Çin’de çok narin bir şekilde korunmuş olan dinozor fosilinde, ilk kez boşaltım ve çiftleşme için kullanılan açıklık görülebildi.
1400'lerin sonlarında, Avrupa'da korkunç bir hastalık patlak verdi; bu hastalık, kurbanlarını çıbanlar ve çürüyen etlerle başbaşa bıraktı.
Araştırmacılar, Tanzanya’daki Olduvai Gorge alanlarında bulunan bazalt aletlerin kullanım aşınma izlerini deneysel çalışmalar ile analiz etti.
Memelilerin bu kadar farklı habitatları ve yaşam şekillerinin olması, bizlerin eşsiz ön ayaklara sahip olmamıza dayanıyor.
Modern insan atası Homo erectus, bugünün insanından oldukça farklı olarak, daha önce düşünülenden çok daha tıknaz yapıya sahipti.
Güney Gondwana’da kehribar içinde korunmuş bilinen en eski hayvanlar ve bitkiler arasında çiftleşen sinekler çıktı.
Arjantin'in Patagonya bölgesinde dinozorların arasında yaşamış 70 milyon yıllık devasa balık fosili bulundu.
İskeletler üzerinde bulunan kanıtlar, türümüzün başlangıcından beri salgın hastalıkların bizimle olduğunu gösteriyor.
Neandertaller çok küçük gruplar halinde yaşamış olabilir ve beyinlerinin bazal ganglionlarında ifade edilen genler değişmiş olabilir.
Bilgisayar simülasyonlarına göre, Neandertallerin 43.000 ila 38.000 yıl önceki hızlı yok oluşu sadece Homo sapiens rekabeti ile açıklanabilir.
Küçük Ayak isimli insan atasının omur fosili; baş hareketlerine, yaşamına ve evrimine dair önemli bilgiler veriyor.
Antik dünyanın uçan canlıları, yeni çözümler yaratarak modern uçuş teknolojilerimizi geliştirmemizi sağlayacak bilgiler verebilir.
Bir avuca sığacak büyüklükleri, kocaman gözleri ve ete olan iştahları ile tarsiyerler doğanın aykırı hayvanları.
Fosil kafataslarına uygulanan beyin taramaları, atalarımızdaki beyin gelişimi ve organizasyonuna ait önemli ipuçları ortaya koyuyor.
380 milyon yıllık balık fosili, omurgalılardaki parmakların, denizden çıkıp kara canlılarına dönüşmeden önce evrimleştiğini ortaya çıkardı.
Britanya'daki 6.000 yıllık anıtsal mezar yapısı, Neolitik dönemde tahmin edilenden çok daha fazla görev üstlenmiş olabilir.
Talihsiz bir şekilde yok olan 3.000 yıllık yerleşmedeki dışkılar, insanların ve köpeklerinin parazitlerle boğuştuğunu gösteriyor.
Avrupa çapında yapılan genetik araştırma, Neolitik çağın sonlarına doğru şiddetli nüfus değişimleri olduğunun kanıtlarını gösteriyor.
Yapılan çalışma, sadece kendi tür sınırları içinde çiftleşmesi beklenen mamutların muhtemelen türler arası çiftleştiğine dair kanıtlar sunuyor.
Dişler, Son Neolitik dönemde yaşamış iki insan grubunun, sanılanın aksine farklı topluluklara ait olduklarını gösteriyor.