100 yıldan uzun bir süre önce Norveç’te devasa bir Viking uzun gemisi ortaya çıkarıldığında, sahiplerinin güçlü adamlar olması bekleniyordu. Tam tersi, Viking Çağı’nın en zengin mezar yeri, kimlikleri bilinmeyen iki kadına aitti.
Vikingler genellikle savaş çığırtkanlığı yapan denizciler, İskandinavya’dan uzak diyarları yağmalamak için seferlere çıkan adamlar olarak tasvir edilir. Viking çağındaki kadınların yaşamları fanteziden daha uzaktır; birçoğu kadınları, evde, ailelerindeki güçlü adamlar uzaktayken topraklarına, çocuklarına ve yaşlılarına baktıklarını hayal ediyor. Ancak kanıtlar Viking kadınlarının da güçlü konumlarda bulunduğunu gösteriyor.
(İlgili: Bu Viking Mezarı, Muhtemelen Kraliyet Üyelerini Barındırıyor)
Aslında, şimdiye kadar bulunan en büyük Viking mezarı bir erkeğe değil, Norveç’in Tønsberg yakınlarındaki Oseberg çiftliğinde bir cenaze teknesine gömülen biri yaklaşık 75 yaşında, diğeri 50 yaşlarında olan iki kadına aitti. Mezarları, tarihin en heyecan verici Viking keşiflerinden biriydi.
Peki onlar kimdi?
İki Oseberg kadınının kim olduğu belli değil. Bilinen şeyler, milattan sonra 834 yılında öldükleri ve muhteşem bir cenaze töreniyle diğer dünyaya gönderildikleri. Uzmanlar, yaşlı olanın muhtemelen kanserden öldüğüne inanırken, genç olanın ölüm nedeni belirlenemedi.
Onlara eşlik eden değerli eserler dikkate alındığında, Viking toplumunda önemli insanlar oldukları düşünülüyor. Siyasi veya dini liderler olabilirlerdi. Bazı arkeologlar, yaşlı kadının kendi başına hüküm süren ve bir hizmetçi veya görevliyle birlikte gömülen bir Viking kraliçesi olduğunu düşünüyor. Hatta Birleşik Norveç’in ilk kralı olan I. Harald’ın (MS 860–940) büyükannesi Kraliçe Åsa bile olabilir. Diğerleriyse onun güçlü bir büyücü olduğunu öne sürüyor.
Bazı akademisyenler, kadınlardan birinin öbür dünyaya yolculuğunda daha yüksek rütbeli olana eşlik etmesi için kurban edildiğine inanıyor. Emin olamadıkları tek şey, daha yüksek rütbeli kadının kim olduğu.
Neden bir cenaze teknesi?
Bu kadınlar kim olurlarsa olsunlar, geride bıraktıkları eserler baş döndürücü. Vikinglerin çoğu en sevdikleri eşyalarla (bazen köpekleri de dahil) mezarlara gömülürken, en zenginleri giysiler, silahlar ve hatta mobilyalarla dolu teknelerle öbür dünyaya gönderilirdi. Bu tekneler çok farklı şekillerde olabilir. Bazı Vikingler cenaze teknelerini yakarken, bazıları ise tekne şeklinde taş anıtlar dikerek ayrılanları andı. Ve üst sınıflarda, bazı aileler ölülerini kayıklara, kıyı teknelerine veya Oseberg teknesindeki iki kadın gibi açık deniz Viking yelkenlilerine gömdüler.
Mezar alanına dağılmış eşyalar arasında, Viking çağından bugüne kadar kendi türünde tek keşif olan, bir ahşap işçisi tarafından karmaşık bir şekilde oyulmuş at arabası vardı. Bu araba, tören alayları için uygun olabilirdi. Üzerine oyulmuş bir sahne, destan kahramanı Gunnar’ı bir yılan çukurunda canlandırıyor olabilir.
Arkeologlar, İskoçya’nın kuzeyindeki Shetland Adaları’ndan Rusya’daki Viking yerleşimlerine kadar Viking dünyasına ait tekne mezarları buldular. Yas tutanlar genellikle cenaze törenleri sırasında, günlerce süren ziyafet ve içki içme, teknelere silah fırlatma ve ölülere eşlik etmeleri için atları ve hatta insanları katletme gibi ayrıntılı ritüel performanslar yürütürlerdi. Ayinler sonunda sona erdiğinde, hem tekne hem de içindekiler bir tepenin altına gömülerek toprağa gönderilirdi.
Oseberg kadınları örneğinde, bir çiftçi 1903’te Norveç’in Tønsberg yakınlarındaki çiftliğinde büyük bir tümülüste neredeyse tamamen meşeden yapılmış tekneleri keşfetti.
National Geographic. 17 Mayıs 2022.
You must be logged in to post a comment Login