Pompeii’de bir tür fast-food dükkanı olan küçük bir thermopolium’un mutfağında, beklenmedik lüks bir Mısır kökenli eser ortaya çıkarıldı.

Vezüv’ün MS 79 yılındaki patlamasından önce şehirdeki kültürel etkileşimlere dair yeni ipuçları veren bu keşif, Pompeii’nin V. Bölgesi’ndeki son bakım ve arkeolojik araştırma çalışmaları sırasında yapıldı.
Havanlar, tencereler ve şarap amforaları arasında, arkeologlar situla adı verilen (bir çeşit kova ya da kap) yeşil ve sarı tonlarında cam hamuru olan fayans malzemeden yapılmış bir kap ortaya çıkardı. Üzerinde insan figürleri, hayvanlar ve bitkisel motifler bulunuyor. Stil ve malzeme özellikleri, bu parçanın İskenderiye’de, yani Mısır’da üretildiğini gösteriyor.
(İlgili: Pompeii’de ‘Bekleme Odası’ Olarak Kullanılmış Bank Keşfedildi)
Olağanüstü olan yalnızca eserin kökeni değil, bulunduğu yer de şaşırtıcı: Normalde zengin domus’ların bahçelerinde ya da temsil salonlarında görmeyi bekleyeceğimiz bu tür bir nesne, Pompeii’de halkın gittiği bir thermopolium’un arka odasında basit bir mutfak kabı olarak yeniden kullanılıyordu.
2023 sonu ile 2024 Mayıs’ı arasında yürütülen araştırmalar, V. Bölge’deki Insula 3 içinde yer alan, “Horoz Termopolium’u” (Thermopolium del Gallo) olarak bilinen dükkâna bitişik iki odaya odaklandı. Amaç, thermopoliumun güneyindeki 2 No’lu Oda’nın kazısını tamamlamak ve bakım ile sağlamlaştırma çalışmaları yapmaktı.
Ortaya çıkan tablo, çok işlevli ve canlı bir mekândı. Dikdörtgen planlı 2 No’lu Oda, iki seviyeye ayrılmıştı:

Zemin kat, bir hizmet alanı olarak düzenlenmişti: bir latrina, muhtemel bir mutfak ve özenli bir kap–kacak düzeni vardı. İşte değerli İskenderiye kökenli situla burada bulundu; yanında bazıları erzak depolamak için kullanılmış amforalar, havanlar, bir bronz kazan, tavalar ve çeşitli seramik kaplar duruyordu.
Üst kat ise muhtemelen işyeri sahiplerinin yaşadığı küçük bir apartman dairesinden oluşuyordu. Odalardan birinde, henüz tamamlanmamış olsa da, zengin bir dekorasyonun izleri vardı: renkli mermer kakmalarla zenginleştirilmiş sarı bir zemin ve Dördüncü Üslup resimleri. Burada, içinde cam parfüm şişeleri ve kemikten saç tokaları bulunan bronz aksamlı küçük bir ahşap sandık bulundu.
Patlama anında bu kompleks hâlâ kullanılıyordu, ancak bariz bir bakımsızlık ve yıpranma içindeydi. Arkeologlar, daha önce oluşmuş hasarları gidermek için yapılmış çok sayıda yapısal değişiklik ve acil onarım izine rastladı; bunlar muhtemelen, nihai felaketten önceki depremlerden kaynaklanıyordu.
Örneğin zemin katta, tavanı desteklemek için odanın ortasına ahşap direkler ve hatta kireçtaşı bir sütun gövdesi yerleştirilmişti. Sokağa açılan giriş daraltılmış, thermopolium ile bağlantı bir payanda ile güçlendirilmişti. Aşınmış döşeme ise kaba bir şekilde onarılmıştı. Burası, her şeye rağmen tam anlamıyla çalışmaya devam eden bir yerdi.

Arkeolojik rapor, püskürme tortularının (önce gri ve beyaz ponza, sonra kül) mekânı nasıl yavaş yavaş doldurduğunu ayrıntılı biçimde anlatıyor. Kül, yapıların üzerini örtmüş; amforaların üzerindeki ahşap raf çökmüş ve üzerindeki nesneleri girişe doğru kaydırmıştı. Lares’e (ev tanrılarına) adanmış küçük heykelcikler amforaların yakınına düşmüştü.
İlk çöküşler hemen gerçekleşmedi. Üst kattaki takviye elemanları, bir süre dayanabilen boş bir hacim yaratmıştı; ardından üst katın ahşap döşeme iskeleti ve odaların zeminleri, “bir bütün olarak” çökerek üzerlerindeki nesneleri de aşağıya sürükledi.
Bu çöküş her ne kadar yıkıcı olsa da, birçok aletin orijinal konumuna yakın şekilde korunmasına yardımcı oldu ve arkeologların mekânın düzenini gerçeğe çok yakın biçimde yeniden kurgulamasını sağladı.
Arkeologlara göre Mısır yapımı situla’nın böyle mütevazı bir bağlamda ele geçmesi, belki de bulgunun en anlamlı yönü. Raporda vurgulandığı üzere, bu nesne Roma İmparatorluğu içinde zevklerin, stillerin ve büyük olasılıkla dini fikirlerin ne kadar geçirgen ve hareketli olduğunu gösteriyor. Üstelik bu olgu yalnızca elitler arasında değil, Pompeii’de bir sokak yemeği tezgâhının arka odasında, yerel toplumun orta–alt katmanlarında da görülüyor.
Kazılarla paralel olarak kapsamlı restorasyon ve bakım çalışmaları da yürütüldü. Üst kattaki freskler, yoğun kül birikimleri ve nem sorunları nedeniyle temizlenip sağlamlaştırıldı. Ana thermopoliumda, ana taşıyıcı kirişlerden biri yeni bir çelik kirişle değiştirilip ahşap kaplama ile gizlendi; çatının su yalıtımı ve deprem direncini artırmak için de yeniden inşa çalışmaları yapıldı.
Parco archeologico di Pompei. 6 Kasım 2025.
Makale: Teresa Argento, Raffaele Martinelli, Maria Rispoli, et al. 2025. Manutenzione straordinaria e indagini archeologiche nell’area del Thermopolium, Regio V, Insula 3, ambienti 2 e 1. E-Journal Scavi di Pompei.
You must be logged in to post a comment Login