Pompeii Elitleri Villalarının Üzerine Kuleler İnşa Etmiş Olabilir

Dijital rekonstrüksiyonlar, MS 79’daki Vezüv Yanardağı patlaması sırasında çökmüş olabilecek yapıları canlandırıyor.

Ahşap tavanı ile Thiasus Evi’nin “dijital ikizi”. C: Archaeological Park of Pompeii

Araştırmacılar, bu kulelerin sahiplerinin zenginliğini ve nüfuzunu sembolize ettiğini düşünüyor.

Pompeii kalıntıları arasında, Thiasus Evi olarak bilinen büyük bir villa bulunuyor. Bu yılın başlarında yapılan kazılarda, villanın ziyafet salonunu süsleyen çarpıcı freskler ortaya çıkarılmıştı. Şimdi ise evin daha fazla sırrını çözmeye çalışan araştırmacılar, yapıya bir zamanlar eklenmiş olabilecek bir kulenin dijital rekonstrüksiyonunu oluşturdular. Bu kule, muhtemelen çevreleyen şehrin ve tarihi Napoli Körfezi’nin geniş manzaralarını sunuyordu.

Pompeii Arkeoloji Parkı’ndan yapılan bir açıklamaya göre, arkeologların başlangıçta ilgisini çeken şey, villanın “hiçbir yere çıkmıyor” gibi görünen “anıtsal merdiveni” oldu. Parkın müdürü Gabriel Zuchtriegel ve Berlin Humboldt Üniversitesi’nden arkeolog Susanne Muth’un liderliğindeki araştırma ekibi, dikkatini yukarı katlara yöneltti.

(İlgili: Pompeii’deki Sokak Yemekçisinde Sıradışı Bir Lüks Eşya!)

Vezüv Yanardağı MS 79’da patladığında, Pompeii’nin üzerine devasa sıcak volkanik kül bulutları göndererek şehri ve insanlarını hızla enkaz altında bıraktı. Ancak patlama, birçok yapının alt katmanlarını volkanik kül altında korurken üst katlarını yok etti, ki araştırmacılar bu alanlara “kayıp Pompeii” adını veriyor.

Pompeii’deki Thiasus Evi’nin dijital rekonstrüksiyonu. C: Archaeological Park of Pompeii

Pompeii Reset adı verilen proje aracılığıyla araştırmacılar, Pompeii’nin daha yüksek yapıları hakkında daha fazla bilgi edinmek için sanal modeller oluşturuyorlar.

Zuchtriegel açıklamasında, “Kayıp Pompeii, antik kentteki yaşamı anlamak için hayati öneme sahip binaların üst katlarından oluşuyor. Verileri üç boyutlu bir dijital model halinde bir araya getirerek, o dönemin deneyimini, mekânlarını ve toplumunu anlamamıza yardımcı olacak varsayımsal rekonstrüksiyonlar geliştirebiliriz” diyor.

Araştırmacılar, Pompeii’nin yıkık binalarını tarayarak yapıların “dijital ikizlerini” oluşturdular. Ardından, bir zamanlar zemin kirişlerini destekleyen merdivenler, tavanlar ve duvarlardaki delikler gibi özellikleri belirlediler. Daha sonra kayıp olan bu kirişleri “sanal olarak yeniden yerleştirdiler” ve bütünlüklerini dijital ortamda test ettiler.

Son olarak ekip, villaların üst katları eklenmiş olsaydı nasıl görünebileceklerini dijital olarak yeniden yapılandırdı. Scavi di Pompei dergisinde yayımlanan yakın tarihli bir çalışmaya göre, yeniden inşa edilen Thiasus Evi, iki katlı, yaklaşık 12 metrelik bir kuleye sahip. İçeride, pencerelerle dolu seçkin bir yemek odasının bulunduğu üst kata ahşap bir merdivenle çıkılıyor. Alt katta ise gösterişli yemekler hazırlanmış olabilir.

Araştırmacılara göre alt katın iç kısmı sade bir şekilde döşenmişti. “Bu durum, üst kata çıkan anıtsal dış merdivenle tezat oluşturuyor ve daha zarif ve temsili bir karaktere sahip bir yaşam alanı olduğunu gösteriyor.”

Rekonstrüksiyon, Pompeii’nin başka yerlerinde bulunan, balkonlu ve kuleli çok katlı binaları tasvir eden fresklerle örtüşüyor. Açıklamaya göre, yazılı tasvirler de bu tür özelliklere işaret ediyor. Genç Plinius, Laurentina adlı villasındaki iki kuleden bahsetmiş ve bunların konforlu konutun önemli parçaları olduğunu öne sürmüştü.

Başka bir villa olan Küçük Çeşme Evi’ndeki (House of the Small Fountain) duvar resimleri, Pompei’deki kuleleri tasvir etmektedir. C: Archaeological Park of Pompeii

Bu yapılar, büyük olasılıkla zenginlik ve nüfuz sembolleriydi. Örneğin, araştırmacılar Thiasus Evi’nin birinci yüzyılda yaşamış bir politikacıya ait olabileceğini düşünüyor.

Zuchtriegel açıklamasında, “Pompei’deki arkeolojik araştırmalar son derece karmaşık,” diyor. “Antik çağdaki yaşama dair içgörüler ve trajik patlamaya dair yeni hikayeler sunan, iyi korunmuş bağlamları ortaya çıkaran kazılarla sahada yürütülen araştırmaların yanı sıra, bir diğer yaklaşım da, korunmamış olanın varsayımsal rekonstrüksiyonlarına ve çalışmalarına dayanan ve bölge hakkındaki bilgimizi artıran, müdahaleci olmayan araştırmaları içeriyor.”


Smithsonian Magazine. 17 Kasım 2025.

You must be logged in to post a comment Login