İskeletler üzerinde bulunan kanıtlar, türümüzün başlangıcından beri salgın hastalıkların bizimle olduğunu gösteriyor.
Bu yazıda, arkeolojide prehistorik toplumlarda toplumsal cinsiyetle ilgili yorumların ne tür kanıtlar üzerinden yapıldığından bahsedeceğim.
Doğa; tavuskuşunun parıltılı tüylerinden, kutup ayılarının inci beyazı kamuflaj kürküne kadar renklerle bezenmiş durumda.
73 kişiden alınan antik DNA’nın genom çapında yapılan yeni incelemeleri, Kenanların tarihine ilişkin yeni bilgiler ortaya koydu.
İskitler göçebe yaşayan bir toplumdu, bu yüzden kişisel eşyaları taşınabilir, dayanıklı, genellikle hafif ve küçük olmalıydı.
Yeni araştırmalar, Asya'da erken insan göçlerinin bilinenden çok daha önce ortaya çıktığını göstererek eski fikirlere meydan okuyor.
Arkeoloji, gerçek Amazonlar’ın İskit bölgesinde ata binen, mızrak atan ve pantolon giyen korkutucu kadın savaşçılar olduğunu ortaya çıkarıyor.
MÖ 43 yılında Marcus Antonius, eşsiz konuşma gücüyle ünlü Cicero’yu öldürdü ve Roma İmparatorluğu’nun başlangıcına öncülük etti.
Neden arkeolojik kalıntılar hep toprak altında bulunuyor? Neden her şey yüzeyde değil? Geçmiş kalıntıları gömen bu toprak nereden geliyor?
Magellan dünyanın etrafını gemiyle dolaşmak için tarihi bir yolculuğa başlamıştı. Ancak 500 yıl sonra bile bu olaylar karmaşık ve tartışmalı.
Muhtemelen pek çok insan bu soruyu daha önce merak edip kendi kendine sormuştur. Neden birçok antik heykelin burunları yok?
Tarihçiler, bir salgının birden fazla şekilde sonlanabileceğini ifade ediyorlar. Peki, salgın kimler için biter ve bu kararı kim verir?
Günümüzden bakıldığında bile Antik Yunan heykellerinin vücutları gayet ideal, küçük bir detay hariç...
Tarihçiler, Antik Yunanların çoğu zaman kıyafet giydiklerini söylese de çıplak erkek figürleri, Yunan sanatında bir normdu.
Moğolların Çin'i yenmesini sağlayan Kubilay Han, büyükbabasının tarihin en büyük imparatorluklarından birini kurma tutkusunu yerine getirdi.
Binlerce yıldır birçok topluluk, yiyeceklerini bozulmadan zor günler için nasıl saklayacağı sorusu ile karşı karşıya kaldı.
Göbekli Tepe'deki anıtsal yuvarlak yapılardan üçü, başlangıçta tek bir proje olarak, geometrik desene göre planlanmış olabilir.
MS 165'te Hierapolis'te, korkunç semptomlara sahip bulaşıcı hastalıktan korunmak umuduyla tanrı Apollon Aleksikakos’un bir heykeli dikildi.
Yapılan çalışma, tartışmalara son vererek, insanların Moa adı verilen dev kuşları aşırı avlayarak yok ettiğini ortaya koyuyor.
Mahatma Gandhi'nin pasif direnişi, Hindistan’daki İngiliz hakimiyetini sona erdirdi ve dünyada sivil itaatsizlik hareketlerine ilham kaynağı oldu.