Kehribar; rengi ve doğal güzelliği yüzünden antik dönemlerden beri değerli kabul edilen ve fosilleşmiş ağaç reçinesinden yapılmış bir taştır. Fakat yeni bir araştırmaya göre kehribar, estetik özelliklerinin yanı sıra, Akdeniz bölgesinin tarihinde önemli bir rol oynamıştı.
Granada Üniversitesi’nden Mercedes Murillo-Barroso ve ekip arkadaşları, tarih öncesi dönemde kehribarın geniş çaplı takas ağlarında dolaştığını gösteren arkeolojik kanıtları ortaya çıkardı.
Önceki araştırmalar, kehribar, hammadde ve dekoratif objelerin takas ağlarını Geç Paleolitik döneme (40.000 ila 8.000 yıl öncesi) kadar takip edebilmişti. Ancak, bu eski ticaret yollarının kesin coğrafi aralığı bugüne kadar belirsiz kalmıştı.
Araştırmacılar, kökenlerini belirlemek adına, MÖ 4.000 ila 1.000 yılları arasına tarihlenen ve Portekiz ve İspanya’daki bölgelerden bulunan 22 kehribar örneğini analiz etmek için kızılötesi spektroskopi olarak bilinen bir teknik kullandılar.
(3200 Yıl Önce Yaşanan Küresel Ekonomik Çöküş ve Troya’nın Düşüşü)
Elde edilen sonuçlar, daha önceki araştırmalara paralel olarak Kuzey Iber Yarımadası’nda kehribarın çoğunlukla yerel olarak üretildiğini, fakat yarımadanın geri kalanında, çoğunlukla Sicilya veya Baltık bölgesinden geldiğini gösterdi.
Ekip daha sonra bu verileri diğer arkeolojik bilgilerle birleştirdi ve Sicilya’daki kehribarın en az MÖ 4.000 yıl önce İber Yarımadası’na geldiğini ortaya koydu. Yani tahmin edilenden çok daha önce. Ayrıca, MÖ 2.000li yıllarda, Bronz Çağın başlangıcında, kehribar tüketiminde ve ticaretinde bir düşüş olduğu ortaya çıktı. Daha sonra, yaklaşık olarak MÖ 1000’den sonra, İber Yarımadası’ndaki Baltık kehribarı, Sicilya kehribarının yerini almaya başladı.
Araştırmacılara göre bu bulgular, Geç Prehistorya döneminde kapsamlı Akdeniz değişim ağlarının genel bir resmini çiziyor.
Murillo-Barroso, “Korozyonlu kehribarın jeolojik bir kaynakla ilişkilendirilmesi girişimlerinde geleneksel zorlukların üstesinden geldik. Bu yeni çalışma sayesinde, artık en azından MÖ 4. binyıldan beri İber Yarımadası’nda Sicilya kehribarının gelişine dair kanıtlarımız var. Bu kehribar, güneydeki İber bölgelerinde ortaya çıkıyor ve dağılımı fildişi ile aynı. Yani belki de Sicilya kehribarı, Kuzey Afrika temasları yoluyla İber Yarımadası’na ulaşmıştı.” diyor.
(Renkli Pigmentler 300.000 Yıl Önce Ticaret Yapıldığını Gösteriyor)
Geç Tunç Çağı’ndan sonra, Baltık kehribarları çok sayıda arkeolojik alanda bulunuyor ve garip bir şekilde, demir, gümüş ve seramik ile ilişkili olarak bulunuyor. Bu da Akdeniz bağlantılarına işaret ediyor.
Araştırmanın eş yazarı Marcos Martinón-Torres, “Bu, Kuzeyden gelen kehribarın, Akdeniz denizcileri tarafından Batı’ya gönderilmeden önce Orta Avrupa’ya doğru Güney’e taşınmış olabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla İskandinavya ve İberya arasında doğrudan ticaretin önceki teorilerine meydan okuyor.” diyor.
New Scientist. 29 Ağustos 2018.
Makale: Murillo-Barroso, M., Peñalver, E., Bueno, P., Barroso, R., & Martinón-Torres, M. (2018). Amber in prehistoric Iberia: New data and a review. PloS one, 13(8), e0202235-e0202235.
Avustralya’da Tazmanya Kaplanı Atalarının Fosilleri Keşfedildi
İnsanlar Suyun Altında Nefesini Nasıl Daha Uzun Süre Tutabiliyor?
Elazığ’da Tesadüfen Bulunan Devasa Mozaik Gün Yüzüne Çıkıyor
Getty Müzesi, 2.500 Yıllık Bronz Sediri Türkiye’ye İade Etti
Eski Toplumlardan Sıcaklarda Evleri Serin Tutmak için Beş Ders
You must be logged in to post a comment Login