Yenikapı kazılarında çalıştırılan 30 arkeoloğun işe iade davasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘sadece çıkarılan eserleri taşıma’ görevini yaptığına hükmedildi. Bu durum; bakanlık dışındaki belediye gibi kurumların kendi bölgelerinde isteklerine göre kazı yapabileceği anlamına geliyor.
Müze Denetimi Yokmuş
Radikal’den Ömer Erbil’in haberine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı arkeolojik alanlarda kendisine kanunla verilen kazı yapma yetkisini Yenikapı kazılarında çalışan 30 arkeoloğu işe almamak için verdiği savunma ile kaybetti. Yargıtay 2863 sayılı yasanın 10. Maddesi’ne göre bakanlığın arkeolojik kazıları 3. kişilere de yaptırabileceğine hükmetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu karara itiraz etmedi. Yeni kararla birlikte belediyeler, kamu kurumları da arkeolojik alanlarda kazı yapabilecek. Oysa 2863 sayılı yasanın 35. Maddesi “arkeolojik alanlarda kazı yapma hakkı sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir” yazıyor.
İşveren Kültür ve Turizm Bakanlığı Değilmiş
Yenikapı kazıları 2004 yılında başladı. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nce yürütülen kazılar hala devam ediyor. Kazılar başladığında müzede bu denli büyük kazıyı yürütecek yeterli arkeolog olmadığı için, inşaatı yüklenen taşeron firma üzerinden müze emrinde kazılarda çalıştırılmak üzere sözleşmeli personel alındı. 30’dan fazla arkeolog yaklaşık 10 yıl kazılarda görev yaptı. Arkeologları denetleme, izinlerini belirleme, yapacakları görevleri verme gibi tüm iş çalışmaları Müze yetkililerince belirlendi. Maaşlarını aldıkları taşeron firmanın yolunu bile bilmeyen, sadece maaşları bu şirket tarafından verilen arkeologlar işten çıkarılınca işe iade davası açtı. Ve kendilerinin asıl iş vereninin Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu ileri sürdüler. İstanbul 17. İş Mahkemesi de arkeologları haklı bularak, işin başlangıcından bu yana bakanlık çalışanı olduğuna hükmetti. Bu durumda bakanlığın taşeron üzerinden çalıştırdığı arkeologları kadroya alma yolu açıldı. Ancak 18. İş Mahkemesi’nde açılan bir başka işe iade davasında ise yerel mahkeme, işverenin Kültür ve Turizm Bakanlığı olmadığına hükmetti.
Bakanlık Sadece Eserleri Taşıma Görevini Yapmış
2863 sayılı yasanın 35. Maddesi’ne göre arkeolojik SİT alanlarında araştırma, sondaj, kazı yapma hakkı sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. Başka hiçbir kurum arkeolojik kazı yapma yetkisine sahip değildir. Yapanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulur. Ancak bakanlık Yenikapı’da “kazıyı DLH ve İBB yaptı, biz güvenli olarak taşıdık” diyor. Meğer İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin övünerek anlattığı, sergiler açtığı, müzede gururla sergilediği Yenikapı Kazılarını DLH ve İBB yapmış. İstanbul’un geçmişini 8 bin 500 yıl geriye götüren bilgiler, onca batık ve neolitik dönem mezarlar ve ayak izleri hep DLH ve İBB’nin başarısıymış. İstanbul Arkeoloji Müzesi sadece onların çıkardığı eserleri güvenli bir şekilde müzeye taşımış.
Artık Belediyeler de Kazı Yapabilir
17. İş Mahkemesi’nin işe iade davasına yapılan itirazı değerlendiren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, bakanlığın “kazıyı biz yapmadık, sadece güvenli şekilde kültür varlıklarını taşıdık” savunmasını dikkate alarak, 2863 sayılı yasanın 10. Maddesi’ne göre karar verdi. 2863 sayılı yasanın 10 maddesinde, “Her kimin mülkiyetinde olursa olsun, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak veya kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve valiliklere yaptırmak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir.’’ deniliyor. Yargıtay bu maddeyi hatırlatarak, “10. Maddede açıkça görüldüğü gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı bu işi (Kazı yapma) 3. kişilere yaptırabileceğine, bu nedenle davalılar arasında bir muvazaadan söz edilemeyeceğine’’ yönelik 18. İş Mahkemesi kararını onadı.
Yenikapı Kazıları
Marmaray istasyonu kazısı, Bizans Dönemi’ne ait liman duvarı, 34 gemi ve insan yerleşimini gösteren Neolitik Dönem’den Osmanlı’ya kadar birçok katmanı açığa çıkarıyor ve tarihin en büyük Bizans gemi topluluğunu oluşturuyor. Gün yüzüne çıkan binlerce buluntu arasında, ahşap taraklar, amfora ile yüklü kargo ve liman yapımında taş çekebilmesi için Afrika’dan getirilmiş develerin iskeletleri var. Batıkların yaşı MÖ. 4. Yüzyıl ile MS. 11 yüzyıl arasında değişiyor. Günümüze kadar çok iyi derecede korunmuş olan farklı stillerde Bizans ticaret gemileri, balıkçı tekneleri ve daha önce örneğine hiç rastlanmamış galea olarak bilinen dört sıralı savaş gemileri bulunuyor. İstanbul Üniversitesi ve Deniz Arkeoloji Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen kazılar bitti fakat restorasyonu, konservasyonu, analizleri daha yıllar alacak gibi görünüyor. Araştırmacılar, Yenikapı’da bulunan bu batıkların, Bizans gemilerini derinlemesine anlayabilmemiz için en önemli alan olduğunu vurguluyor. Yenikapı’dan önce Bizans gemilerine dair bilgiler, birkaç farklı alandan ve çok sınırlıydı. Bu alanlardan biri de yine Türkiye sahilinde yer alan Serçe Limanı idi.
You must be logged in to post a comment Login