Mumyalama ya da ölüleri koruma süreci, bir zamanlar birçok eski toplumda yaygın görülen bir uygulamaydı.
Arkeolog Ben Edwards ve kızı Bella, bilgisayar oyunu Minecraft’ta Bryn Celli Ddu bölgesini canlandırdı.
73 kişiden alınan antik DNA’nın genom çapında yapılan yeni incelemeleri, Kenanların tarihine ilişkin yeni bilgiler ortaya koydu.
İskitler göçebe yaşayan bir toplumdu, bu yüzden kişisel eşyaları taşınabilir, dayanıklı, genellikle hafif ve küçük olmalıydı.
Suudi Arabistan vahasında, MÖ 6.000 yıllarına tarihlenen ve 35 metre boyunda üçgen bir platform keşfedildi.
Norveç’te MS 1 ila 400 yıllarına dayanan bir tümülüsün içinde tuhaf görünümlü oyun parçaları keşfedildi.
Araştırmacılar, yaklaşık 15.000 yıl önce Levant’ta yaşayan insanların kafatasında kulak iltihabına dair kalıntılar buldu.
Kafatası bulguları, çoğu zaman tartışmaya sebep olsa da insanlığın kökeni hakkındaki fikirlerimizi değiştirebilir.
Ciddi ifadesiyle tanınan İngiltere Kralı VII. Henry’nin yüzü, oldukça etkileyici bir fotogerçekçi yaklaşımla dijital ortamda canlandırıldı.
Tarihçiler, Antik Yunanların çoğu zaman kıyafet giydiklerini söylese de çıplak erkek figürleri, Yunan sanatında bir normdu.
Arkeologlar, Hırvatistan'ın Poreč şehrindeki limanın altında 2.000 yıl öncesine ait bir ahşap tekne buldu.
Yapılan kazılar, surların dışına çıkarılan çöplerin sadece bir köşeye atılmadığını; toplanıp, ayıklanıp, yeniden satıldığını gösteriyor.
Bilim insanları, beyindeki dil şebekesinin evrimsel kökeninin bilinen tarihten en az 20 milyon yıl daha erken başladığını keşfetti.
Özgürlük Heykeli meşale taşıyan koluyla bilinir, ancak keşfedilen taslaklar, bu kola son dakikada farklı bir şekil verildiğini gösteriyor.
Yunanistan'ın Taşoz adasında 4. ila 7. yüzyıllar arasında gömülmüş bireylerde karmaşık beyin ameliyatının izleri bulundu.
Fosil yumurta kabuklarının incelenmesi, tüm dinozor türlerinin sıcakkanlı olduğunu öne sürerek uzun süredir devam eden tartışmaları bitirebilir.
ABD'nin başkentinde gururla sergilenen eserler, tüm zamanların en önemli arkeolojik bulgularından birinin parçası değilmiş.
2.500 yıllık dişler üzerine yapılan araştırma, Bronz Çağ’da Çin’deki yaşam ve cinsiyet eşitsizliği konusunda yeni bir pencere açtı.
Yıllardır araştırmacılar, antik belgeleri özenle okuyup tercüme ediyordu ancak bu şekilde çeviriler oldukça zor, yavaş ve hataya daha yatkın.
Son yıllarda tarihi yerleri belgelemek için bir koruma yöntemi olarak sanal teknolojilerin kullanılmasında bir artış yaşandı.