Kremlin Sarayı etrafında yapılan kazılarda Moskova’nın Ortaçağına ait bilinmeyenler ortaya çıkıyor.
1930’ların Kremlin yönetim binası içinde merdivenler ile bodruma inildiğinde, Sovyet tarzı kahverengi fayanslar ve duvarlarda hala duran gizli iletişim için kullanılmış kablolar ile karşılaşıyorsunuz. Ancak sola ya da sağa dönüldüğünde, nemli yer altı depolarından temeller kaldırılarak, Erken Moskova’dan kalmış en eski Ortaçağ mahallelerinin oldukça iyi korunmuş kalıntılarına rastlandı.
2014 yılında Kremlin’in içinde kalan Stalin dönemine ait “14. Wing” binasının Devlet başkanı Vladimir Putin’in kararı ile sökülmeye başlanması ardından arkeologlar bu alanda Moskova Orta Çağına ait bilinen en iyi korunmuş alanlardan birinde kazı yapabilme şansına kavuştu.
Bir dönem mezarlık işlevi gördüğü de anlaşılan alanda bulunan insan kemiklerinin, seçkin Ortaçağ Moskovalıları olduğu ortaya çıktı. Döşemeler altında ise 12., 13. ve 14 yüzyıl tabakaları ile karşılaşıldı.
Araştırmacılar Kremlin’i bölge tarihinin kara kutusu olarak yorumluyor. Sovyetler döneminde yönetimsel amaçlarla kullanılan alanda daha önceden yapılmış arkeolojik araştırmalar ise oldukça az.
Stalin döneminde yapılan “14. Wing” binasının da bu alanda bazı dini yapılar yıkılarak yapıldığı bilinmekte.
“14 Wing” binası için yıkılan 14. yüzyıldan kalma Chudov Manastırı ve Yükseliş Katedrali aslında Kızıl devrim sırasında topçu atışlarından hasar gördükleri için yine aynı yıllarda restore edilmişti. Ancak dini alanlar olarak tekrar hizmet vermediler ve Kızıl Ordu askeri öğrencilerine tahsis edildiler.
1929 yılında, restoratörler manastır içindeki freskleri kurtarabilecek zamanı bulamadan bu alandaki yapılar yıkılarak “14 Wing” binasının inşasına başlandı.
Vladimir Putin, bu alandaki Stalin dönemi binasını yıkarak yerine tekrar dini yapılar yapmak istiyor. Arkeologlar ise bu iki politik hamlenin gölgesinde Moskova’nın Ortaçağına dair bilinmeyenleri açıklayacak ipuçları aramaya çalışıyor.
Putin’in tekrar bu alandaki dini yapıları canlandırma hamlesi tarihçiler tarafından tepki görmekte. Tarihsel olarak ne kadar önemli olursa olsunlar bu yıkılmış iki katedralin tekrar dikilmesinin hata olduğu belirtiliyor.
Tarihçi Ratomskaya “Bir hata yapıldıktan sonra onu geri alamazsınız” diyor.
Arkeologlar her ne kadar “14 Wing” binasının yıkılıyor olmasına karşı olsa da, bu sayede ilk Moskovalıların yerleşim alanında kazı yapabilecek olmalarının heyecanını yaşıyor.
Şu ana kadar kazı alanında bulunan 2000 özel buluntu arasında bilinen en eski kiril alfabesi taş döküm kalıbı gibi özel buluntular ortaya çıktı.
Son yapılan araştırmalarda ise 13. yüzyıl Altın Orda devleti hükümdarı Batu Han tarafından Moskova’nın işgalinde kentin ateşe verilmesine kanıt olabilecek yangın tabakları da tespit edildi.
“14 Wing” binasının bodrumunu sağlam tutarak arkeoloji müzesi yapılması fikri de tartışılan konular arasında.
Araştırmacılar binanın, eski manastırın taşlarından yapılmış 1930’lara ait Konstrüktivizm tarzı sütunları ve tabanlarının bizlere tarihin kırılmalarını ve paradokslarını iyi bir şekilde anlatabileceğini ve arkeoloji müzesi fikrinin akla yatkın olduğunu söylüyor.
phsy.org
You must be logged in to post a comment Login