Anglo-Sakson Savaş Beyine Ait Kalıntılar Ortaya Çıkarıldı

Berkshire’daki bir tarlada, Anglo-Sakson bir savaşçıya ait olduğu düşünülen bir mezarın keşfi, yerel kabilelerin yükseliş ve çöküşlerine yeni bir ışık tutabilir.

Thames Nehri’ne yukarıdan bakan bir alanda,kılıç, kın ve mızrağı ile gömülmüş bir adam. C: University of Reading

6. yüzyıla tarihlenen bir erkek iskeletinin yanında gömülen kılıç, kın ve mızrak gibi bir dizi silah, aynı sahada metal dedektörleri yardımıyla bronz kaseler bulunduktan iki yıl sonra dikkatini bölgeye çeviren araştırmacılar tarafından Ağustos ayında ortaya çıkarıldı. 

Reading Üniversitesi’nde “Erken Orta Çağ Arkeolojisi”  uzmanı olan ve kazılarda çalışma yapan Dr. Gabor Thomas, bu tür eşyalarla gömülen kişilerin savaşçı olup olmadıkları veya sembolik bir jest olarak silahlarla mı gömüldükleri konusunda çok sayıda tartışmalar olduğunu söyledi.

(1100 Yıl Önce Bu Kadının Burnu ve Dudakları Kesilmiş)

Thomas, “Bu dönemde maço olmak insanların hayatlarının önemli bir parçasıydı.” dedi.

Kalıntılarla birlikte kılıç ve kın bulundu. C: University of Reading

Ancak Marlow Savaş Beyi olarak da bilinen gömülen kişinin kılıcını çok iyi bir şekilde savurduğunu söyleyebiliriz. Zira boyu yaklaşık 185 cm kadardı ve aynı zamanda iskelet analizinde gelişmiş kaslara sahip olduğu görüldü.

Thomas, “Akla gelen ilk kelime bunun son derece erkeksi olduğu.” diyor.

Thomas, “Zamanın birçok mezarının aksine, Marlow Savaş Lordu bir mezarlığa gömülmemiş, topluluğun geri kalanından ayrı defnedilmiştir. Mezar kuzey-güney doğrultusunda gömülüydü, böylece doğrudan Thames Nehri’ne bakabiliyordu. Bunun bilinçli olarak yapıldığını düşünüyoruz.” diyor.

Thomas’ın aktardığına göre, “Servetiyle birlikte ele alındığında, adamın bir kabile lideri olduğu ileri sürülebilir.” Bu, bölgeye yeni bir bakış açısı sunan bir sonuç. 

Mezarda bulunan bir kap. C: University of Reading

Daha sonraki tarihi kaynaklardan ve arkeolojik kalıntılardan, burasının bir tür sınır bölgesi olduğunu biliyoruz. Thomas, Anglo-Saksonların hüküm sürdüğü yüzyıllarda çeşitli dönemlerde komşu krallıklar arasında çekişme yaşandığını aktarıyor.

Bu mezardan, güçlü bir kabilenin birim olarak, krallıklar varlıklarını tehdit etmeye başlamadan önce de kendilerine ait bir kimlikleri olduğunu anlıyoruz. Bronz kaseler ve mızrak uçları, konservasyonları ve analizleri tamamlandıktan sonra mezardaki diğer öğelerin de saklanacağı  Aylesbury’deki Buckinghamshire Vilayet Müzesi’nde sergilenecek. Ekip, bu tür çabaları desteklemek için bir kitlesel fonlama kampanyası başlattı. 

Uzmanlar ayrıca, erkeğin yaş aralığını daraltmak ve herhangi bir hastalığı olup olmadığını araştırmak için iskeleti daha ayrıntılı bir şekilde inceleyecekler. Dişleri aşınma belirtileri gösterirken, artrit belirtileri daha önce bulundu.

Çalışmaya dahil olmayan Oxford Üniversitesi’nden Prof. Helena Hamerow, keşfin önemli olduğunu söyledi. Hamerow, “Orta Thames bölgesinde, özellikle Aşağı Thames ve Yukarı Thames ile karşılaştırıldığında, içeriği çok zengin hazırlanmış, o döneme ait çok az mezarımız var.” diyor. Bununla birlikte, mezar eşyalarının bir kısmının şu anda Kuzey Fransa’da veya Rhineland’de olan bölgelerden ithal edilmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu da ekliyor. 

“Hem mezarın gömüldüğü yer hem de mezar eşyaları, gömülen kişinin gücünü ve önemini yansıtacak şekilde tasarlanmış gibi görünüyor.”


The Guardian. 5 Ekim 2020. 

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu. Marmara Üniversitesi Eski Çağ Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi.

You must be logged in to post a comment Login