İngiltere’de işlek bir caddenin kenarında, ‘İngiltere’nin Tutankamon mezarı’ olarak adlandırılan bir Anglo Sakson mezar keşfedildi.
Arkeologlar, Essex’te, Southend-on-Sea’de buldukları bu zengin ve güçlü Anglo Sakson adamın mezar odasındaki yıllardır süren araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
2003 yılında ilk kez keşfedildiğinde, mezar odasının bu kadar sağlam olması herkesi şaşkına çevirmişti. Fakat şimdi, 40’tan fazla uzman tarafından gerçekleştirilen, zahmetli araştırmalarla geçen yıllardan sonra bu buluşun sıra dışı doğasına ait tam bir resim oluşmaya başlıyor.
(Antik Roma Brexit’i: 409’da Britanya’da Hayat Nasıl Değişti?)
Londra Arkeolojisi Müzesi’nden Sophie Jackson, bu mezarın Tutankamon Mezarı’nın İngiltere’deki bir eşi olarak görülebileceğini söylüyor.
Jackson, buluş hakkında “Bu ülkede son 50 ila 60 yıl içinde yaptığımız en önemli arkeolojik keşiflerden biriydi.” diyor.
Bulunan ahşap içki kupalarından birinin kalıntıları, mezar odasına radyokarbon tarihleme yapabilmek için çok önemli bir malzeme sağlıyor ve mezar odasında, boyun kısmı altınla süslenmiş bir içki şişesi bulunuyor.
Araştırma, daha önce gizlenmiş olan nesneleri de ortaya çıkarıyor, odanın nasıl inşa edildiğine dair bir resim ve Essex’teki Anglo Sakson kültür, din ve Kuzey Denizi’ndeki diğer ülkelerle yaptığı alışverişlerin nasıl olduğu hakkında yeni kanıtlar sunuyor.
(Antik DNA’ya Göre 4500 Yıl Önce Britanya’daki Popülasyon Değişti)
Buna ek olarak, bu mezarın inşa edildiği güçlü Anglo Sakson figür hakkında olası bir isim de ortaya atılıyor.
Önceleri en çok desteklenen iddia bu figürün, Doğu Saksonların kralı Sledd’in oğlu olan Saebert olduğuydu. Ancak Saebert 616 yılı dolaylarında öldü ve şimdi bilimsel tarihlemeler ise mezarın 6. yüzyılın sonuna, yaklaşık olarak 580 yılına ait olduğunu öne sürüyor.
Bu, figürün Saebert’in küçük erkek kardeşi Seaxa olabileceği anlamına gelse de; ceset tamamen erimiş ve diş minesinden sadece küçük parçalar kalmış olduğundan bunu kesin olarak bilmek imkansız.
Mezarda aynı zamanda, adamın Hristiyan olduğunu gösteren altın varaklı bir haç da bulundu ve bu da, tarihçileri ayrıca şaşırttı.
Müzenin Anglo Sakson mezarlar uzmanı Sue Hirst, söz konusu tarihin Augustus’un İngiltere’yi paganizmden döndürme misyonundan önce geldiğini ve İngiltere’de Hristiyanlığın kabulü için bu tarihin oldukça erken olduğunu söylüyor.
Ancak bu durum şöyle açıklanabilir: Seaxa’nın annesi Ricula, Bertha adında bir Alman Hristiyan prensesiyle evli olan Kent Kralı Ethelbert’in kız kardeşi idi. “Ricula, eltisi sayesinde Hristiyanlık hakkında bilgi sahibi oluyor olmalıydı.”
Orijinal ahşap malzemeler, arkasında sadece lekeler ve toprakta yapıya ait bazı imgeler bırakarak çürüyüp gittiğinden mezar odasını yeniden tasarlamak zor, ancak yine de mümkün. Müzedeki ekip, odanın inşasının, 20 ila 25 kişilik farklı gruplarla çalışılarak 5 veya 6 günü alacağını ve bu iş için 13 meşe ağacının kesilmesi gerektiğini tahmin ediyor.
Jackson, “Bu ciddi bir toplu çaba demek. Bu mezar odasını bir tiyatro parçası olarak görmek gerekir. Gelen insanlara ve ondan kalan hikâyelere bakıp onlara çok güçlü bir mesaj gönderiyor,’Biz çok önemli insanlarız ve en önemli insanlarımızdan birini gömüyoruz’ diyor.” şeklinde açıklıyor.
Bulunan nesneler arasında (saat yönünde yukarı soldan aşağı doğru) altın bir kemer tokası, Akdeniz’den getirilmiş bakır alaşımdan yapılmış bir sürahi, dekoratif bir asma kase ve altın sikkeler yer alıyor.
Mezarda tespit edilen nesnelerin içinde antik dünyanın en önemli enstrümanlarından biri olan ahşap bir lir de yer alıyor. Bu lir, ahşap parçaları ve bir toprak lekesi içindeki iyi korunmuş metal ek parçalar dışında neredeyse tamamen çürümüş.
Laboratuvarda mikro-kazı çalışmaları lirin akçaağaçtan yapıldığını ve büyük olasılıkla Hindistan veya Sri Lanka’dan getirilen almandinden yapılmış olan lir ek parçalarının ikisinde lal taşı bulunduğunu ortaya koydu. Aynı zamanda bunlar, bir noktada ikiye ayrılmış ve daha sonra yeniden birleştirilmiş de olabilirdi.
Mezar odası, yalnızca ona bitişik olan yolun genişletilmesi önerisi sayesinde keşfedildi. Tamamen kazıldı ve araştırma, Anglo-Sakson sanatı, antik ahşap işleri, toprak bilimi ve mühendislik gibi çeşitli dallardan uzmanlar tarafından gerçekleştirildi.
Essex kontluğu, çoğu zaman Anglo Sakson dünyada ihmal edilmiş bir yer olarak görülür. Ancak Prittlewell mezar odası, bunun aksini ortaya koyuyor.
The Guardian. Mark Brown. 9 Mayıs 2019.
You must be logged in to post a comment Login