2.000 yıl önce kuzey İtalya’da gömülmüş bir adamın cesedi, İncil’de anlatıldığı gibi İsa’nın çarmıha gerilmesine benzer şekilde tahta bir haça çakılarak öldüğüne işaret ediyor.
Her ne kadar çarmıha germe antik Roma döneminde suçlular ve köleler için ortak bir cezalandırma şekli olsa da bu yeni bulgu bunu doğrulayan ikinci arkeolojik kanıt.
2007’de Venedik yakınlarında bulunan iskelet kalıntıları üzerinde yapılan yeni bir çalışma, iskeletin topuk kemikleri üzerinde, ayaklarının çivilenmiş olduğunu gösteren bir lezyon ve iyileşmemiş kırık olduğunu ortaya koyuyor.
İtalya’daki Ferrara ve Floransa üniversitelerinden araştırmacılar, kemiklerin kötü durumundan ve diğer topuk kemiğin eksikliğinden dolayı bulgularının kesin olmadığını söylüyor.
(Olası Son Akşam Yemeği Menüsü Aydınlatılıyor)
Ayrıca, İsa’nın infaz edilmesinde kullanılan Kutsal Kitapta tarif edilen Roma çarmıha gerilişinin ortak yöntemi olan vücudun bileklerden de çivilenmiş olduğuna dair bir kanıt bulunamadı.
Araştırmacılar 12 Nisan’da Arkeoloji ve Antropoloji Bilimleri dergisinde yayınlanan çalışmalarında, iskelet kalıntılarının, Venedik’in yaklaşık 40 kilometre güneybatısında bulunan Gavello’da bir boru hattının döşenmesi için yapılan hazırlık çalışmaları için yapılan arkeolojik kazılarda bulundu.
Roma dönemine ait bir gömüt için olağandışı bir şekilde, bir lahitin içine yerleştirilmek yerine, herhangi bir mezar eşyası olmaksızın, doğrudan zemine gömülü olduğunu belirten araştırmacılar, kalıntılar üzerinde yaptıkları genetik ve biyolojik testlerle iskeletin 30-34 yaşlarındaki ortalama boy da ve ince yapılı bir erkeğe mensup olduğunu keşfettiler.
(İsa Peygamberin Mezarındaki En Eski Kanıt 1700 Yıllık Çıktı)
Araştırmacılar, mezar eşyalarının yokluğunu ve Roma cenaze töreni geleneklerine uygun olmayan bir şekilde gömülmüş olan bu adamın nispeten küçük yapısını bu iskeletin yetersiz beslenmiş bir köleye ait olabileceği şeklinde yorumluyor. Ayrıca bu şekilde gömme geleneklerine aykırı durumlar genellikle mahkumları cezalandırmanın bir parçası olarak görülüyor.
Topuk kemiğindeki iyileşmemiş kırılma, sağ ayağın içinden dışına doğru bir çivinin saplandığına işaret ediyor. Ferrara Üniversitesi’nde tıbbi bir antropolog olan Emanuela Gualdi, “Sağ topuk kemiğinde tüm kemik boyunca yer alan belirli bir lezyon bulduk.” diye belirtiyor.
Gualdi ve meslektaşları hazırladıkları araştırma makalesinde, Romalıların çarmıha germeyi Kartacalılardan öğrendiklerini ve bu metodu İmparator Konstantin 4. yüzyılda yasaklayana kadar neredeyse 1.000 yıl boyunca bir ölüm cezası olarak kullandıklarını belirtiyorlar.
Araştırmacılar, kurbanların ayaklarını ve bileklerini genellikle onları birkaç gün süren yavaş ve acı veren bir ölüm geçirirken dik tutan tahta bir haça çivileyerek yapılan Roma çarmıha germe metodunun uzun bir süre boyunca maksimum acıya neden olacak şekilde tasarlandığını aktarıyor.
Araştırmacılar, genelde bu cezanın sadece Roma toplumundaki kölelerin idamları için yapıldığını, vücutların genellikle çürümesi ya da hayvanlar tarafından yenilmek için çarmıhta bırakıldığını, ancak bazı durumlarda kaldırıldığını ve gömüldüğünü de ekliyor.
(300 Yıllık İsa Heykelinin Poposunda Gizli Not Bulundu)
Gavello’da bulunan kalıntılara gelince, adamın bileklerinden de çivili olduğuna dair hiçbir işaret yok; Gualdi, bunun yerine, kollarının haça bir iple bağlanmış olabileceğini belirtiyor ki bu da yine o zamanlar kullanılan bir yöntem.
Çarmıha gerilerek cezalandırma, 1. yüzyılın başındaki gladyatör Spartacus’un önderliğindeki isyandan sonra yakalanan 6.000 kölenin bu şekilde idam edilmesi de dahil olmak üzere, antik Roma döneminden kalma tarihi yazılarda sıklıkla anlatılmakta.
Kuşkusuz, en meşhur çarmıha germe olayı, İncil’de de yer alan, Hıristiyanlık çağının başlangıcında Roma egemenliğindeki Kudüs’te gerçekleşen Nasıralı İsa’nın infaz edilmesidir (MS 30 ve 36 arasında).
Bu olayın doğrulayan herhangi bir arkeolojik kanıt bulunamadı. Fakat İsa’nın çarmıha gerilmesi, kutsal kitapta da yer alan temel bir Hıristiyan inancı ve haç, tarih boyunca Hıristiyanlığın bir simgesi oldu.
Çarmıha germe kurbanlarının kalıntıları bugüne kadar sadece, Kudüs’teki Roma dönemi mezarlarının kazılması sırasında 1968 yılında bulunmuştu. Bu kazılarda, Yunan arkeolog Vassilios Tzaferis, mezarlardan birinde bulunan bir adamın topuk kemiğinden 18 santimetre bir çivi saplandığını tespit etmişti.
Çivi, kemiğin içinden geçerek, mahkûm edilen kişinin asıldığı tahta haçın bir parçası olduğu düşünülen, küçük bir zeytin ağacı parçasına saplanmış bir şekilde bulunmuştu.
Gavello’dan elde edilen son buluntuları araştıran bilim insanları, bu kemiklerin durumu itibariyle, yaralanmaların bilimsel bir yorumunu yapmanın zor olduğunu belirtiyor.
Gualdi yaptığı açıklamada, bu tip lezyonlara sahip kemiklerin daha kolay kırıldığını, korunmasının zor olduğunu ve fark edilmesinin zor olduğunu söylüyor. Buna ek olarak, çarmıha germede kullanılan metal çivilerin genellikle ölümden sonra vücuttan çıkartıldığını da ekliyor.
Gavello’daki iskeletin geleneklere aykırı olarak gömülmesi hâlâ pek çok soruya işaret ediyor. Gualdi, “Bir mahkûm olup olmadığını bilemiyoruz, ancak definin bu aykırı durumu onun muhtemelen Roma toplumu tarafından tehlikeli addedildiğini ve aşağılandığını gösteriyor.” diye belirtiyor.
Live Science, Tom Metcalfe, 4 Haziran 2018.
You must be logged in to post a comment Login