasak. Bununla birlikte özel evlerde, bir asırdan fazla bir süre önce satın alınan ve bazen unutulan birçok mumya var. Birinin kullanabileceği cenaze törenleri, kendisinin ve ailesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu. En güncel teknikler ve malzemeler kullanılarak mumyalanmak, bir kişinin yalnızca öbür dünyada konumunu güvence altına almasına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda önemli bir statü işaretiydi.

Bir sonraki arkeolojik veya bilimsel keşfin neyi ortaya çıkaracağını tahmin zor. Ancak bir şey açık: eski mumyacılar bile bazen doğaçlama yapmak zorunda kalıyordu.


The Conversation. Jenefer Metcalfe. 2 Mart 2023.

Ankara Üniversitesi, Tarih Öncesi Arkeolojisi bölümünden mezun.

You must be logged in to post a comment Login